1920’li yıllarda Psikiyatrist Margaret Lowenfeld tarafından ortaya koyulan Kum Oyunu Terapisi, günümüzde 7’den 70’e herkes için uygulanan bir terapi yöntemi olarak kabul ediliyor. Terapide özel ölçüleri bulunan gökyüzü ya da suyu temsil eden mavi boyalı kum tepsileri ile birlikte yüzlerce minyatür kullanılıyor. Bu minyatürler, danışanın hayat öyküsünü yansıtıyor.
Kumla Oyun Terapisi’nin herkese uygulanabilen hem tanı hem tedavi amaçlı kullanılan bir terapi tekniği olduğunu dile getiren Kum terapisi eğitmeni Uzm. Psikolojik Danışman Sezen Cavuldak, “Bizim kaygılarımızla, stresle, günlük yaşamın verdiği o kaosla baş etmemizi kolaylaştıran bizi kendi gerçekliğimize götüren ve yeni bir oluşumla kendimize dışarıdan bakmamızı sağlayan bir yöntem” dedi.
Belli bir süre teorik eğitim verildikten sonra atölye çalışmaları ile uygulama yaptırılarak, terapistin yetkinleşmesinin sağlandığını belirten Cavuldak, “Psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyologlar, aile danışmanları ve çocuk gelişim uzmanları gibi meslekten kişiler bu eğitimi alabiliyorlar. Atölye çalışmaları ile yetkinleşen terapistler, kendi alanlarında istedikleri başka tekniği de kullanarak, bu tekniği entegre edebiliyorlar. Bu teknikle her konuda çalışabileceğiniz gibi her yaştan bireyle de çalışmanız mümkün. Terapi esnasında kişi kumda minyatürlerle bir eser ortaya koyuyor. Terapist ise ortaya çıkan eserden kişinin bilinçaltı ve bilinçdışı süreçlerine dair izdüşümleri analiz ediyor. Bu eğitimi alarak, kendi geçmişinize dönebiliyorsunuz, kendi kendinizi terapi edebilirsiniz. Kendi hayatınızla ilgili olan bazı şeyleri görme fırsatı yakalayabiliyorsunuz” şeklinde konuştu.
Üç yıl önce aldığı eğitim sayesinde çocuklarla iletişimde kum terapisi tekniğini uyguladığını söyleyen Psikolojik Danışman Hatice Aslan ise “Oyunun, çocuk için en doğal terapi ortamı olduğunu keşfettim. Oyunla terapi eğitimi aldıktan sonra kum terapisi ile tanıştım. Çocuk kendi dünyasını, oyun ortamında doğal ortamda çok daha rahat açabiliyor. Bunda çok faydası oldu. Bireysel danışma ya da grupla danışma yaptığımızda kendini ifade etme becerilerinde sorun yaşayan çocuklar, kum tepsisinde kendi dünyasını rahatlıkla oluşturabiliyor. Bilinçaltındaki duygularını dışa vurabiliyor. Bu yüzden çok faydalı oluyor” ifadelerini kullandı.