İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişiminin yıldönümünün yaklaştığı günlerde, maksatlı şekilde ortaya atılan mesnetsiz iddianın, bu yıl da ’20 tugayı donatacak silah kayıp’ başlığıyla yeniden servis edildiğini bildirdi.
“BAŞKA BİR SİLAH KAYBI MEVCUT DEĞİL”
Çataklı, “Söz konusu dönemde İçişleri Bakanlığı bünyesinde bağlı kurumlardan Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde bulunan silahlardan, mezkür haberlerde iddia edilen miktarlarda bir sayısal eksiklik, kesinlikle söz konusu değildir. Konuya ilişkin olarak envanter sayımlarıyla da teyit edilen resmi veriler şu şekildedir: Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde kayıtlı 7 adet MP5 Makineli Tabanca, 15 Temmuz 2016 gecesi halka karşı kullanılmak üzere darbeciler tarafından depolardan gasp edilmiş, çatışmalarda kaybolduğu anlaşılmıştır. Bugüne kadar kayıp silahların bulunması mümkün olmamıştır. Yine aynı hain darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan saldırı neticesinde Ankara Emniyet Müdürlüğü envanterine kayıtlı 3 adet G3 Piyade Tüfeği, 11 adet Kalaşnikof Tüfek, 1 adet MP5 Makineli Tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca olmak üzere toplam 16 silah kaybı tespit edilmiş, ayrıca İstanbul’daki olaylar sırasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü envanterine kayıtlı 1 MP5 Makineli tabanca kaybolmuştur. Bugüne kadar kayıp silahların bulunması mümkün olmamıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi kaynaklı olarak, İçişleri Bakanlığı bünyesinde başkaca herhangi bir silah kaybı mevcut değildir” dedi.
“KENDİLİĞİNDEN ORTAYA ÇIKACAKTIR”
Çataklı, bakanlığın 2017 yılı İdari Faaliyet Raporunda belirtilen rakamın, sivil vatandaşların kaybettikleri silahları da içeren 1944’ten 2017’nin sonuna kadar ki 73 yıllık toplam sayı olduğunu belirterek, “Bu rakamın 15 Temmuz ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu itibarla, detayları yukarıda arz edilenler dışında, İçişleri Bakanlığı envanterinden başka bir silah kaybı yoktur. Kaldı ki, ilgili birimlerimizin personel sayısı dikkate alındığında, söz konusu iddialarda geçen miktarların tutarsızlığı kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Kaybolduğu iddia silah sayısı, o günlerdeki tüm Jandarma ve Emniyet personel sayısının yaklaşık üçte birine tekabül etmektedir. Devlet ciddiyeti içerisinde böyle bir eksikliğin olamayacağı, elbette ki izaha muhtaç değildir” ifadesini kullandı.