ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Başkan Joe Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasının “beklenen bir şey” olduğunu, bu açıklamanın amacının herhangi bir suçlama yapmak değil sadece o olayları yaşayanları anmak olduğunu söyledi.
Blinken, yabancı medya mensupları ile düzenlediği çevrimiçi basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Blinken, Biden’ın 1915 olaylarına yönelik açıklamasına ilişkin bir soruya “Biden yıllardır taşıdığı görüşlerini ifade etti. Bu konuda, senatörken de başkanlık kampanyalarında da açıktı. ABD başkanı olarak da bu konuda tutarlıdır. Dolayısıyla bunun sürpriz olmaması gerekir” dedi.
Biden’ın insan haklarını ve demokrasiyi dış politikasının ana parçası haline getireceğini söylediğini hatırlatan Blinken, “Bunun bir parçası olarak da özellikle de bir daha olmaması için tarihe yönelik bir anlayış ve geçmişte yaşanmış kıyımları ifade etmektir. Başkan’ın da belirttiği gibi (24 Nisan) Anma Günü anması kurbanları onurlandırmak içindir, suçlama yapmak için değil.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Biden arasındaki telefon görüşmesine ilişkin değerlendirmede de bulunan Blinken, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok iyi bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtmem gerekiyor. Aynı zamanda bir araya gelmeyi de dört gözle bekliyorlar” dedi.
İki ülkenin birlikte çalışması gereken çok konunun olduğunu söyleyen Blinken, iki ülke arasında anlaşmazlıklar olsa da Türkiye’nin kritik bir NATO ortağı olduğu ve ABD ile Türkiye’nin bölgesel ve küresel birçok ortak menfaatinin bulunduğunu ifade etti.
Blinken, “Tıpkı Türkiye’den beklediğimiz gibi Türkiye’ye anlaşmazlıklarımızı açık ve dürüst bir şekilde iletme konusunda saygı borçluyuz.” diye konuştu.
“S-400’LER ABD’NİN GÜVENLİĞİNE TEHDİT”
Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini almasına da değinen Blinken, S-400’lerin alınmaması konusunda da açık olduklarını ve bunun da kimseyi şaşırtmaması gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile iş birliği yapmaya devam edeceklerini belirten Blinken, şöyle devam etti:
“S-400 alımı doğrudan verilen vaatlere ters. Tüm müttefikler NATO 2016 Varşova Zirvesi’nde Rus ekipmanlarına bağımlılığı azaltacağına dair vaat verdi, artıracağına dair değil. S-400’lerin alınması ABD’nin güvenliğine, müttefik askeri teknolojiye, personele tehdittir aynı zamanda ABD ve Türkiye’nin uzun zamandır ittifak ettiği NATO içindeki uyumun altını oyuyor. Aynı zamanda ittifakın karşı karşıya kaldığı zorluklara etkili bir şekilde karşı koymak için gerekli olan ortak çalışabilirliğini de zedeliyor.”
S-400’lerin aynı zamanda Rus savuma sektörü ile ordusunun Türkiye’ye erişimine yol açtığını savunan Blinken, ABD’nin kongreden geçen CAATSA yasası kapsamında Türkiye’ye yaptırım uyguladığını hatırlattı.
Türkiye ile S-400 konusunda bir yol bulmayı umduklarını anlatan Blinken, “Ancak Türkiye’nin ve bu konuda diğer bütün ABD müttefiklerinin Rusya’dan gelecekte silah almaması veya (Türkiye’nin) ek S-400’ler almaması önemli” dedi.
Blinken, gelecekte Rusya’dan yapılacak silah alımlarının da CAATSA kapsamında yeni yaptırımlar getirebileceğini belirtti.
Türkiye’nin S-400’lere, Yunanistan’ın S-300’ler için uyguladığı Girit modeline benzer bir model geliştirmesine yönelik bir soruya ise Blinken iki örneğin birbirinden çok farklı durumlar olduğunu söyledi.