Interpol tarafından ‘Çalıntı Sanat Eserleri Veritabanı’nda yayımlanan çinilerin iadesi için İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı girişimde bulundu. Müzayede evi ile doğrudan temasa geçilerek, eserlerin yasa dışı yollarla Türkiye’den çıkarıldığına ilişkin deliller sunuldu. Aylar süren müzakereler sonucu müzayede evine sunulan kanıtlarla eserlerin, Anadolu kökenli olduğu ispatlandı.
Gönüllü olarak müzayede evi tarafından çiniler, Lahey Büyükelçiliği’ne teslim edildi. Yapılan işlemlerin ardından çiniler, diplomatik kargo ile Ankara’ya getirilerek, Etnografya Müzesi’ne teslim edildi. Çinilerin ait oldukları dönemin bilimsel verilerle tespitinin sağlanması için bazı analizlerin yapılacağı öğrenildi.
Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde 1509’da yapımına başlanan Ulu Camii, 1541 yılında tamamlandı. Selçuklu ve Memluk mimarisi özelliğini taşıyan caminin duvarları, siyah beyaz mermer taşlarla kaplıyken, batı ve doğu cepheli birer kapısı bulunuyor. 16’ncı yüzyıldan kalma beyaz zemin üzerine lacivert, firuze ve mercan kırmızısı renklerden oluşan caminin duvarlarındaki çinilerin bitki motifleri ile süslendiği görülüyor. İznik ve Kütahya’da yapılmış olan ve Osmanlı çini sanatının en güzel örneklerinin görüldüğü çiniler, 18’inci yüzyıla ait soluk ve gri renkli geç devir çinilerini de içeriyor.