İbrahim Tatlıses’in oğlu hakkında yaptığı ihanet açıklamasının ardından Ahmet Tatlıses konuştu. Sosyal medyadan açıklama yapan Ahmet Tatlıses, “Her ne kadar aile mevzularımızı konuşmak istemesem ve bugüne kadar bu konularda açıklama yapmaya mesafeli dursam da bugün İbrahim Tatlıses’in benim, annem ve ailem ile ilgili yaptığı açıklamalar korkunç, akıl almaz ve gerçeği yansıtmayan iftiralara döndüğü için açıklama yapmam zaruri bir hale gelmiştir” dedi.
“EVİ VE KASASI AÇILDI SAYIM YAPILDI”
İşte Ahmet Tatlıses’in yaptığı açıklama:
“Öncelikle kendisi vurulduğu dönemde, beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. Hepinizin bildiği gibi İbrahim Tatlıses’in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya’da dahi devamlı hastanede idim. Evinin de bulunduğu şirkete bir kez gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan evi ve kasası açıldı sayım yapıldı, varlıklar muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o dönem herkes şahittir.
“KENDİSİ BENİM YÜZÜMDEN BİR ZARARA UĞRAMAMIŞTIR”
Bir diğer bahsi geçen olay kendisinin bana ‘7 dükkân verdim hepsini batırdı’ söylemi ile ilgilidir. Böyle bir durum söz konusu değildir. Mecidiyeköy’de 2000’lerin başında bir dükkân açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti, işlerimizin bozulmasıyla kapattık. Yine bu olaydan yıllar sonra bir AVM’de gıda üzerine dükkân açtım, yıllar sonra AVM’nin yüksek kira maliyetleri üzerine devir ettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri ‘Ben yaptım batırdı’ gibi aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum nitekim kendisi benim yüzümden bir zarara uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım halen devam etmektedir.”
“BANA BİR EV DAHİ VERMEDİ”
Bugüne kadar kendisi bana bir ev dahi vermemiştir. Ama bana ihtiyaç duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur. Eşim ve evladım Rüzgar’ın annesi Tülay Hanım ile evlenmeden önce olağan bir tartışmamızda baba-oğul dertleşmesinde bir cümleyi fazlasıyla abartarak bugün hala konuşmasına bir anlam veremediğim gibi, 15 yıl önceki bir mevzuyu gündeme getirmekteki maksadını çözmüş değilim. Ayrıca bahsettiği gibi kendisine hiç hakaret etmedim, ağza alınmayacak sözler sarf etmedim. Zaten aylardır kendisi ile diyaloğum yok bunu da kendisi beyin tümörü ameliyatımda ‘Görmedim, gitmedim, gözümden bir damla yaş gelmedi’ diyerek cümlelere dökmüştür. Ne kadar can acıtıcı olsa da bu davranışı ve söylemleri beni değil kendisini bağlar.
“AKIL SAĞLIĞIYLA İLGİLİ ŞÜPHELERİM VAR”
Buraya kadar ben yine sineye çekerdim ama değil annem kim olursa olsun dini inanışlarından ötürü kendi hür iradesiyle seçtiği kıyafet üzerinden birinin aşağılanmasına göz yumamam. Hiç kimse benim annemi ‘kara peçeli’ diyerek aşağılayamaz. Hiç kimse benim anneme ‘yılan’ diyemez. Benim annem kendi halinde, eşrafında herkesin saygı duyduğu eski bir devlet memuru ve namuslu bir kadındır. ‘Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar’ gibi ardı arkası kesilmez, korkunç, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler gibi açıklamalarıyla kendisinin akıl sağlığıyla ilgili olan şüphelerim artmıştır.
“ÖZEL HAYATINDAKİ İNSANLARA BELLİ MALLAR VERDİ”
Bununla birlikte İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği gibi özel hayatındaki insanlara belli mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir ilişkisine dahi yorum yapılmamış bir insandır. Aile meselelerinin bu denli çarpıtılarak sırf beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve üzüntü duyuyorum. Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, her ne olursa olsun topluma mâl olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum. Ve yalnızca üzerime atılmış bu aslı astarı olmayan suçlamalara cevap verip susuyorum. Yine kendisinin katıldığı yayında ‘Ölmeden önce onlara öyle bir tuzak kuracağım ki’ söyleminin yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”