Norm Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları çok büyük bir sorumsuzluktur

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun vakıf iddialarına ilişkin, "Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları çok büyük bir sorumsuzluktur. Hiçbir muhalefet lideri, daha önce yabancı ülkelerin kara propoganda yöntemini kullanmamıştır" dedi. Bununla birlikte Çelik, İsveç ve Finlandiya'nın NATO başvurusuna ilişkin, "Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO'ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO'yu güçlendirecek bir yanı yok" değerlendirmesinde bulundu.

Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları;

“Deniz Varol acımasızca katledildi. Allah’tan rahmet diliyoruz. Kadın cinayetleri konusunda üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bunun için her alanda birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.

Diyarbakır annelerinin eylemi 1000. gününü aştı. Dünyanın en büyük vicdan eylemine dönüştü . İnşallah buraya katılan tüm annelerin evlatlarına tek tek kavuşmalarını umuyoruz.

Sınırımızın hemen yanında kurulmaya çalışan terör devletçiklerine karşı kararlı duruşumuz sürüyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok büyük bir etkiliğe katıldık. TEKNOFest ilk defa yurtdışında Azerbaycan’da gerçekleştirildi. Sayın Aliyev’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Gençlerin çok büyük bir ilgisi vardı.

Orada her iki ülkenin geleceği yönlendiren böyle bir etkinlikte buluşması çok önemlidir.

‘KILIÇDAROĞLU, PARTİSİNİ KÖTÜ BİR DURUMA DÜŞÜRDÜ’

Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bir kez daha değinmek isterim. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaçacağını söylemesi çok büyük bir sorumsuzluktur. Bir muhalefet liderinin yabancıların ağzıyla böyle bir dil kullandığı daha önce görülmemiştir.

Hiçbir muhalefet lideri, yabancı ülkelerin kara propoganda yöntemini kullanmamıştır. Kılıçdaroğlu, iddialarıyla partisini kötü bir duruma düşürdü. Böyle bir şey olmayacağını Kılıçdaroğlu da biliyor.

Siyasi rekabetse siyasi rekabet, siyasi mücadeleyse siyasi mücadele. Türkiye’nin bununla ilgili çeşitli imkanları söz konusu. Ama siz devletin faaliyetlerine çomak tutuyorsunuz. Her zaaman duvara tosluyorlar.

Ben bazen düzeltme yapmaları için 12 saat, 24 saat bekliyorum. Siyasi argümanların siyasi akılla ortaya konması lazım. Politik dedikodu yaparak sivil siyaseti koruyamazsınız. Siyaseti zehirlememek gerekiyor.”

İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO’YA BAŞVURUSU: ONLARIN NATO’YU GÜÇLENDİRECEK BİR YANI YOK

Tabi ki NATO’nun açık kapı politikasını destekliyoruz. Aynı şekilde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında ittifakın önemi görülmüştür. Ancak, bir yeni konsept ortaya konacaksa bunun ilkeli olması lazım. İttifakın, terör, ikili ilişkiler ve güvenlik ilkeleri çerçevesinde güçlenmesi gerekiyor. İttifakta terörle mücadele konusunda dayanışma olmalı. Nitekim Madrid’de bu yeni konsept ele alınacak.

Bizim artık aynı sıkıntıları çekmememiz lazım. Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO’ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok. Tüm ülkelerin güvenliği esas alınmalıdır.

Türkiye, NATO’nun kuruluş değerlerine sahip çıkıyor. Bu tavrımıza muhalefetten güçlü bir destek göremedik.

Teröre karşı durmak bizim en meşru hakkımız. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ‘Türkiye’nin kaygılarını anlıyoruz, bunu çözeceğiz” diyor. Ama CHP’liler NATO Genel Sekreteri’nin hassasiyetini göstermiyor.

Cumhurbaşkanımız açıkladı. İki ülke ile de süreci müzakere edeceğiz. Ama şu ana kadar olumlu bir sonuç alınmadı.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI’NA TEPKİ

Yunanistan Başkanı Miçotakis’in Türkiye’yi ABD Kongresi’nde şikayet etmesi Yunan basınında da eleştiri konusu oldu. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Biz konuşmaya açığız. Ancak, başka ülkeler üzerinden bizi tehdit edemezsiniz.

SORU-CEVAP

Herhangi bir kurum, herhangi bir dernek, ‘Biz sandığa bunlara teslim edemeyiz’ demiş. Bundan bize ne? Biz demokrasiye inanırız. Türkiye’nin büyük bir seçim güvenliği kapasitesi var. Hangi partiden olursa olsun sandığın başında bekleyen gönüllüler var. Biz onların hepsini saygıdeğer buluyoruz.

Seçimlerin yenilenmesi ve itirazlara ilişkin konular sürekli gündeme geliyor. Ancak, tüm bunlara ilişkin düzenlemeler YSK’nın koruması altında.

Sandığın dışında kim bir arayışa giriyorsa reddediyoruz. Türkiye’nin güçlü bir seçim geleneği var. Sandığı lekelemeye dönük hangi yaklaşım varsa onu ayağımızın altıyla iteriz. Sandığın dışındaki her iradeyi reddediyoruz.

Milletimizin en büyük kazanımı olan sandığı koruyacağız. Kim sandığa hakaret ediyorsa bizden değildir.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ TEKLİFİ

Arkadaşlarımız bu yasa teklifiyle ilgli uzun bir süre çalıştı. Hazırlanırken farklı ülkelerdeki örnekler de incelendi.”