Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, 2023’teki genel seçimlerinden hemen önce yasalaşan emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesini “bir felaket” olarak nitelendirerek, “Karşı olmama rağmen ben de hak kazandım” demişti. Bilal Erdoğan, “EYT’nin propagandasını yapanlar ne dedi? EYT çıksın, bir sürü insan emekli olacak, onların boşalttığı iş sahasına gençler girecek dediler. Oldu mu öyle bir şey? Kandırdılar gençleri. Şu an 42,43,45 yaşında emekli oluyorlar. Büyük bir felaketti EYT. Ben de hak kazandım bu arada karşı olmama rağmen” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler siyasette polemiklere neden olurken, EYT düzenlemesinin yasalaştığı dönemde AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda (MKYK) yer alan Mücahit Birinci, dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu.
MHP VE MUHALEFET VATANDAŞI KONSOLİDE ETTİ
Birinci, Erdoğan’ın EYT düzenlemesine karşı olduğunu, fakat seçimi kazanmak için düzenlemeyi yasalaştırmaya mecbur kaldıklarını belirtti. Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP dahil, bütün muhalefetin vatandaşın çok büyük çoğunluğunu konuya ilişkin olarak konsolide etmeyi başardığını kaydeden Birinci, “Karşımızda Türkiye’yi uçuruma sürükleyecek bir Kılıçdaroğlu kafası varken, alınan pozisyon siyaseten doğru idi. Diğer ihtimal gerçekleşse, bugün, belki de Türkiye’nin parçalanması senaryosu ile karşı karşıyaydık” ifadelerini kullandı.
Mücahit Birinci, X hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“EYT hata mıydı? Hem evet hem hayır… O günlerde MKYK ‘daydım. Reisimiz EYT’ye karşı idi. Bu bilinen bir gerçek. Ancak ittifak ortağımız dahil, tüm muhalefet vatandaşın çok büyük çoğunluğunu konsolide etmişti. MKYK görevimizde Anadolu’yu ve Büyükşehirlerimizi karış karış dolaştık. Mayıs 2023 seçimleri öncesi… Hem de birkaç kere… Bize ilk söylenen talep “EYT istiyoruz” idi… Bu büyük talebin karşılığında bir politika üretildi ve her politika gibi elbette eleştirilebilir. Ama kişisel kanaatim, karşımızda Türkiye’yi uçuruma sürükleyecek bir Kılıçdaroğlu kafası varken, alınan pozisyon siyaseten doğru idi. Diğer ihtimal gerçekleşse, bugün, belki de Türkiye’nin parçalanması senaryosu ile karşı karşıyaydık.”
