Ali Koç’un açıklamalarından satır başları;
“Bir gece önceden yasak olacağı Kayserispor yönetimine söylenmiş. O gün 18.00’de açıklama yapıyorlar ama bir gece evvel haber verilmiş.Bir gece önce Kayserispor’a yasak geleceği söyleniyor. Süreçte birileri yalan söylüyor. Bir nebze biliyorum. Her şeyi açıklayacağım, belki hepsini bugün değil. Siyasetinden, yerel idarelere kadar bildiklerimi anlatacağım.
Kayseri mahkemesi dün verilen yürütmeyi durdurma kararını reddetti. Bunun hukukla falan ilgisis yok. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak utanıyorum. Bir Valilik nasıl böyle savunma yapar, nasıl böyle savunma yapan avukat tutar, inanılır gibi değil.
Bu son bardağı taşıran damla noktasına geldik. Cumartesi bir maç var. Cumartesi oynanan maçta bazı tezahüratlar oldu. Orada bir saldırıya uğradık yönetim olarak. Ertesi gün Beşiktaş maçına gittik, orada aynı şeyler oldu. Statta infial oluştu. Ben hayretler içindeyim. İş çok sakat yere gidiyor. Yarın bir gün kardeşin kardeşe kırdırılacağı bir yere gidiyor.
Bu kararların müşterek alınması gereken kararlar. Bu yanlıştan dönmek gerekir. Ne güvenlik ne sportif… Çıkarılan şey, ‘Siz stadyumunuzda böyle mi bağırıyorsunuz, biz de sizi cezalandırıyoruz’… Ne yapacaksınız, her maçı mı kapatacaksınız?
Kayserispor Başkanı, yazılan açıklamanın tam tersini söyledi. Başkanı aradım, ‘Sen bana böyle böyle dedin mi?’ dedim. ‘Dedim’ dedi. ‘E sonra?’ dedim. Anlatamıyor adamcağız… ‘Sorma, anla’ diyor. Ona da bir şey diyemiyorum. Bizim Kayserispor ile hiçbir sıkıntımız yok. Adını koyamıyorum ‘ne oluyor’ diyorsun. Baktım başkan da bir şey diyemiyor. Sonra biz derhal yürütmeyi durdurmak için başvurduk. İki tane savunma verdik. Türkçesi Türkçe değil, hukuku hukuk değil. Utandım.
Fenerbahçe’yi cezalandırmak mı dersiniz, ben ne suç işledim de seyircisiz…
(Taraftar yasağına dair resmi açıklamaya istinaden) Sevgili taraftarlar bu kararı sitemize koyacağız. Hala anlayamadık, deşifre edemedik. Siz de deşifrenizi bizimle paylaşın lütfen.
Türkiye’de kıyamet kopacak, ülke çapına yayınlacak… İkinci itirazın ardından 110 tane sosyal medya paylaşımı koymuşlar.
Çıkan mahkeme kararı, tepeden gelen kararla alınmış bir yanlışın, bir an önce kılıfına uydurulma çabası. Beşiktaş-Ankaragücü maçında da bu karar alınmıştır diyor… Bu insanlar futbola biraz yakın olsalar, ilk yarıdaki maçta tatsız olaylar yaşandığını bilirler. İki kulüp bir arada karar aldı ve deplasmana taraftar götürmedi. Bunun, bizim yaşadığımızla alakası yok.
Niye bizi tekrar hedef alıyorsunuz? Niye Fenerbahçe’yi tekrar bir kaosun içine sokmaya çalışıyorsunuz? Biz Kayseri’ye gideceğiz, ülke çapına tekrar kaos yayılacak… Bu mudur anlayışınız? Ben bunu kimin yaptırdığını çok iyi biliyorum.
Fenerbahçe siyasetin tarafı değildir. Bizim vazgeçilemez tek tarafımız; Ülkemizin, devletimizin ali menfaatleri ve milli değerlerine olan aidiyet ve saygıdır. Silinmez Atatürkçü çizgimizdir.
Ben istemiyorum siyasi tezahüratlar olmasını. Ama hakaret ve küfür olmadığı müddetçe ben karışamam. Ben, taraftarın dediğini kontrol edemem. Herkes hükümeti desteklemek zorunda değil. Bize öğretmediler mi hükümet nedir, iktidar nedir? Hükümetler gider, hükümetler gelir. Devlet kalır.
Diğer kulüplere sesleniyorum. Bugün bize, yarın size…”