Norm Haber

Anahtar Parti Genel Başkanı Ağıralioğlu Bursa’da

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, bir dizi program için Bursa’ya geldi. Ağıralioğlu, Bursa ziyaretleri çerçevesinde sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarla bir araya geliyor.

Haber: SİMLANUR İNCE
Kamera: MESUT ERDOĞAN

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Bursa’ya geldi. Genel Başkan Ağıralioğlu, Bursa ziyaretleri kapsamında sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarla Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde bir araya geldi.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Anahtar Parti Bursa İl Koordinatörü Fikret Aslan, “Sokağın sesinin, milletin hissiyatının meclise yansıması için siz değerli muhtarları Genel Başkanımızla buluşturmak istedik. Demokrasinin siyaset üzerindeki gelişimini sağlamak için sivil toplum kuruluşlarıyla Genel Başkanımızı buluşturmak istedik. Bursa’da kurumsallaşmamış hiçbir yapısı olmayan gönüllü organizasyonun bir heyecan oluşturması, milletimizin gönlünde de bir heyecan oluşturmuştur” dedi.

“BU KADAR BÜYÜK LİDERE SAHİP OLAN BİR MİLLETİN NEDEN BU KADAR BÜYÜK SORUNLARI VAR”

A Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Bursa’da düzenlenen programda yaptığı konuşmasında, “Siyasetin bugün milletin üzerine yüklediği ne kadar yük varsa takdimde de hududa riayet, severken de hadde riayet etmek lazımdır. Siyaset bizim için kendimize heves olan bir konu değildir. Cumhuriyet’in 2. yüzyılında bin yılı aşkın süredir irade gösteren büyük bir milletin evladı olarak kurduğumuz partinin ilk ziyaretindeyim. Bizim liderlerimiz çok büyükler, liderlerimiz kendilerini tarif ederken veya tarif ettirirken hep payelerle andırıyorlar. Biz büyüklüklerine hiç söz etmeyelim. Kimsenin takdimindeki büyüklükten zorum yok. Bu kadar büyük lidere sahip olan bir milletin neden bu kadar büyük sorunları var? Herkesin büyüğü var, hepsinin büyüğü bizde” diyerek sözlerine başladı.

“BURSA’NIN BUGÜNKÜ HALİ DOĞRU PLANLAMA YAPILAMAMASININ AHVALİDİR”

Ağıralioğlu, “Bir nezaket hattında durduğumuzu, memleketi kendi ailemiz gibi bilip, parti ayırmadan yürüdüğümüzü her yerde ifade ediyoruz. Milletin ufkunda uzun zamandır kimseye nasip olmayan ümit beklentisiyle duran nöbeti devralıyoruz. 22. yılında olamamışlığıyla olan hassasiyetle yürüyoruz. Siyasetin cevap vereceği şey, ‘Bundan daha iyisi mümkün müdür?’ Boş tartışmalara gerek yoktur. Siyasetçilerin cevap vermek zorunda olduğu, ‘Bundan daha iyi bir Türkiye mümkün müdür?’ sorusudur. Bu memleket bizim. Ben bir parti kurmadım, ben milletin içine çekildiği bu girdabı, bu saçma sapan siyaset tartışma eşiğini yarınlara daha güçlü ufuk çizgisi çekmek için girdim bu yola. Bursa’yı konuştunuz mu Türk milletini konuşursunuz. Medeniyet buldun mu, merhametin mayasıdır Bursa. Bursa bizim kalemizdir. Kalbimize düşürdüğü kıvılcımın meşalesiydi. Büyük medeniyetin merkeziydi. Biz buradan kabarıp, taştık. Çalışarak, üreterek, severek taştık. Bursa’nın bugünkü hali halen doğru planların yapılamamasının da ahvalidir. Bursa’dan başlamanın önemini arz ediyorum size. Şehrin, sokağın, ticaretin, okulun, ibadethanenin hepsinin planlanma kapasitesidir Bursa. Burada işsizlik, kaos, yerleşme programı, tarım arazilerine karşı talan var” ifadelerini kullandı.

Ağıralioğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Ticareti benim yanımda dursunlar diye kendi imkanı zannetti. Adaleti ‘bizim’ hukuku korusunlar diye bozabildiler. Siyaset yerinde değildir. Anahtar Parti’nin siyaseti çekeceği yeri ifşa ediyorum. Adalet hassasiyeti, adaletle, milletini koruyanların işidir. Tahlil sonuçlarınız çıkıyor adama ihtiyacınız var. Gecikmeniz var, toleransa ihtiyacınız var, adama ihtiyacınız var. Her işi yapmak için adama ihtiyacınız var. İktidara karşı siyasi sitemimizin sebebi şudur. Erdoğan değil, kimseyi sevmediği kadar sevdi onları bu millet. Hiçbir seçimde, bu sefer yapamazsan, öbür sefer yaparsın kredileriyle bekledi bu millet. Hanelere düşmüş kaygıya, babaların hüznüne bakar mısınız? Siyasetin içinde yitip giden umutlara, kaybolan evlata bakar mısınız? Biz Amerika ile kara sınırı olan bir memleketi temsil ediyoruz. En çok sığınmacı yükü Bursa’dadır. Eskiden bu nüfusun yerleşeceği bir demografi vardı. Göçü planlayan, nerede duracağını, nerede oturacağını, kaldıktan sonra nereye döneceğini hesaplayan bir Türk vardı. Bu kadar kayıtsız insan yükü nedir? Biz adaleti vaat edeceğiz. Siyasetin hissesine düşen utanca bakar mısınız? Biz kamu kaynaklarını israf etmeyeceğiz. Nepotizm yapmayacağız. Liyakatı istihdam edeceğiz. Yetim hakkı yemeyeceğiz. Hazineyi soymayacağız. Vaatlere bakar mısınız? Sanki bunlar vaatmiş gibi… Çocuklarımıza iş vaat edeceğiz.