Ankara’daki saldırılara tepki göstermek için Bursa Fomara Meydanı’nda bir araya gelen Bursa Alevi Dernekleri Platformu üyeleri, burada yapılan basın açıklaması ile saldırıları kınadı.
Açıklamayı Evrensel Sevgi Derneği Başkanı Fedai Fidanoğlu yaptı.
Burada yapılan açıklama şöyle:
“Öncelikle şunu belirtelim ki; canlarımıza, cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boyun eğmeyiz.
Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız. Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettik. Halkları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan derin devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş , Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim’den ve Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz. Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çık iyi biliyoruz ki bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat ve devrimci güçierle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz.
“2023 SEÇİMLERİ ÖNCESİ ÇATIŞMA VE KAOSTAN BESLENMEK İSTENİLİYOR”
Bu saldırıların asıl amacının ülkede kaos veçatışma ortamı yaratmak olduğunun bilincindeyiz. 2023 genel seçimleri öncesi kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan devletin ve AK Parti hükümetinin şiddet dilinin de farkındayız. Bu saldırıların daha büyük ve acı bir sonuca varmaması için başta demokrasi güçleri olmak üzere herkese görev düşmektedir.
Halkımızı kurumlarına ve cemevlerine sahip çıkmaya ve provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Bu vesileyle hükümeti açıktan uyarıyor ve göreve çağırıyoruz. Bu saldırıların arka planını örgütleyicisini ve azmettiricisini derhal açığa çıkarın. Aksi takdirde zan altında kalmaktan kurtulamazsınız. Kınama ve geçmiş olsun ile geçiştirilecek bir durum değildir. İçişleri Bakanlığı daha birkaç gün önce yayınladığı genelgede cemevlerine yakın olacaklarını, boş bırakmayacaklarını ilan etmişken daha Muharrem’in birinci gününden bu olayların olması bizim açımızdan düşündürücüdür.
Biz Aleviler dili, dini inancı ırkı, mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabildiği kimsenin kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği katledilmediği, demokratik bir cumhuriyette bir arada kardeşçe yaşamı savunuyoruz. Biz Aleviler olarak diyoruz ki; bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bu adaletsiz düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Halklar, inançlar ve kimlikler olarak omuz omuza vererek demokrasi ve eşit yurttaşlık haklarımızı birlikte kazanacağız.
“HÜKÜMETİ UYARIYORUZ”
Sevgili canlar, cemevleri milyonlarca Alevinin ibadethanesidir. Orada hiç kimseye makamı, dili, dini, rengi sorulmaz. Cemevlerine saldırmak aslında Anadolu halklarının hoşgörüsüne ve bin yıllık komşuluğa saldırmaktır. Biz zalimlerin, zorbaların, ırkçıların dışında kimsenin karşısında olmadık. Aleviler tarihi boyunca hiçbir halkın onurunu incitecek kalkışmada bulunmadı. Bundan sonra da böyle olacaktır. Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekanlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; cemevlerine tanımayan ve anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan hakir gören aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır.
“CEMEVLERİNİ YASAL STATÜYE KAVUŞTURUN”
Taleplerimizi kabul edin ve ibadethanelerimizi yasal statüye kavuşturun. Elinizi dilinizi inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin. Bizi tarif etmeyin, tanıyın. Provokatörlere karşı, kandan beslenen zalimlere karşı, ırkçı gerici ve şeriatçılara karşı, savaş çığırtkanlığı yapan her türlü zihniyete karşı gelin canlar bir olalım.”