Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Buğra Terzi, yaptığı araştırmalar sonucunda Mustafa Kemal’in Çanakkale Cephesi’nde, 22 Ekim 1915 tarihinde verdiği taarruz emrini ortaya çıkardı
“ŞÜPHEYLE KARŞILADI”
Terzi, “Mustafa Kemal’in bu fikri özellikle 5’inci Ordu Karargahı’nda Liman Von Sanders tarafından şüpheyle karşılanıyor. Bu aslında Liman Von Sanders (Fotoğrafta) ile Mustafa Kemal arasındaki bir tartışma konusu” dedi. Bu emrin geri çekilen İngiliz birliklerini tamamen denize dökmek amacıyla planlanmış ve kurgulanmış bir emir olması nedeniyle çok önemli.” dedi.
“SONU ÇOK FARKLI OLABİLİRDİ”
Emrin tarihi İngilizlerin tahliyesinden 2,5 ay önce verildiğine dikkat çene Terzi, “Mustafa Kemal Bey tarihi bir fırsat görmüştü ve eğer böyle bir taarruz gerçekleştirilmiş olsaydı şu an biz Çanakkale Savaşları’nın özellikle son kısmını, cephenin kapanışını çok farklı şekilde konuşuyor olabilirdik” diye konuştu.
Çanakkale Savaşları’nın üzerinden 109 yıl geçmesine rağmen, yeni harp cerideleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Buğra Terzi, yaptığı çalışma sırasında Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemal Atatürk’ün İngilizlerin Anafartalar bölgesinde bir tahliye hazırlığında olduğunu gelen gözetleme raporları sonucunda keşfedip, 22 Ekim 1915 tarihinde verdiği ancak 5’inci Ordu Karargahı’nda Liman Von Sanders tarafından şüpheyle karşılanan taarruz emrini ortaya çıkardı. Ortaya çıkarılan bu emrin hem Türk tarihine hem de Çanakkale Savaşları literatürüne yeni bir şeyler kattığını belirten Araştırma Görevlisi Buğra Terzi, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün biyografisi yazımındaki bir boşluğunda doldurduğunu söyledi.
Çanakkale Savaşları’nda İngilizlerin Anafartalar bölgesinden tahliyeleri konusunun özellikle İngiliz tarih yazımıyla bir tartışma konusu olduğunu belirten Araştırma Görevlisi Terzi, “Çünkü İngilizler bunu kusursuz bir başarı olarak kabul ederler. Türk tarafının tahliyeden hiçbir şekilde haberinin olmadığı tamamen gizlilik içerisinde yürütülen başarılı bir operasyon şeklinde bahsederler. Bu tarih yazımı hatalı. Günü gününe, saati saatine tutulan raporlar bize Türk tarafının tahliyeden en başından beri haberinin olduğunu kanıtlar nitelikte veriler sunuyor” dedi.
Daha derinlemesine araştırılıp, Anafartalar Grubu harp ceridelerine baktıklarında çok daha iyi verilere ulaştıklarını vurgulayan Terzi, “Bu taarruz emrinin en önemli özelliği, Mustafa Kemal’in İngilizlerin Anafartalar bölgesinde bir tahliye hazırlığında olduğunu gelen gözetleme raporları sonucunda keşfetmesi, öğrenmesi. Aslında bu emir bile Türk tarafının haberi yoktu savını direkt olarak çürütecek nitelikte” diye konuştu.
İngilizlerin çekildiğine dair ve bunun üzerine yapılacak verilen bir taarruz emrinin yeni bir gelişme olduğuna dikkati çeken Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü:
TAARRUZ EMRİ NEDEN ÖNEMLİ?
“Tahliye ile ilgili ulaşabildiğimiz en erken kayıt olarak 27 Kasım tarihinde 16’ncı Topçu Tümeni’nin bir raporuna rastlamıştık. Bu kayıt bize İngilizlerin önemli top mevzilerini ve askerlerini geri çekerek gemilerle Bozcaada’ya ve Gökçeada’ya naklettiği ile ilgili bir bilgi vermişti. Daha sonra Anafartalar Grubu’nun harp ceridelerine baktığımızda Mustafa Kemal’in 22 Ekim tarihli daha erken bir emrine rastladık. Bu emir tahliye gerçekleştiren İngiliz birliklerini tamamen denize dökmek amacıyla planlanmış ve kurgulanmış bir emir. Bu taarruz emri o nedenle çok önemli” dedi.
Terzi’nin çalışmasına göre, cephede komutanlığı yürüten 5’inci Ordu Karargahı’ndaki Liman Von Sanders, emiri şüpheyle karşılıyor Liman Von Sanders ile Mustafa Kemal arasındaki tartışmalar yaşandığı biliniyordu. Daha önce ilk tartışma konularından biri 25 Nisan öncesindeki Liman Paşa’nın savunma tertibatını tamamen değiştirmesi üzerine olmuştu.
Terzi, şu açıklamayı yaptı:
“TARTIŞMA BİR AY SÜRÜYOR”
“Ama bu yeni ortaya çıkan tartışma bizim belgelerde dahi hissedebildiğimiz, görebildiğimiz bir tartışma. Mustafa Kemal ve Liman Paşa arasında bu tartışma 1 ay kadar sürüyor. Mustafa Kemal Atatürk aslında çok istediği bu tarihi fırsatı değerlendirmek anlamına gelecek olan taarruzu yerine getirememiş oluyor.