Menajer Ayşe Barım hakkında Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı. Soruşturma genişletildi ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığından (RTÜK) Gezi Parkı olaylarına ilişkin tüm medya kayıtları talep edildi.
AYŞE BARIM DAVASI GENİŞLİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanlığı’na yazı yazıldı. Olayların büyüyerek kamu güvenliğini tehdit eder hale gelmesine sebep olan tüm medya kayıtlarının derlenerek Başsavcılığa gönderilmesi talep edildi. RTÜK Başkanlığına gönderilen yazıda,
“İstanbul Taksim Bölgesi Yayalaştırma Projesi ile ilgili Taksim Gezi Parkı’ndaki bazı ağaçların 27 Mayıs 2013’de başka yere nakledilmesiyle başlayan protesto eylemleri, provokasyonlarla birlikte ülke çapında olaylara ve şiddet içerikli eylemlere dönüşmüştür. Yapılan gösteriler sırasında çok sayıda emniyet görevlisi ve vatandaşımız yaralanmış, kamu malları ile özel/tüzel kişilerin malları ciddi oranda zarar görmüş ve hatta ölümlü hadiseler meydana gelmiştir. Bazı gruplarca sosyal medya üzerinden Gezi Parkı simgeleştirilmiş, ısrarla ‘direniş, ayaklanma’ gibi çağrılarla anılır hale getirilmiştir. Bu kapsamda 27 Mayıs 2013’den itibaren söz konusu yasa dışı gösterilerin yaygınlaşması, propagandasının yapılması, kamuoyuna legal gösterilmesi şeklinde gerçekleşen ve olayların büyüyerek kamu güvenliğini tehdit eder hale gelmesine sebep olan tüm medya kayıtlarının derlenerek Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi için gereğinin yapılması rica edilir.’’ ifadelerine yer verildi.
AYŞE BARIM’IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ayşe Barım’ın ifadesi ortaya çıktı. Ayşe Barım, “ID İletişim’i 23 yıl önce kurdum. Ondan önce de eğlence sektöründe ve çeşitli yerlerde çalıştım. 23 yıl boyunca çok çalıştım ve büyüyen televizyon sektöründe ben de yer aldım. 2024 eylül ayında bir gazeteci tarafından yazılar yazıldı. İsmin geçmeden “sektörde mamalar da var” denilerek bir oyuncumun da sahte bir reklam ilişkisinin içinde olduğunu iddia ederek yazı yayınladı. Benim ismin geçmediği için suç duyurusunda bulunmadım. 7 Ocak’ta yazının sadece o paragrafı alınarak çeşitli twitter hesaplarından sadece orası paylaşıldı. O Ayşe Barım’dır denilerek beni mama ilan ettiler. Çok yoğun bir karalama ve iftira kampanyasıyla karşı karşıyayım. Bu süre içinde neden olduğunu anlamadığım çok ciddi iftiralara uğradım. Günün sonunda önce magazinel konuyla ilgili, şimdi de bu suçlamayla buradayım. Hepsi iftiradır, karalamadır. İddiaları asla kabul etmiyorum. Bu kadar emeğin sonunda başarı hikâyesi olan hikayemin bu şekilde utanç hikâyesine döndürülmesinden dolayı mağdurum.” dedi.