Birleşmiş Milletler Arabuluculuk Dostlar Grubu Bakanlar toplantılarının 11’incisi “Barışçı yollardan çatışma çözümünde bir araç olarak arabuluculuk: İlk BM kararının 10’uncu yılında bir değerlendirme ve geleceğe bakış” temasıyla ilk kez çevrimiçi olarak gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Çavuşoğlu, bu toplantıya iki yıl aranın ardından hitap ettiği için mutlu olduğunu belirterek, “Bugün aslında çok zorlu ve zorlayıcı bir çatışma ile karşı karşıyayız. Dünyada iki milyardan insan çatışmalardan etkileniyor. Çatışmalar giderek daha karmaşık hale geldi ve onları tetikleyen faktörler daha çeşitli hale geldi. Son 60 yıldır çatışmaların yüzde 40’ı aslında doğal kaynaklarla ilgili. İklim değişikliği gündeme geldiğinde bu yüzdenin artacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Dijital dönüşmedeki gelişmelerin etkili arabuluculuk için şansı arttırdığına değinen Bakan Çavuşoğlu, “Güvenlik konseyi toplantıları karşılıklı gerçeklerden yararlanıyor. Örneğin İran ve Kolombiya gibi konularda online platformlar, suni ve yapay zeka tarafından desteklendiğinde arabulucuların daha fazla kişiye erişimini sağlıyor. ABD’nin kendi içerisindeki bu yenilikçi araçları son derece önemli. Bizler aslında gönüllü mali katkıyı yapan ilk ülke olmaktan son derece gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki zorlukların ve fırsatların değiştikçe etkin arabuluculuk için daha fazla ihtiyaç ortaya çıktığının altını çizen Çavuşoğlu, bu çerçevede son 10 yıl içerisinde bu Arabuluculuk Dostlar Grubu’nun son derece önemli çalışmaları olduğunu kaydetti. Türkiye olarak grup çalışmalarının üzerine daha yenilerini inşa etmeye çalıştıklarını söyleyen Çavuşoğlu, gelecek ay İslam İşbirliği Teşkilatı’nın önüne arabuluculukla ilgili dört yeni önerinin getirileceğini açıkladı.
Bakan Çavuşoğlu kadın ve gençlerin arabuluculuk süreçlerine katılımının da önemli olduğuna dikkati çekerek, “Bununla ilgili olarak İstanbul Arabuluculuk Konferansı’nda özel bir oturum düzenleyeceğiz. Ukrayna’daki mevcut durumu da göz önünde bulundurduğumuzda aslında gerçekten bunun son derece önemli olduğunu görüyoruz. Bir çatışma bir çatışmadır. Gerçekten bu çatışmalar bizim için önemli çözümleri beraberinde getirir. Müzakere edilmiş bir çözüm olmadan gerçekten bir canavara dönüşebilir. O yüzden arabuluculuğa daha fazla odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.