Haber Global’den Ertan Altan’ın haberine göre, Ege Denizi’ndeki Santorini adası çevresinde devam eden sismik hareketlilik nedeniyle çevre adalarda eğitime ara verildi. Yetkililer yaşanan durumun bir deprem fırtınası olduğunu belirtirken, Ege’de Batı Anadolu sahilleri de denizdeki hareketlilikten etkileniyor. Ege Denizi’nde, 28 Ocak’tan itibaren yoğunlaşan depremlerin sayısı 400’ün üzerine çıktı. Depremlerden biri Bodrum kıyılarının 171 kilometre açıklarında gerçekleşti. Ege’de son olarak benzer çapta bir deprem fırtınası 2011-12 arasında yaşanmış, sarsıntılar 1 yıl sürmüştü. Mora’dan başlayıp Kiklad Adaları’na kadar uzanan ‘Helenik Volkanik Yayı’nı izleyen bilim insanları, denizin altındaki merkezi bir fay hattında aktivitenin arttığını tespit etti. Haber Global Web Özel’e açıklamalarda bulunan deprem uzmanları ise Ege’deki sismik fırtınanın geleceğini ve Türkiye’ye olası etkilerini anlattılar
AFRİKA SIKIŞTIRIYOR
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege’de Afrika kıtasının jeolojik baskısının olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Ege Denizi içinde olan olayların ana kaynağı, Güney’deki Afrika kıtasının yüzerek dalma-batma kuşağı boyunca Ege’nin altına batmasıdır. 10 milyon yıldır 17 derece ile dalan Afrika kıtası Ege’nin, Batı Anadolu’nun, Peleponnes’in altına girmiş durumda. Afrika blokunun dalması sırasında erime başlıyor. Eriyen Afrika kabuğu Batı Anadolu’nun altında ve ayrıca Ege Denizi’nin altında yanardağlar biçiminde çıkıyor. Santorini bunlardan bir tanesi. Bir diğeri de iki yıl önce Simi Adası ile Bozburun arasında keşfettiğimiz deniz içi yanardağdır. Bunlar zaman zaman magmadan getirdikleriyle basınçlı birikintiler yapıyor. Birikimler sırasında emme basma tulumba gibi küçük sarsıntılar oluşuyor. Küçük sarsıntılar jeofizik olarak inceleniyor.”
CANLI BİR YANARDAĞ
Şu anda Santorini ‘de izlenen titreşimlerin magmadaki hareketlilikten kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Ercan şunları söyledi: “Benzer bir şekilde Tendürek Dağı’nda ve Ağrı Dağı’nda titreşimler oluyor. Nasıl bu dağlar canlı ise Santorini de canlı bir yanardağdır. Geçmişte bu bölgede 7 üzeri depremler olmuştur. Ege’de deniz içinde 7 ila 7.7 üzerinde depremler şaşırtıcı olmaz. Ancak bunun arkasından büyük bir deprem gelecek demek de yanlış olur. Adriyatik’ten, Dubrovnik’ten başlayan bir kuşak var. Korfu ve Mora Yarımadası, Rodos ve Fethiye, oradan da Göller Bölgesi’ne, Burdur’a uzanıyor. Bu yay dalma-batma kuşağının ve Afrika blokunun tosladığı yerdir. Burası daha önce büyük depremlerin olduğu yerdir. Bu gelecekte de olacağının kanıtıdır
BİRKAÇ AY SÜREBİLİR
Ege’deki sismik hareketliliğin Batı Anadolu’yu nasıl etkileyebileceğini değerlendiren jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz ise şu uyarılarda bulundu: “Ege Bölgesi’nde zaman zaman yaşanan, deprem fırtınası olarak adlandırdığımız bir olay var. Deprem fırtınaları farklı büyüklükteki depremlerin bir arada olduğu, herhangi bir sıralama gözetmeyen depremler. Olağan depremlerde öncü, artçı depremler de bekleriz. Fakat deprem fırtınalarına baktığınız zaman sıralama olmaksızın ‘2,’ ‘3’ büyüklüğünde depremler, ‘4’, ‘5’ büyüklüğünde depremlerle bir arada olur. Ege Bölgesine baktığımız zaman yaklaşık 1 aydır Santorini Adası’nı 30 kilometre güneyinde 250 civarında deprem meydana geldi. Bunların en büyüğü 4,9 civarındaydı. Bu depremler bazen birkaç ay içerisinde, bazen birkaç hafta içerisinde bitebilir. 2011-2012 döneminde bir yıl sürmüştü. Ancak bunların arasında büyük deprem çıkmaz. Depreme hazırlıklı olan bir ülkede hasar beklenmez. Türkiye açısından risk olduğunu zannetmiyorum.”