ABD Başkanı Joe Biden, Afganistan’ın başkenti Kabil’de 12 ABD askerinin öldüğü bombalı saldırılara ilişkin konuştu.
Biden’ın açıklamalarından satır başları;
Bu saldırıyı DEAŞ’ın Horosan grubunu yaptığını tahmin ediyoruz. Amerikan askerlerini öldürdüler, başka askerleri ağır yaraladılar. Ayrıca siviller de öldü ve yaralandı.
Bu Amerikan askerleri gerçekten kahramanlardı. Bu kahramanlar tehlikeli ve gerçekten bencilce olmayan bir görevde başkalarının hayatını kurtarmak için uğraşıyordu. Eşi benzeri görülmemiş bir tahliye sürecinin parçasıydılar. Son 12 saatte 7 bin kişi çıkartıldı havalimanından. Kalbimiz acıyor. Tüm Afgan aileleri için de bu acıyı hissediyoruz. Öfkeliyiz, kalbimiz kırık.
Oğlu Beau Biden’ın Irak Savaşı’nda görev yapmasına atıfla “Ben bir asker babasıyım” diyen ABD lideri Biden, oğluna Irak dönüşü kanser teşhisi koyulduğunu ve oğlunu kaybettiğini anlattı.
“BEDELİNİ ÖDETECEĞİZ”
Şu anda bir mesuliyetimiz, kutsal bir sorumluluğumuz var. Bugün kaybettiğimiz hayatlar özgürlük, güvenlik adına ve Amerika adına kaybedilmiş hayatlar.
Bu saldırıyı yapanlara şunu söylüyorum: Affetmeyeceğiz. Unutmayacağız, peşinizi bırakmayacağız ve bedelini ödeteceğiz. Çıkarlarımızı elimdeki her imkanla koruyacağım.
Bize istihbarat tarafından DEAŞ’ın Horasan kolunun kompleks bir atak planlıyordu bu bölgede. Bu yüzden en başından itibaren dedim ki ‘Bu görev sıradışı biçimde tehlikeli’.
Burada terör saldırıları bizi caydırmayacak, tahliyeye devam edeceğiz. Kumandanlarıma operasyonel planlar yapmalarını da söyledim. Çok güçlü bir şekilde vuracağız kendi belirlediğimiz bir anda. DEAŞ teröristleri kazanamayacak. Amerika böyle bir gövde gösterisine boyun eğmeyecek.
Kumandanlarıma bugün 3 defa dedim ki ‘Lütfen askerlerimizi korumak için olabilecek en büyük adımları atın’. Görevimizi tamamlayacağız ve askerlerimiz çekildikten sonra da tahliye süreci devam edecek. Yeni yöntemler bulup ülkeden çıkmak isteyen her Amerikalıyı çıkartacağız.
DAHA FAZLA ABD ASKERİ GÖNDERİLECEK Mİ?
Orduya şu talimatı verdim: Daha fazla asker gerekiyorsa, ne gerekiyorsa vereceğim. Ama ordu dedi ki ‘Şu anda elimizdeki görevi sürdürelim. Elimizdeki zamanda olabildiğince fazla kişiyi çıkaralım.’ Saldırı emrini veren DEAŞ liderlerini bulma konusuna gelince, kim olduklarını bildiğimize inanıyoruz. Onları bulacağız, nerede olurlarsa olsunlar vuracağız.
BİR HATA YAPILDI MI?
Afgan ordusu çöktü 11 gün içinde. Şu anda McKenzie’nin de belirttiği gibi Taliban’ın da çıkarı aynı yerde. DEAŞ-Horasan’ın büyümemesi onların da çıkarına. İkinci olarak, bizim 31’ine kadar çıkmamız da onların çıkarına. Onlardan en büyük talebimiz onlardan bize biraz daha alan sağlaması. En büyük temennimiz onların da kendi çıkarlarını takip etmesi. Bugün olan her şeye rağmen 7 binden fazla kişi uçtu havalimanından, 5 binden fazlası Amerikalı’ydı. Bugün olanlar özelinde Taliban ile DEAŞ arasında bir işbirliği olduğuna dair bir istihbarat gelmedi bana. Önümüzdeki günlerde de saldırıların olmasını bekliyoruz.
“TAHLİYEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Burada Amerikan vatandaşları, yeşil kart sahipleri, göçmen vizesi sahipleri, bize yardımcı olan Afgan siviller var. Önümüzdeki birkaç günde onları da çıkarma ihtimalimiz de var. Bir saldırıyı daha göze alacak şekilde ordu ‘Tahliyeleri sürdürmeliyiz’ dedi.
Taliban iyi değil ama onların da bir çıkarı var burada. Havalimanını nasıl açık tutacaklarını düşünüyorlar, çözmeye çalıştıkları şeyler var. Tarihte hiçbir çatışmada, bir taraf savaş bittiğinde çıkarmak istediği herkesi çıkarabilsin.
Taktiksel konularda, tahliye süreci gibi konularda tüm büyük askeri personelimi toplarım ve onlara en iyi askeri muhakemelerini sorarım. Ordumuz şu sonuca vardı: Bagram Hava Üssü çok değerli değildi, bu yüzden Kabil havalimanına konsantre olmak daha önemli. Ben de bu tavsiyeyi takip ettim.
TALİBAN’A LİSTE VERİLDİ Mİ?
Tahliye edileceklere ilişkin bir liste Taliban’a verildi mi bilmiyorum.
Sorumluluğu üstleniyorum. Son zamanlarda olan her şey benim sorumluluğum. Ama mesele şu ki eski başkan bir anlaşma yaptı Taliban’la. Bunun karşılığında, 1 yıl öncesinde bir taahhüt verildi kendisine. Taliban dedi ki ‘Biz diğerlerine saldıracağız ama hiçbir Amerikalı’ya saldırmayacağız.’ Amerikalılara saldırı yapılmasının sebebi bir taahhüt verilmiş olmasıydı.