BM 79. Genel Kurulu’nun açılışında ABD Başkanı Joe Biden, dördüncü ve son kez Genel Kurul’a hitap etti. Biden, konuşmasında küresel zorluklar, demokrasi mücadelesi, iklim değişikliği ve dünya çapında süregelen çatışmalar gibi kritik konulara değinerek, dünya liderlerine güçlü mesajlar verdi. Biden, siyasi kariyerinin başlangıcından bu yana tanık olduğu önemli olayları ve bu süreçte edindiği deneyimleri paylaştı. 1972 yılında, 29 yaşındayken ABD Senatosu’na seçildiğinde dünyanın Soğuk Savaş’ın etkisi altında olduğunu hatırlatan Biden, o dönemde Orta Doğu’nun savaşa sürüklendiğini ve ABD’nin Vietnam’da savaştığını belirtti. Bu zor zamanlara rağmen kamu hizmetine girmesinin sebebini, ABD’nin ve dünyanın bu krizleri atlatacağına olan inancı olarak açıkladı.
Biden, nükleer silahların kontrol altına alınması ve Soğuk Savaş’ın sona erdirilmesi gibi başarılardan bahsederek, ABD ve Vietnam arasındaki ilişkilerin bugün dostane bir seviyeye ulaştığını vurguladı. Irkçılığa karşı Güney Afrika’daki mücadelesini ve Kadına Yönelik Şiddet Yasası’nın çıkarılmasındaki rolünü hatırlatan Biden, ABD’nin tarih boyunca zorlukların üstesinden nasıl geldiğinden bahsetti.
Konuşmasında Biden, günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu pek çok zorluk ve tehditten bahsetti. Ukrayna, Gazze ve Sudan gibi bölgelerde devam eden savaşlar, açlık, terörizm ve iklim krizinin dünya üzerinde derin izler bıraktığını belirtti. Demokrasiye yönelik tehditler ve toplumlardaki değişikliklere de değinen Biden, yapay zekanın getirdiği vaatlerin yanı sıra beraberinde getirdiği risklere de dikkat çekti.
Ancak, tüm bu zorluklara rağmen Biden, dünya liderlerine umutlu olmaları gerektiğini ve birlikte çalışarak bu sorunların üstesinden gelinebileceğini vurguladı. “Liderler olarak umutsuzluğa kapılma lüksümüz yok,” diyen Biden, dünya liderlerinin çözüm bulmak ve bir arada durmak zorunda olduklarını ifade etti. Biden, “Tarihte yine bir kırılma noktasındayız. Bugün verdiğimiz kararlar geleceğimizi şekillendirecek” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı ABD’nin ve NATO müttefiklerinin güçlü bir şekilde durduğunu belirten Biden, Ukrayna’nın özgürlüğünü koruma mücadelesinde ABD’nin kararlılığını dile getirdi. Ukrayna halkının cesaretini öven Biden, NATO’nun iki yeni üyesiyle her zamankinden daha güçlü olduğunu söyledi. Biden, dünya liderlerine Ukrayna’ya desteklerinin sürmesi gerektiği mesajını verdi ve adil ve kalıcı bir barışın sağlanması gerektiğini vurguladı. Biden, Çin ile ilişkiler konusunda ise rekabetin sorumlu bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etti. ABD’nin haksız ekonomik rekabete, askeri baskılara karşı duracağını belirten Biden, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın korunması gerektiğini vurguladı. Biden ayrıca, sentetik uyuşturucu akışını durdurma konusunda Çin ile yeniden işbirliği yapıldığını belirterek, bu işbirliğinin önemini vurguladı.
Orta Doğu’da barışın sağlanması için diplomatik çabaların sürdürülmesi gerektiğini belirten Biden, özellikle Gazze’de yaşanan insani krize dikkat çekti. 7 Ekim’de yaşanan dehşetin ardından Gazze’deki masum sivillerin cehennemi yaşadığını ifade etti. Biden, Katar ve Mısır ile birlikte bir ateşkes ve rehine anlaşması önerdiklerini belirtti ve bu anlaşmanın BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını söyledi. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın çözümü için iki devletli çözümün önemine de değinen Biden, Orta Doğu’daki barış sürecinin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Biden, barışın sağlanmasının İran’ın tehditlerine karşı daha güçlü bir konuma gelinmesine yardımcı olacağını belirtti ve İran’ın nükleer silah elde etmesine asla izin verilmeyeceğini ifade etti.
Biden, iklim değişikliği konusunda ABD’nin yaptığı yatırımları hatırlatarak, ülkesinin Paris Anlaşması’na uyum sağlama ve emisyonları azaltma konusundaki kararlılığını vurguladı. İklim kriziyle mücadele kapsamında gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanını dört katına çıkarma taahhüdünde bulunduklarını belirten Biden, küresel işbirliğinin önemine dikkat çekti.
Ayrıca Biden, ABD’nin G7 ve diğer ortaklarıyla birlikte gelişmekte olan dünyaya önemli miktarda finansmanı harekete geçirmek ve ulaştırmak için bir girişim başlattığını duyurdu. Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı adını verdikleri bu girişimle ülkelerin temiz enerjiye geçiş ve dijital dönüşüm gibi alanlarda altyapılarını geliştirmelerine yardımcı olmayı hedeflediklerini belirtti.
Biden, BM Güvenlik Konseyi’nde reform yapılması ve üyeliğin genişletilmesi gerektiğini savundu. BM’nin yeni sesler ve perspektifler getirmesi gerektiğini belirten Biden, Güvenlik Konseyi’nin barış yapma ve savaşları sona erdirme konularında daha etkin olması gerektiğini vurguladı.
Biden, yapay zeka konusundaki küresel normlar ve standartlar üzerinde çalışmanın önemine değinerek, bu teknolojinin insanlık için tehdit değil, fırsat olmasını sağlamanın gerekliliğini dile getirdi. Yapay zekanın güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için uluslararası toplumu işbirliğine davet etti.
Son olarak Biden, 50 yıllık kamu hizmetinden sonra, ulusunu ileriye götürecek yeni nesil bir liderliğin zamanının geldiğine karar verdiğini belirtti. Başkanlık görevini bırakma kararının zorluğunu ifade eden Biden, yeni nesil liderlere olan güvenini dile getirdi. Biden, “Gelecek, insanlarının özgürce nefes alma, düşünme, yenilik yapma ve korkusuzca yaşama potansiyelini açığa çıkaranlar tarafından kazanılacaktır” dedi.
Biden, dünya liderlerine ve uluslararası topluma, insanlığa hizmet etmeyi asla unutmamaları gerektiğini hatırlatarak, barış ve adalet için birlikte çalışma çağrısında bulundu.