Fransa’da yaşayan ve bisikletlerini alarak mayıs ayında çıktıkları turlarının rotasına Erzincan’ı da ekleyen Roxy ve Tommy çifti Refahiye ve Kemaliye ilçelerinde güzel anlar yaşadılar.
Doğa ve bisiklet tutkunu Fransız çift, İpsala Sınır Kapısından Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra tarihi ve turistik il ve ilçeleri bisikletle gezerek Sivas üzerinden Kızıldağ’ı aşarak Erzincan’a ulaştılar. Refahiye ve Kemaliye’de bir süre mola veren Roxy ve Tommy çifti Türk vatandaşlarla hemhal oldular.
Türkiye üzerinden İran’a oradan Orta Asya’ya gideceklerini Avustralya’da bisikletle dünya turunu tamamlayacaklarını İHA muhabirine aktaran Roxy ve Tommy çifti, seyahatlerini şöyle anlattılar:
“Son birkaç haftadır Türkiye’nin doğusunda, dağlık kesimde bisiklet sürüyoruz.
Bu yolculuktan önce bisikletçi olmadığımız için önce mevcut en düz yolları arıyorduk.
Sonunda, zamanla ve kilometrelerle birlikte gerçekten keyif almaya başladık.
Bu kadar ağır bisikletlerle tırmanmak zor, evet, ama yokuş aşağı inmek çok ödüllendirici.
Bu muhteşem manzaraya ek olarak, saçlarda rüzgâr ve kaynaklardan gelen taze içme suları ve ikramiyeyi vurursunuz.
Türkiye’de günlük hayatımız sayısız güzel karşılaşmalar, çay molaları ve uzun öğle yemeği şekerlemeleriyle doludur.
Mevcut sıcak hava dalgasıyla birlikte, genellikle sabahları çok erken uyanır ve yolda yalnızca çobanlarla karşılaşırız.
Sabahın sonunda, kahve/çay molası için sistematik olarak duruyoruz ve şafaktaki zorlu uyanıştan kurtulmak için iyi bir şekerleme yapıyoruz.”
Fransız Roxy ve Tommy çifti gördükleri güzergâhlar hakkında notlar alarak vlog hazırladıklarını kaydederek, “Güzel Kapadokya’da iki gün geçirdikten sonra kendimize yeni bir hedef belirledik: Türkiye’nin doğusunu geçerek Erzincan, Erzurum şehirlerine ulaşmak.
İlk plan bu değildi: Van Gölü’nün daha güneyine geçerek ülkeyi geçmek istedik.
Ne yazık ki, eğer İran’a devam etmek istiyorsak, yolumuzdaki İran vizesini alabileceğimiz son kasabanın daha kuzeydeki Erzurum olduğunu çok geç anlayacağız.
Yaklaşık 8 gün bisiklet, iniş ve çıkışlar 2000 metre rakımda geçmektedir.
Yol açısından bakıldığında, güzergahta çok fazla seçenek yok, vadileri geçerek Batı’yı Doğu’ya bağlayan, adına layık tek bir yol.
İyi haber şu ki, bizim için mükemmel olan bir metre genişliğinde büyük bir acil durum bandına sahip!
Bu sekiz gün boyunca her şeyi verdik!
Türkiye’nin çok dağlık bir bölgesi olan inişin tadını çıkarmadan önce hemen her gün sabah 04.30’da 1000 metrelik yükseklik kazanımını tırmanmak için uyanmak.
Yoldaki bir diğer nimet de Erzurum’a giderken Sivas’ta rastladığımız Couchsurfing oldu.
Genç bir Türk tren sürücüsü olan Hasan, bizi evinde çok sıcak karşıladı ve çamaşır yıkamamızı teklif etti.”