Eğitim İş Şube Başkanı Özkan Rona Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu önünde durduğumuz bina, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa’nın çocuklarına daha nitelikli eğitim ortamı, donanımlı okullar, mutlu okul ortamı gibi olanaklaryaratarak kentimizin ve ülkemizin geleceği için çalışmalıyken;torpilin, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların, adam kayırmanın merkezi olmuştur. Bu binada sayısız kez haksızlıklar, hukuksuzluklar planlanmış ve hayata geçirilmiştir.
Koltuklarını kendilerine referans olan siyasilere, tarikat ve cemaatlere borçlu olan yöneticiler, Bursa’nın eğitimine değil, efendilerine hizmet etmektedirler.
Geçtiğimiz yıllarda Bursa İl Milli Eğitim’deki mülakat usulsüzlükleri çarşaf çarşaf ortalığa saçılmıştı.
Yandaş Sendika Eğitim Bir-Sen’in “sahura kadar çaylarımızı yudumlayıp yönetici listelerini hazırladık” paylaşımı hafızalarımızda ilk günkü canlılıkla duruyor.
Deprem zamanında satın aldıkları çadırları ürettik yalanıyla pazarlayarak depremden bile rant sağlamaya çalışanlar, meslek liselerinde milyonlarca liralık yolsuzluk yapanlar, köfteci zincirlerine çocuklarımızı MESEM adı altında çocuk işçi olarak peşkeş çekenler, sorumluluğundaki kadın memuru taciz edenler, öğretmenlere baskıyla ifadelerini değiştirtenler tüm bu kirlilikleri bu binada yaratmışlardır.
Kirli düzenlerine itiraz edenleri kimi zaman mülakatla, kimi zaman uydurma soruşturmalarla açığa almış, sürgüne yollamış ama söz konusu yandaş kadrolar olduğunda kör-sağır-dilsiz kesilmişlerdir.
Eğitimde yarattıkları haksızlıklar o kadar büyüktür ki sayısız davayla muhatap olan bu kurum bu davaların çoğunluğunu da kaybetmektedir.
Atamayı torpil, teftişi tehdit, ihaleyi rant, mülakatı kayırmaya dönüştürmüşlerdir.
Şimdi de Proje Okulu atama süreçlerini fırsat bilerek kadrolaşmayı hayasızca sürdürmektedirler.
Türkiye’de üniversitelerde alışık olduğumuz aile boyu kadrolaşma hastalığı, proje okulları eliyle liselere de bulaştırılmıştır.
Bursa’nın en başarılı Meslek Liselerinden birisi olan Otomotiv İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bugüne kadar görevlendirme olarak çalıştırılan Müdür Yardımcısına bu atamalarda öğretmen olarak kadro verilmesi yetmezmiş gibi, bu şahsın eşi de aynı okula öğretmen olarak atanmıştır. Eşi de en yakın arkadaşını yanına alarak bu okula geçiş yapmışlardır. Aile boyu atama, eş dostla atama, işte proje okulu gerçeği budur. Ey Bursa İl Milli Eğitim
Müdürlüğü, anneyi babayı atadınız da çocukları neden atamadınız? Onları da atasanız ya!
Otomotiv Lisesi’nde proje adı altında sürekli yurt dışı gezilere katılan bu şahıs öyle anlaşılıyor ki bundan sonraki gezileri aile boyu yapacaktır.
Değerli Basın Mensupları
Türkiye günlerdir proje okullarında yaratılan kadrolaşma ve tasfiye operasyonları ile çalkalanmaktadır. Giderek daha fazla kurumsallaşması beklenen kamu idaresi, aksine hareket ederek hukuk tanımaz karar ve uygulamalarıyla toplumun vicdanını yaralamaktadır.
Öğretmenlerimiz de, velilerimiz de, öğrencilerimiz de çok iyi biliyorlar ki asıl proje eğitimi niteliksizleştirme ve gericileştirme projesidir.
Atatürk’ün Çağdaş Cumhuriyet’te “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirme hedefini değiştirerek bunun yerine “kindar ve dindar nesiller” yetiştirme hedefini koyanlar, bu hedefe ulaşmak için eğitimde türlü operasyonlar gerçekleştirmişlerdir.
2014’te çıkardıkları yasa ile bir gecede 50 bin okul müdür ve müdür yardımcısının sınavla kazandıkları haklarını gasp ederek sürgüne gönderenler, yerlerine mülakat aparatıyla yandaşları doldurmuşlardır. Bu yolla okulların kapısını tarikat ve cemaatlere açmışlardır.
Şimdi de Proje Okulu adındaki kadrolaşma projeleriylebinlerce öğretmeni tasfiye etmişlerdir.
Proje Okullarındaki asıl proje okulların içini boşaltma projesidir.
Proje Okullarındaki asıl proje tarikat ve cemaatlerle ortaklaşarak biatçı nesiller yetiştirme projesidir.
Proje Okullarındaki asıl proje Türkiye’nin en iyi okullarını yandaş kadroları atama projesidir.
Yandaş sendika, Akp-İl İlçe Yöneticileri ile vakıf görünümlü tarikat ve cemaatlerden aldıkları talimatlarla tasfiye listesi hazırlayanlara buradan soruyoruz?
Bursa’nın ve Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin yerleştiği proje okullarında 500’e yakın öğretmeni tasfiye ederek hangi başarıları sağlamayı hedefliyorsunuz?
Başarı değil hedef, başarısızlık. İçini boşaltma, kültürünü yok etme ve yandaş kadrolaşmadır.
Gerici ve piyasacı anlayışınızla gençlerimizi tıpkı sizler gibi biatçı bir anlayışla yetiştirmek istiyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz.
Bursa’nın en köklü ve en başarılı okullarında yaratılan bu tasfiye süreçleri öğrencilerimizin de tepkisini çekmiş ve kendilerini yetiştiren öğretmenlerinin okullarından koparılıp alınmasına üzülen, tepkilerini de barışçıl yollarla ifade eden gençlerimiz yandaş idareciler tarafından tehdit edilmişlerdir.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Eğitim-İş Bursa Şubesi olarak öğrencilerimizi tehdit eden bu yandaş ve torpilli yöneticiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız.
14-15 yaşlarındaki gençlerinden korkan bu anlayışı reddediyoruz. Bu baskıların tek nedeni var, o da yarattıkları torpil düzenini gençlere açıklayamamalarıdır.
Bu tasfiye operasyonunun arkasında kim varsa her biri ile yargı önünde hesaplaşacağız.
Ne acıdır ki ülkede haksızlıklar o kadar yaygınlaşmıştır ki 14 yaşındaki gençler sokaklarda adalet arar duruma gelmiştir. Oysa bu gençler okullarında, dersliklerinde, kütüphanelerinde, spor salonlarında geleceğe hazırlanıyor olmalıdır.
Eğitim-İş Bursa Şubesi olarak öğretmenlerimize olduğu gibi öğrencilerimize de sahip çıkacağız.
Gençlerimiz, kendilerine ışık tutan öğretmenlerinin yanında durarak yalnızca bir hak ihlaline değil; Cumhuriyet’in eğitim anlayışına da sahip çıktıklarını haykırmaktadır. Bu dayanışma, karanlığa karşı yanan umut ateşidir. Ve biz o ateşi birlikte büyüteceğiz.
Proje değil, adalet istiyoruz!”
Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne siyah çelenk de bırakıldı.