Bursa’nın İznik ilçesindeki atölyesinde çalışmalarını sürdüren 71 yaşındaki Adil Can Güven’in geleneksel malzeme ve teknikler kullanarak yaptığı ürünler, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘sanat eseri’ olarak kabul edildi. Çocukluk yıllarında dayısı ile mesleği öğrenen Güven, Çanakkale, Kütahya ve Bursa’nın İnegöl ilçesindeki ustaların yanında da eğitimler aldı.
Bursa Uludağ Üniversitesi İznik Meslek Yüksekokulu El Sanatları Bölümü Çini Sanatı ve Tasarımı alanının kurulmasıyla 5 yıl öğretim elemanı olarak dersler veren Güven, hayat arkadaşı Nursan Güven ile birlikte 27 Kasım’da Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.
Sanatında 54 yılı geride bıraktığını, hem okulda hem de atölyesinde bir çok öğrenci yetiştirdiğini belirten Adil Can Güven, “Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülünü aldığımız için gururluyuz. Önemli olan o ödülün bana verilmesi değil, o ödül İznik’in, İznik kültürünün ödülüdür aslında. Bu ödül sadece bir ödül olmakla kalmıyor büyük bir görevdir aslında. Yani bu kültürü yaymak, ileriye götürmek, yeni ustalar edindirmek görevi bana verilmiştir. Ben bunu öyle addediyorum” diye konuştu.
Güven, İznik çinisinin tespit edilemeyen birçok özellik ve kriterinin ortaya çıkarılması için yıllardır İznik’te üniversite bünyesinde araştırma birimi kurulmasını hayal ettiğini sözlerine ekledi.
42 yıldır eşiyle birlikte sayısız çalışmaya imza atan Nursan Güven ise, de seramik ve çini eserler üretmeye evlendikten sonra başladığını, atölyelerinde hem çocuklarını hem de birçok öğrenciyi yetiştirdiklerini kaydetti.
Hayatlarının çini ve seramikle şekillendiğini anlatan Güven, “42 yıldır beraberiz, sabah kalkıyoruz çini ve seramikle, akşam yatıyoruz çini ve seramikle. Bu sanata ömrümüzü adadık. İki oğlumuzu yetiştirdik atölyede, onlar da iyi usta oldular. Şimdi gelinimiz var, onu yetiştiriyoruz. O da güzel şeyler yapmaya başladı Yaşayan İnsan Hazineleri ödülünü Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan almamızın hemen ardından birde torunumuz dünyaya geldi iki mutluluğu bir arada yaşadık” diye konuştu.