BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmasının ikinci dalga operasyonunda gözaltına alınan İBB İmar Dairesi Başkanı ve Genel Sekreter yardımcısı Ramazan Gülten’in de emniyet ifadesi tamamlandı.
İBB’den önce uzun yıllar AK Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde de görev yaptığını ifade eden Gülten’e İBB bürokratları ile telefonda ne görüştüğü ve telefonunun aynı alandan neden sinyal verdiği gibi sorular yönetildi.
Gülten ifadesinde, “Bana isnat edilen suçlamaların tamamını reddediyorum. Ben meslek namusunu her şeyin üstünde gören ne kendim ne de ailemin kursağından tek bir haram lokma geçmesine asla izin vermeyecek karakterde bir Cumhuriyet çocuğuyum. Ailem ve ben yokluk içerisinde büyüdük. Zorluklar içerisinde eğitim hayatımı sürdürdüm. Bütün bunların hepsini bu ülkenin ve Cumhuriyetin bana sunmuş olduğu bir nimet olduğunun farkında olarak hayatımı sürdürdüm. Hiçbir zaman ne kendi adıma ne de baba evime gölge düşürecek ileride çocuklarımın utanmasına neden olacak bir iş ve işlem asla gerçekleştirmem” dedi.
“YASAL HAKLARIMI SONUNA KADAR KULLANACAĞIM”
“Ben 2019 senesinden bu yana İBB’de görev yapmaktayım” diyen Gülten şunları söyledi:
“Benden önce ki dönemlerde suistimale çok açık gördüğüm bazı alanlarda hem denetimi arttırmak hem de etik değerle uygun bir yapı oluşturmak için çaba sarf ettim. Bana asılsız ithamlarda bulunan gizli tanığın ifadelerine ilişkin yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Ahlaki, mesleki ve etik değerlerime saldırı oluşturan bu isnatları aynen iade ediyorum. Ben her dönem hangi siyasi partiye mensup belediye olursa olsun meslek namusumu ve milletimin çıkarlarını gözeterek işlem tesis ettim. Asla şahsi bir beka içerisinde bulunmadım. Böyle bir amaç gütmedim. Liyakat sahibi olduğum takdirde ülkemde en iyi yerlere geleceğimi gözeterek hareket ettim. Anadolu’nun yoklukla anılan bir yerinden çıkıp üniversite okuyup İBB gibi bir kurumda görev alabildiysem bu ahlaki ve etik değerlere uygun hareket etmemden dolayıdır. Yine öncesinde siyasi iktidarın yönettiği Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi bir yerel yönetimde çalışabilmem de yine bundan kaynaklıdır. Ben asla suç işlemedim. Bunu aklımın ucundan geçirmem bile söz konusu değildir. Eşim kritik bir gebelik süreci içerisinde yer almaktadır. Bu konuyla ilgili doktor raporları avukatlarım tarafından savcılık dosyasına sunulmuştur. Haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendireceğim gözaltı sürecinin sonlandırılmasını ve bu kritik süreçte desteğime ihtiyacı olan eşimin yanına dönmek için serbest bırakılmamı talep ediyorum.”