Norm Haber

Bursa’da elektrik faciası: Ucuz, körü körüne bir ölüm!

Bursa'da patlayan su borusunu tamir etmek isterken yan taraftaki istasyonun tellerine dokununca akıma kapılan 43 yaşındaki bir çocuk babası hayatını kaybetti. Ondan geriye, olay yerine giderken son görüntüleri kaldı. Acılı ağabey Mustafa Damar, "Köy muhtarı yetkililere elektrik kaçağı olduğundan dolayı bilgi veriyor. Yetkililer de yapılacağını söylüyor. Kardeşim vefat ettikten sonra muhtar bir daha arıyor ve ‘Biz o hatayı gidermeyi unuttuk' cevabını alıyor. Ucuz, körü körüne bir ölüm. Bu olayın peşini bırakmayacağız." dedi.

Olay, merkez Gürsu ilçesi Ericek kırsal mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ferhat Damar (43) tarlaları sulamaya yarayan borulardan birinin çatlaması ve su kaçırması üzerine yanına aldığı iki arkadaşı ile tamire gitti. Boruyu tamir etmek istediği sırada ayağı kayan Damar, tutunmak için bir şey bulamayınca vananın hemen yanında bulunan bir istasyonun koruma demirlerine tutundu. Koruma tellerinde elektrik olması sonrası akıma kapılan bir çocuk babası ağır yaralandı.

Koruma tellerine iki elle sarılan Ferhat Damar, olay yerinden tesadüfen geçen jandarma ve arkadaşlarının yardımıyla vananın bulunduğu alandan çıkartıldı.

KALBİ DURDU, DAKİKALARCA MASAJ YAPILDI
Arkadaşları bir yandan Damar’a müdahale etti bir yandan da durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, kalbi duran Damar’a dakikalarca kalp masajı yaptı. Daha sonra apar topar Gürsu Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Damar, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

ÖLMEDEN ÖNCEKİ SON GÖRÜNTÜSÜ KAMERADA
Ferhat Damar’ın ölmeden önce mahalle içinde bulunan bir markete geldiği ve buradan arkadaşlarına selam vererek vananın bulunduğu alana gittiği görüldü. 1 çocuk babası Damar’ın cenazesi gözyaşları içinde Ericek Mezarlığı’na toprağa verildi. Öte yandan, 15 gün önce yine aynı şekilde bir kişinin daha aynı şekilde akıma kapıldığı ve kendini kurtardığı öğrenildi.

‘UCUZ, KÖRÜ KÖRÜNE BİR ÖLÜM’

“Ocağımıza büyük bir ateş düştü” diyen acılı ağabey Mustafa Damar, “Sabah köy kahvehanesinde kahvaltı yapıyor. Daha sonra bulunduğumuz alanda su sızıntısı varmış. Sızıntının kaynağına bakmak isterken ayağı kayıyor ve düşmemek için istasyonunun tellerine tutunuyor. Tellere dokunduğu anda elektrik çarpıyor. Elektrik çarptıktan sonra hayatını kaybediyor. Yaklaşık 15 gün önce de köyümüzden bir gencimize daha aynı yerde elektrik çarpıyor. Bir şekilde kurtuluyor. 15 gün önce yaşanan olaydan sonra köy muhtarı yetkililere elektrik kaçağı olduğundan dolayı bilgi veriyor. Yetkililer de yapılacağını söylüyor. Kardeşim vefat ettikten sonra muhtar bir daha arıyor ve ‘Biz o hatayı gidermeyi unuttuk’ cevabını alıyor. Ucuz, körü körüne bir ölüm. Bu olayın peşini bırakmayacağız. Yaklaşık 15 gün önce İzmir’de de benzer bir olay yaşandı. Böyle ölümlerin son bulmasını istiyoruz. En kısa zamanda da hukuki süreci başlatacağız. Ayrıca istasyonunun dışında da hiçbir şekilde uyarıcı tabela yok. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Kendini köyüne adamış bir insandı. Arkasında 15 yaşında çocuğunu ve eşini bıraktı. Ocağımıza büyük bir ateş düştü. Yüce Türk adaletine güveniyoruz, başka canlar yanmasın” dedi.

15 gün önce kendisinin aynı durumu yaşadığı ifade eden Tunahan Tuna, “Yaklaşık 15 gün önce vanayı açtım. Ellerim ıslaktı, yukarı çıkarken destek almak için tellere değindim. O sırada bana da elektrik çarptı. Ertesi gün muhtarın yanına giderek durumu anlattım. Muhtar da gerekli mercilere başvurdu. 4 gün önce de köyden bir abimiz burada hayatını kaybetti. O da yardım etmek için gelmişti, ama maalesef hayatını kaybetti” dedi.

Arkadaşımız kucağımızda öldü diye Aziz Gider, “Ericek köyü kooperatif başkanıyım. Burada çok kötü bir olay yaşadık. Arkadaşımız kucağımızda öldü. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Burada kazı yapıldı. Panoda elektrik uyarısı yazan bir yazı yok. Ateş düştüğü yeri yakar. Gerçekten içimiz yanıyor. 15 yaşında oğlu, hanımı ve annesini geride bıraktı. Annesi kanser hastası. Olayın yaşandığı gün ben buraya geldim. Su kaçağı vardı. Bu işleri hayrına yapan bir kardeşimizdi. Olaydan bir gün önce göletten çalışan arkadaşlarımız, ‘Başkan patlak var’ dedi. Torunumu alarak patlağın olduğu yere geldim. Suların aktığın gördüm. Baraja gittim. Motorlarımızı kapattım, burada gezdik. Suyun içinde elektrik olsaydı ben de torunum da biz de ölebilirdik. Bağırmaya başladı. Biz ilk başta göğsüne demir saplandığını düşündük. Göğsünde bir şey olmadığını görünce elektrik çarptığını düşündüm. Gömleğinden tutup çekmeye çalıştık, bir elinden ben, diğer elinden arkadaşım tutup çıkarttık. Operatör arkadaştan da yardım istedim. O sırada devriyeye çıkan jandarma arkadaşları gördüm. Onlar da yardım etmeye geldi. Arkadaşa elektrik çarptığını söyledim. Hep beraber çıkartıp suni teneffüs, kalp masajı yaptık. Elimizden gelen, yaptık ama maalesef arkadaşımızı kaybettik. Böyle olayların yaşanmasını istemiyoruz. Sorumlular mutlaka cezalandırılmalı. Kim sorumluya cezasını sonun kadar çekmeli. Bir tane bile uyarı yazısı yok” dedi.