Bursa’da Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli

Osmangazi Belediyesi, Bursa UNESCO Derneği, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mubadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile iş birliği içinde Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli düzenlendi.

Bursa’da Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli

Görüntü: Mesut Erdoğan

Bursa Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli, Bursa UNESCO Derneği, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mubadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği iş birliğinde düzenlendi.

Panalede konuşan UNESCO Başkanı İlker Özaslan, “Hepiniz hoş geldiniz. Mübadelede biliyorsunuz il kurulunda devralı çok büyük bir yüktü. Ama bunun altından büyük bir maliyet de kalktı. Diğer Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar konusunda birçok konferans söyleşi yapıldı. Biz UNESCO Derneği olarak talebe kültürel miras gözüyle de bakmak istiyoruz. Tabii ki panelin ne olduğunu, nasıl olduğunu filmle anlatmaya çalıştık. Çok değerli sporcularımız var Onlar bunun akademik olarak kutsal boyutunu, stratejik oyuncusu, siyasal boyutunu nasıl gerçekleştiğini ekonomimize nasıl yükler getirmedik dedi. Bunu da bize anlatacaklar. Yine devamında da bir kültürel mirasla ilgili karşılıklı olarak Yunanistan’da ve Yunanistan’dan ve adalardan gelen halen yaşam kültürlerini ve kaybettikleri yaşam kültürleri, müzik kültürleri, gıda kültürlerini, giysi kültürlerini hemen sözde anlatımlı geleneksel kültürlerini bu masada sizlere aktarmaya çalışacağız.” dedi.

Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Osmangazi Belediyesi olarak yeni bir salon açtık. Bu salonun mümkün olduğunca sivil toplum örgütlerimizin aktif kullanımına da onları da destekleyerek yer vermek istiyoruz. Bugün benim için ayrıca bir anlamı var. Ben de hem anne tarafından hem baba tarafından hem güvenliğe ailelerin torunlarıyım. Yıllardan da Lozan mübadelesiyle ve işte Selanik’ten daha sonra İzmir Kemalpaşa o günkü adıyla yerleşen bir aile. Nisa doğumlu. Daha sonra geliyorlar ve oradan Bursa Kurtoğlu Yıldırım Kurtoğlu mahallesinde yerleşiyorlar. Nüfusumuz Kurtoğlu mahallesinde. Anne tarafında drama kabaladı ve onlarla Lozan mücadelesiyle önce Giresun’a yerleştiriyorlar. Fakat bakıyorlar hani akrabaların çoğu Bursa’da. Giresun’da anne dedelerim eee koyunları güle güle eee Bursa’ya gelip Bursa’ya gelmiş olan İçmeköy köyüne biliyorsunuz Demirtaş İsmet ile Görük’le Gündoğdu birçok mübarliğe ev sahipliği yapmış. Yerleşim birliği halen anne tarafından ve babandan aktarılan dram çiftliği arazilerinin çiftçilikle ve iştiga etmekteyiz ve anılarımızı orada yaşatmaktayız. Tabii büyük önder Atatürk’ün Lozan mübadelesi sayesinde oradaki Türkleri buraya getirmesi, buradaki Rumları memleketlerine eee etmesi ilk önce bir iç barışın sağlanmasında büyük etken ve Anadolu’nun tekrar Türkleşmesinde kritik bir rol almakta. Tabii o günü yaşayanlar acıları çekenler yalnızca Türkler değil Yunanlılar da aynı şey bugün Türkiye’den, Bursa’dan, Mudanya’dan Yunanistan’a mübadi olmuş aileden güzel tetkiklerinde duygularını gözyaşlarıyla ifade edemiyorlar. Aynı şekilde bizler de Yunanistan’a gittiğimiz topraklarına aynı duyguları yaşıyoruz. Yine tabii büyük önder Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh sözünü herhalde üzerine dünyada bir başka söz olduğunu düşünmüyorum. Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu ve bu tür anıları yaşatmasın. Erkan Başkanımız Gönülden selamlarını iletiyorum.

Bal-Göç Başkanı Emin Balkan konuşmasında, ” Öncelikle İlker başkanım başkanlığındaki derneğini ve Bursa UNESCO Derneği’nin bu etkinliğine gönülden kutluyorum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum böylesini bize bu kadar karanlıktayız. Bizler Balkanlardan göç edenlere baktığımız zaman doksan üç harbi dediğimiz Osmanlı Rus Savaşı’ndan bu yana hala göç alıyoruz. O yıllarda büyüklerimiz, atalarımız kaçabilir kurtulabilmek zorunda kalanlar vardır. Hemen akabinde Balkan hapi bizim için çok acı. Ve özellikle de bir Türk şehri. Selanik’in bir silahı atılmadan teslim edilmesi de bizler için çok acı bir genç. Sonraki yıllarda da işte dil eksenli bir mübadele oluyor. Bunların bir kısmında iyi diye düşünüyoruz ama insanın doğup büyüdüğü toprakları bırakıp yer değiştirmesi bizim büyüklerimiz anlatır derken hiç de keyifli değil. Hepsi üz Bilerek anlatıyorlar, anlatmaya devam ediyorlardı. Yalnız Balkanlar’dan Selanik çevresinden buraya gelenler değil. Bir de Türkiye’den Yunanistan’a giden ana dili Türkçe olan Yunanca hiç bilmeyen Ortodoks Türkler var. Hala daha o aile bizlerden yakın görüşüyorlar. Bunun yanında tabii Rum kişilerde Rumlar da Türkiye’den oraya göç ettiler ama onların da görevi var. Ben bir Türk bilim adamıyım. Uluslararası kongrelerde paylaşıyoruz. Yunanistan’daki bir bilim adamına baktığımız zaman Türkiye’den oraya giden mubali Göçmeni bir ailenin çocuğu. Bizler bizden birisi olarak geliyor. Bizlerle beraber oluyor. Çok önemli bir günah. Yani diğer Yunanlar farklı. Uzun yıllardan beri yüz yılı geçti. Hala Yunanistan’da bile burada oraya giden mübadiller ayrı görülüyor. Türkiye görülenler var. Bunlar da ayrıcalık. Bizim kardeşlerimiz de büyüklerimiz buralara geldi. Biraz evvel başkan da dedi hakikaten Türkiye’nin Anadolu’nun Türkleştirilmesi tarım ve Ziraat’te ticarette gelişmesinde mübadil görüşmelerin çok büyük katkıları olmuştur. Bizler için önemli bir rahatsız olduğu için kültürel değerlerimizi yeniden ortaya çıkartılması açısından bugünkü toplantının çok verimli olacağını düşünüyorum.” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Baran Güneş ise şu ifadeleri kullandı:

Sizleri Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey ve Mudanya Belediye Başkanımız Sayın adına saygıyla selamlıyorum. Eee tabii kültürel mira ve mübadele bugünkü konumuz ve hakikaten çok önemli bir meseleden bahsediyoruz özellikle bir Mudanyalı olarak Mudanya’da bunun izlerini çok güzel bir şekilde bunu tespit edebiliyoruz. Bu çok güzel yaşadığımız sokaklarda bunu görüyoruz. Ve önümüzdeki dönemde de Mudanya’da bu konuda mübadelenin kültürel mirası, mübadelenin, kültürel etkisi konusunda yapmaya devam edeceğiz. Buradan eee tekrar belki bir müjde olarak, belki bir haber olarak vermek isterim. Mudanya’da bir mübadele evini bir mübadele müzesini de eee hayata geçirmek için eee çalışmalara başladık. Bunun araştırmalarını hem kamuyla hem de sivil toplumla ortaklaşa nasıl çalışabiliriz? Bunu nasıl hayata geçirebiliriz? Çünkü bunun potansiyeli var. Mudanya sivil toplumumuz var bu konuda. Ve Bursa’da bu konuda bir miraç var değil mi? Görüşlerinde de eee meclis daha evvel ziyaretlerine gittik. Onlar da bu konunun hazırlan ilgili emek filan ettiler ve Mudanya’nın da bu konuda neler yapabiliriz? Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak buna nasıl katkı sunabiliriz? Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu topraklar acılarının birleştiği, acıların sürgün edildiği ve bunların bir içinde toplandığı topraklar. Türkiye’nin her bir nokta acılar yaşanmış. Ve bu acıların da gittiği yerler. Ben bir mümadi damadı olarak aynı zamanda bunu çok yakından hissediyorum. Mübadelenin evlatları evet çok şanslıyım Sayın Vekilim. Mübadelenin evlatları benim kadar şanslı değil. Çünkü sizler daha iyi bilirsiniz damatlarını, evlatlarından daha çok severler. Ben de bu konuda bu şanslılarımı ve bu acıları hep beraber yaşadığımız acıları nasıl tahtaya çevirebiliriz? Nasıl geleceğin mirasını daha güzelleştirebiliriz ve yaşanan acıları geleceğimiz kültürel bir farklılık zenginlik olarak yaratabiliriz Bunun mücadelesini vereceğiz. Tekrardan sizleri Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey ve Mudanya belediye Başkanımız sayın saygıyla selamlıyorum.

Bursa CHP Milletvekili Hasan Öztürk açıklamasında “Her şeyden önce böyle güzel bir salonda Bursa’nın kalbi Osmangazi’de ama Bursa’nın ana unsuru Ateşinden gelen Bursa’nın Mübadile’nin böyle anlamlı sonuç olmayan kültürel mirası yaşananlar ve yaşananların bize hissettirdikleri ve bize kazandırdıkları getirdiklerini konuşacağımız anlamlı panel için ben katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Ben de sizler gibi suyun ötesinden bu beş standa doğmuş, bir yaşında Bursa’ya göç eden bir milletvekilimizin, bir hemşehrimizin tabii göç ve mübadele, zorunlu göç aslında yüz yıllık yüreklerde bir kızdı. Şimdi resimlere bakıyoruz hepimiz aslında. Eşimlere baktığımızda o yüzlerce yıllık geçmişimizi, yüzlerce yıllık sahip olduğumuz kültürü, mirası, iki bohçaya sığdırarak ne şartlarda, ne geldiğimizde aslında çok güzel anlatıyor. Dolayısıyla bunu bugün de konuşuyor olmak aslında bir yandan kalktıklarımızı ama bir anda yaşadığımız o acıları ve o acıları yaşayan atalarımızı da saygıyla anmak. Ben onları saygıyla anıyorum. Onlar tabii ki burada Geldiler ama bugün Bursa’ya, Türkiye’ye, Türkiye’nin birçok konusunda, her alanda çok büyük değerlerdi, katkılar. Bursa’da bunların başkenti, Bursa aslında Balkan ve Rumeli camiasının başkenti. Türkiye’nin dört bir yanına yayıldık ama Bursa bu manada herkesin de akrabası ve Olduğu bir yer. Dolayısıyla bu tür bir toplum örgütlerimizin güçlenmesi ve bu sivil toplum örgütleriyle aslında bu yaşanan acıların yanında bu ortak mirasın ortak duruşlarının ülkelerimiz arasındaki köprü olmasını ve Mustafa Kemal Atatürk yurtta sulh, cihanda sulh cümlesinin inşasında kullanılabilecek çok önemli insanmış. Bizim yumuşak güçlerimiz olduğunu düşünüyorum. Az önce Emin Başkanım da değildi. Yani buradan oraya gidenler için de aslında vatan bırakmak, geçmişi bırakmak, mezarlıklar atalarımızı bırakmak bunların hiçbiri kolay bir şey değil ama bugün o insanlarla ortak geçmiş ve ortak kültürle ortak geleceği inşa edebiliriz. Ben Türkiye’nin dış politikasında ki maalesef bütçe görüşmelerinde dış politikada bu Osmanlı’nın bin sekiz yüzlü yıllardan beri vatan savunmasının en önemli uç noktalarında en ağır bedeli ödeyen, hatta ben Türkiye Cumhuriyeti’nin diyetini eriyen, Balkan ve Rumeli insanları da ülkeleriyle olan politikanın olmadığını da gördük maalesef. Ama bunu bu sivil toplum örgütleriyle ve bunu yaşa çocuklarıyla inşa edebiliriz diyorum. Bu tür çalışmalar ve paneller gerçekten önemli. Ama bu noktada Bursa çok önemli bir şehir. Bursa’daki sivil toplum örgütlerimizi güçlendirmek ve onları bu anlamda bu köprülerin inşasında kullanmak önemli diyorum. Ben panele katılan, katkı koyan herkesi tekrar teşekkür ediyorum. Güzel bir panel, güzel bir dinleti olmasını diliyorum.” dedi.

 

 

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir