Norm Haber

Büyükada davasının son sanığı da beraat etti, dosya kapandı

Kamuoyunda Büyükada davası olarak bilinen ve 2017'de başlayan yargılama süreci sona erdi. Sivil toplum örgütü üyesi 11 kişinin yargılandığı davanın son sanığı da beraat etti.

Bir eğitim çalıştayı için İstanbul Büyükada’da toplanan, farklı sivil toplum örgütlerine mensup 10 kişi 5 Temmuz 2017’de düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.

Bu kişiler hakkında terör ve ajanlık suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.

İlerleyen süreçte iddianame hazırlandı, şüpheli sayısı 11’e çıktı. Bu kişilerden bazıları tutuklanıp aylarca cezaevinde kaldı.

Aradan geçen 8 yıl sonunda Büyükada davasında yargılanan tüm sanıklar beraat etti.

Yargıtay 3. Dairesi, davanın son sanığı hakkında verilen beraat kararını onayıp yargılama sürecini bitirdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ali Ghravi, Günal Kurşun, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser, İlknur Üstün, Muhammet Şeyhmus Özbekli, Nalan Erkem, Nejat Taştan, Özlem Dalkıran, Peter Frank Steudtner, Taner Kılıç ile Veli Acu “sanık” sıfatıyla yer alıyordu.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi yöneticilerinden Taner Kılıç hakkında “silahlı terör örgütü FETÖ üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

İddianamede, Kılıç’ın Büyükada’daki toplantıyı organize ettiği ancak FETÖ’nün şifreli haberleşme programı “ByLock” kullandığı gerekçesiyle İzmir’de gözaltına alınınca toplantıya katılamadığı ifade edilmişti.

İddianamede, söz konusu dokümanlardan ülkedeki mevcut siyasi ortamın, terör örgütlerinin başrol oynadığı, sivil toplum örgütleri görünümü altında organize edilen Gezi Parkı olayları benzeri ayaklanma olaylarına ne şekilde evrileceğinin tartışıldığı belirtilerek, “Bu amaçla faaliyetlerde bulunan sanıkların yakalanması sırasında, düzenleyicilerin verdiği ‘Adalet’ ismiyle gerçekleşmekte olan yürüyüşün, Gezi Parkı olayları benzeri şiddet içeren ve toplumda kaos oluşturacak olaylara dönüştürülmesinin amaçlandığı tespit edilmiştir.” ifadeleri yer almıştı.

İLK KARAR 2020’DE ÇIKTI

Davaya bakan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Temmuz 2020’deki kararında dönemin Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ı, FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay, sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ı ise “silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek yardım etme” suçundan ikişer yıl birer ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkemenin bu kararı oy çokluğuyla alınmıştı.

Heyet, sanıklar Ali Ghravi, Nejat Taştan, Veli Acu, İlknur Üstün, Nalan Erkem, Peter Frank Steudtner ve Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin üzerlerine atılı “silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek yardım etme” suçunu işledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar vermişti.

Üye hakim, hapis cezasına çarptırılan 4 sanık hakkında beraatlerine yönelik karar verilmesi görüşünde olduğundan çoğunluğun kararına iştirak etmeyerek, muhalefet şerhi koymuştu.

Temyiz başvurularını inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Taner Kılıç ile ilgili verilen kararı eksik araştırma, Günal Kuşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkındaki mahkumiyet kararını delil yetersizliği gerekçesiyle bozmuştu.