Norm Haber

Büyükataman: Milletimiz Cumhurbaşkanımızı yetkilendirecek

 MHP Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, 14 mayıs seçimlerinde milletin geçen dönemlere göre çok daha üst düzeyde bir katılım ile Cumhurbaşakanı Erdoğan'ı ilk turda yetkilendirip güçlü bir Cumhur ittifakını mecliste oluşturucağını söyledi. Millet ittifakı ve HDP'ye "kapalı kapılar ardındanda ne konuştunuz" diye soran Büyükataman, "Zillet ittifakının bu ülkeye ve millete vereceği hiç bir şey yok. Aylardır ABD ve Biden'in ağzına bakan zillet ittifakının Türkiye'deki dostlarıyla kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, HDP ile ne karşılığında anlaşmaya varıldı, 11 maddelik HDP mutabakatında neler vaadettiler kamuoyu ile paylaşmış değiller. Sırrı Sakık çıkıp ‘Kapalı kapılar ardında ne konuştuysak bunu kamuoyuna açıklamalısınız' diyorsa demek ki hakikaten kamuoyundan gizlenen, açıklandığında belki milletin tepkisine vesile olabilecek bir şeyler olmuş olmalı" dedi.

MHP Genel Sekreteri ve Bursa 1. Bölge Milletvekili Adayı İsmet Büyükataman, Bursa 2. Bölge Milletvekili Adayı Fevzi Zırhlıoğlu, MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı ve MHP Bursa İl Yönetimi İhlas Haber Ajansı Bursa Bölge Müdürü İhsan Altıkardeş’i ziyaret etti.

Seçim çalışmalarına 9 bölgede yaptıkları mitingler ve ardından il mitingleri yaparak başladıklarını, 1,5 yıldır sahada olduklarını belirten Büyükataman “Vatandaşlarımıza Cumhurbaşkanımızın desteklenmesi konusundaki talebimizi, güçlü bir MHP kadrosunun mecliste yer alması gerektiği konusundaki talebimizi anlatıyoruz. Milletin MHP’ye karşı olan teveccühü gösteriyor ki bu seçimlerde büyük bir başarıya imza atacağız” dedi.

Türkiye olarak 14 Mayısta çok önemli bir yol ayrımına girileceğinden bahseden İsmet Büyükataman, “Biz siyasetçiler şüphesiz her seçimin arefesinde yapılacak seçimin çok önemli olduğunu ifade edegeldik. Doğru her seçim Türkiye’nin geleceği dikkate alındığında önemlidir ama bu seçim hakikaten bundan önce idrak ettiğimiz seçimlerden çok daha önemli hale geldi. Türkiye tarihi bir eşiği geçme noktasında bu seçimlerde asıl dikkat edilmesi gereken yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal ve bir hukuk devleti. Egemen ve bağımsız bir devlet. Bu ülkede yaşayan her vatandaşımız geleceği ile ilgili kararı vermeye muktedirdir. Her seçim dönemi olmakla birlikte bu dönem çok daha belirgin bir hal almış adeta gizlenme ihtiyacı duyulmaksızın bu seçimlerin sonuçlarını etkilemeye yönelik özel gayretlere şahit oluyoruz” dedi.

Gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında başta ABD, Biden ve AB üyeleri olmak üzere bu seçimin sonuçlarını etkilemeye yönelik gayret edildiğini belirten Büyükataman, “Düşünün ABD başkanı Biden bile Türkiye’deki dostlarıyla bu seçimlerde Recep Tayyip Erdogan’ı alaşağı etmek için çalışacaklarını söyleyecek kadar pervasızlaşabiliyor. Ne yazık ki bunların ağzına bakan bunların temsilcileri ile Türkiye’de kapalı kapılar ardında aylardır toplantılar yapıp kamuoyunda bu toplantılar hakkında bir tek kelime paylaşmayan zillet ortaklığı var” dedi.

Zillet ittifakının bu seçimlerde düne kadar gizledikleri PKK’nın meclisteki temsilcisi olan HDP ile birlikte olma kararlarının artık net olduğu ve ortaya çıktığını aktaran İsmet Büyükataman, “Bunu artık HDP de gizlemiyor. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmadılar. Cumhurbaşkanı adaylarının Kemal Kıçdaroğlu olduğunu ifade ettiler. Aralarında yaptıkları görüşmelere dair halen ne karşılığında HDP’nin zillet ittifakını destekleyeceğini Cumhurbaşkanlığı yarışında Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini açıklamış değiller. 11 madde konusunda mutabık kaldıklarını, aralarında 11 maddelik bir mutabakat olduğunu ve bu mutabakat metninde ne olduğunu halen kamuoyu ile paylaşmış değiller ancak mutabakatın bir tarafı olan HDP sözcülerinin zaman zaman yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda konuşulanların Türkiye için hiç de hayırlı olmadığını anlamak çok kolay. Sırrı Sakık çıkıp ‘Kapalı kapılar ardında ne konuştuysak bunu kamuoyuna açıklamalısınız’ diyorsa demek ki hakikaten kamuoyundan gizlenen, açıklandığında belki milletin tepkisine vesile olabilecek bir şeyler olmuş olmalı. Dolayısıyla bu birlikteliğin millet nezdinde ciddi tereddütlere kapı araladığını görmemek mümkün değil. Milletimizin gerek dış mihraklarla bunların içli dışlı münasebetleri, kapalı kapılar ardında yapmış oldukları görüşmeler, neyin pazarlığı yapılıyor şeklinde kamu vicdanında bir kanaatin de oluşmasına vesile oldu” dedi.

14 Mayıs seçimlerinin Türkiye için bir kader seçimi olduğuna vurgu yapan MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, “Ben samimiyetle şuna inanıyorum, vatandaşımızın ortaya koyduğu hassasiyeti tespit etme imkanımız da oldu. Ne yaparlarsa yapsınlar milletimizin gözünden kaçmıyor. Millet sağ duyusuyla ferasetiyle kapalı kapılar ardında geleceğine dair yapılan bu pazarlıkları el yordamıyla da olsa fark etmiş vaziyette. İşin vahametini kavramış, bunlara yol vermeyeceğine dair irade beyanını da zaman zaman ortaya koyuyor. Biz kendi geleceğimize karar vermeye yetkin bir milletiz. Aklımızı kimseye ipotek etmedik. Allah’ın izni ile milletimiz geleceğine sahip çıkacak, Türkiye’ye kurulmak istenen tuzakları inşallah elinin tersiyle itecek” şeklinde konuştu.

Seçim süreci yaklaştıkca zillet ittifakı üyesi partilerin arasında bir uyumun olmadığınında ortaya çıktığından bahseden Büyükataman, “Zillet ittifakı aylardır toplandı dağıldı, toplandı dağıldı. Cumhurbaşkanı adayı konusunda bile uzun süre bir mutabakat sağlayamadılar. Sanki seçimler yapılmış tek başına iktidar sorumluluğunu üstlenmişler gibi siyaset mühendisliği örneği icra ederek bakanlıkların paylaşımından bürokrasinin dağılımına varıncaya kadar gündemlerinde bunları konuştular. Ama iş seçimlerin tarihleri netleşip ne olacağı ile alakalı karar noktasına geldiğinde yani iş ciddiye bindiğinde; bunlar arasında aslında bir uyumun olmadığı başından bu yana bu birlikteliğin karşılıklı bir al ver pazarlığına dayalı bir ilişki olduğu çok net ortaya çıktı. Hatırlayın İP’nin başındaki hanımefendi ağıza alınamayacak o birliklerinin ruhuyla izahı mümkün olmayan ithamlarda bulunarak masayı terk etti. “Bu bir kumar masasıdır” dedi. “Burada dayatma var” dedi. “Burada birlikte olmanın mümkünatı yok” dedi. Kendine göre kabadayılıklar ortaya koydu. Ama her ne hikmetse iki gün sonra süt dökmüş kedi gibi, kimlerden ne talimatı aldığı kendisine ne söylendiği açıklanmadan hiç bir şey olmamış gibi masaya geri döndü” dedi.

Zillet ittifakının bir araya geldiği andan itibaren parlamenter sistemi geri getirmekten başka bir söyleminin olmadığını, parlamenter sistemi 72 yıl boyunca bu milletin deneyip gördüğünü anlatan Büyükataman, “Bu birliktelikte iyi niyet yok Türkiye’nin geleceğine yönelik samimi bir çalışmaya dayalı bir hazırlıkta söz konusu değil. Sadece güçlendirilmiş parlementer sistemi getireceğiz söylemiyle milletin karşısına çıktılar. Nedir bu güçlendirilmiş parlamenter sistem? bilen yok Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar uygulanan parlamenter sistemden yenisinin farkı ne olacak buna dair millet ile paylaşılan birşey yok. Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 dan Cumhurbaşkanlı hükümet sistemine resmen geçtiğimiz 2016 yılına kadar geçen 72 yıllık süre içerisinde 51 hükümet kuruldu. Bunlar içerisinde şüphesiz istisnalar olabilir ama 17 aya tekabül eden bir hükümet süresini dikkate aldığımızda bu millet o günleri yaşadı. Kriz dönemleri eksik olmadı, koalisyon pazarlıkları bitmedi, azınlık hükümet örnekleri yaşandı. İhtilal yönetimlerinin kurduğu hükümetler oldu, bir türlü Türk siyasi hayatının en temel problemi olan sisasi istikrarın sağlanmasına bu sistem ne yazık ki imkan sağlamadı. Dolayısıyla hiç bir derde derman olmayan bu kadar yıl tecrübe edilmiş bir sistemi yeniden milletin önüne koymuş olmaktan öte bir alternatif proje hazırlığı olmayan bu zillet ittifakının bu ülkeye de bu millete vereceği hiç bir şey yok” dedi.

Büyükataman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Milletimiz bunları yakinen görüyor ve takip ediyor. İnancımız odur ki bunlara fırsat vermeyecek. Cumhurbaşkanımız ve hükümetii ve Cumhur ittifakını müşterek anlayışı ve samimi gayretiyle Türkiye’nin her alanda kaydettiği çok ciddi mesafeler var. Bu hizmetlerin akamete uğramadan sürdürülmesini temin konusunda da bu dönem geçen döneme kıyasla inancım ve gözlemim o ki çok daha üst düzeyde bir katılımla ilk turda sayın Cumhurbaşkanını yetkilendirecek ve güçlü bir Cumhurittifakı parlamento oluşumunu da sağlayacak diye düşünüyorum”