İşte Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal’ın açıklamaları:
“Sahipsiz Hayvan Sorunu İnsanlık Onuru Sorunudur
Bugün 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü
Her ne kadar ‘’sahipsiz hayvan’’ olarak kullansak da kavramlar sonucu değiştirmiyor; şu an ülkemizin büyük bir ‘’sahipsiz hayvan popülasyon sorunu’’var ve bu durum hem hayvanların sağlık ve refahını tehdit ediyor, hem de halk sağlığı için bazı riskler taşıyor.
Ülkemizde sahipsiz hayvanların durumu 2004 yılında çıkarılan, 5199 sayılı kanun ile belirlenmiş, bu konuda sorumluluk yerel yönetimlere verilmiş, 14 Temmuz 2021 yılındaki revizyonla da sorumlulukları arttırılmıştır. Ancak, pek çok belediye kimi zaman bütçe yetersizliğinden kimi zaman da bakış açısı nedeniyle yükümlülüklerini yerine getirmemiştir ve 31 Aralık 2022 tarihinden bu yana da geçici bakımevi kurmadıkları için cezalı duruma düşmüşlerdir.
Bu konuda tedbir almayan, sahipsiz hayvanları kısırlaştırıp, aşılarını yapmayan, geçici bakım evleri kurmayan belediyeler hayvan sağlığı, hakkı, refahı ve halk sağlığını tehdit eden bir sorunun hızla büyümesinden birinci derecede sorumludur. Üstelik, bu konuda duyarlılık gösteren belediyelerin çalışmaları da ne yazık ki görevini yapmayanlar nedeniyle boşa gitmektedir.
2006 yılında Belediye Kanunu’nda yapılan norm kadro değişikliği nedeniyle isteğe bağlı bırakılan Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulsa da işlevsiz bırakılmaktadır. Bursa’da da bu durum ülkenin genelinden farklı değildir. Büyükşehir dahil, 18 belediyenin çok azı bu konuda düzenli hizmet vermektedir. En çok hizmet alınması gereken Bursa Büyükşehir Belediyesi, fiziksel koşullarını dahi düzenlememiş, operasyon sonrası bakım hizmeti verememektedir.
Veteriner Hekimler olarak ‘’sokak hayvanı’’ ifadesinden başlayarak bu konuda farkındalığın arttırılmasına ve sorumluların sorumluluklarını üstlenmesi gereğine dikkat çekmek istiyoruz. Sokaklar hayvan doğurmadığına göre, bu sorunun insan eliyle oluşturulduğunu, bir kısmının sahipleri tarafından terk edilen hayvanlardan oluştuğunu, bir kısmının da doğumundan bu yana sahipsiz olup sokaklarda yaşayan hayvan olduğunu biliyoruz.
Ne yazık ki, yıllardır devlet eli değmeyen bu konuda yine veteriner hekimler hedef olmaktadır. Bir tarafta, siyasi kurumlar olan belediyelerde çalışan, sorumluluğu çok ancak sayısı ve yetkisi az veteriner hekimler ile kamu desteği olmadan, kendi hesabına çalıştığı halde ücretsiz ya da düşük ücretle hayvan sağlığı hizmeti sunmaya zorlanan serbest veteriner hekimler özellikle kendine ‘’hayvansever’’ diyen ve hayvanları rant alanı haline getiren bazı grupların her zaman hedefinde olmuştur.
Merkezi yönetimin, hayvanlara sahip çıkmaması, bu işi yerel yönetimlere yıkması yalnız hayvanları değil, veteriner hekimleri de zor durumda bırakmakta; bazı hasta sahipleri ve hayvanları rant alanı haline getirmiş bazı grupların baskısı giderek dozunu arttırmakta, şiddet veteriner hekimlikte de giderek artmaktadır.
Şehirlerden toplanıp kırsala atılan sahipsiz hayvanlar açlık ve bulaşıcı hastalıklara maruz kalmaktadır. Aç-susuz kalan, kimi zaman bu nedenle kimi zaman da artan sayı nedeniyle doğası gereği, sürüsünü korumak için içgüdüsel olarak ısırma eğilimi gösteren hayvanların yanı sıra, hayvanlara zalimce davranan, tarifsiz şiddet uygulayan insanların varlığı da kamuoyu tarafından bilinmektedir. Bu sarmal akıl, bilim ve sistem ile durdurulabilir.
Veteriner hekimler olarak merkezi yönetime çağrıda bulunuyoruz.
Yerel yönetimlerde Veteriner İşleri Müdürlükleri kurulması, buralara bütçe ayrılması gerekmektedir. Belediyelerdeki veteriner hekim sayısı ve yetkisi, hayvan sağlığı yardımcı personeli sayısı arttırılmalı, hayvan bakım birimlerinde eğitimli personeller çalıştırılmalıdır.
Hayvanlarla ilgili birimler belediyelerin sürgün yeri olmaktan çıkarılmalıdır.
Hayvan sağlığı, refahı ve halk sağlığı için, toplumsal vicdan ve onurumuz için bir an önce bu konuda adım atılmalı, kanunlar uygulanmalı, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine neden olanlar cezalandırılmalıdır.
Veteriner hekimler olarak 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde tüm canlıların yaşam ve sağlık hakkını hatırlatıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.”