Norm Haber Genel Yayın Yönetmeni Esat Kaplan, Furkan Kahraman’ın hazırlayıp sunduğu Normal Sorular programında EYT konusunu değerlendirdi.
Norm Haber Genel Yayın Yönetmeni Esat Kaplan’ın açıklamaları şu şekilde;
“EYT bugünün meselesi değil tabii, bunu söyleyelim. Bunu EYT’liler de çok iyi biliyor bugün meselesi olmadığını. Yanlış anımsamıyorsam tarih olarak 2015 yılında başlayan ama bir süre sekteye uğrayan, sonra 2018 yılında yeniden alevlenen diyelim. Bir örgütlenme çabasının işte bir kuruluşu, dernek çatısı altında EYT’lilerin buluşmasıyla haklarını talep etmeleriyle başlayan bir süreç, aşağı yukarı dört yıllık mücadele sonucunda istedikleri noktaya gelmiş durumda görünüyorlar. Yani çünkü iktidar arkasından, sayın bakanın yaptığı açıklamalara baktığınız zaman bu işin artık bir çözüm yoluna en azından girdiği yönünde beyanlar var. Dolayısıyla bir örgütlü mücadelenin sonucunda gelinen nokta yani. Tabii benim için kişisel olarak sadece norm haberle başlayan bir süreç değil. EYT’yi gündeme taşıma çabası 2015’lere kadar uzanan bir serüven aslında. O anlamda mücadele ya da örgütlü mücadele, bir dernek mücadelesi, bir sivil toplum kuruluşu olarak çünkü çok farklı bir yere koymak lazım.
Bir gazeteci olmanın ötesinde bu konuyu çalışma sosyologlarının incelemesi gerekiyor. Çünkü birçok dernek var birçok sivil toplum kuruluşu var ama bu kadar örgütlü işte ve günün koşullarına uygun örgütlenme modelleri yöntemleri yaratarak çaba gösteren insanlar yani işte her akşam Twitter’da görüyorsun bir çalışma yapıyorlar ve bunlar senin benim gibi normal maaşlı çalışan insanlar büyük kurumsal yapılar gibi trollere para vererek Twitter gündemi oluşturacak insanlar değil yani. Dolayısıyla o hem sosyal medyada mücadele veriyorlar. hem de dernekleşerek, örgütlenerek, yasal platformda mücadelelerini veriyorlar. İşte miting yapıyorlar, en son yapılan mitingi de yerinde takip ettik Norm Haber olarak çok da başarılı bir miting oldu.”
“3600 ne zaman gündeme geldi? Sayın Cumhurbaşkanı 3600 sözünü ne zaman vermişti? 2018 seçimlerinden önce vermişti. Seçim meydanlarında verildi 3600 ek gösterge sözü. Ta ki bu yılbaşına kadar 3600 ek göstergeden falan bahseden olmadı. Hatta Çalışma Bakanı’yla, Sayın Cumhurbaşkanı aynı toplantıya katıldılar. Biri dedi ki ocak ayında gündeme getireceğiz, meclise getireceğiz, Sayın Bakan. Sayın Cumhurbaşkanı da mayısta meclise getireceğiz. Aynı toplantıda yapılan iki farklı açıklamaydı. Düşün mayısta meclise geleceği söylenen 3600 düzenlemesi ancak meclis kapanmadan haziranın sonunda temmuz başında filan yasalaşabildi ki yürürlük tarihini de biliyorsun.
Deniyor ki ekim ayında meclis açılacak ondan sonra EYT düzenlemesi gündeme gelecek. Aylardır sadece bu yılın başından itibaren EYT konusunda yapılan yetkili makamlardan yapılan açıklamaları dikkate alalım. İşte kim bunlar? Zaten birkaç tane isim var. Çalışma Bakanı zaman zaman böyle televizyon programlarında sorulursa iki kelime etmek zorunda kalıyor. Bunun dışında konuyu en çok gündeme getiren AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu onun verdiği bir öncelik sıralaması ve takvimlendirme durumu var hatırlarsın. 3600’lü asgari ücretli personeldi. Şimdi asgari ücret meselesi meclis tatile girmeden halloldu ve sözleşmeli personel, kadro meselesi hala hallolmuş değil, dolayısıyla aslında ekim ayında meclis açılacak da EYT hemen gündeme gelecek diye bir konu yok. Önce sözleşmeli personel konusu gündeme gelecek, peki bu ekim ayında hemen gündeme gelecek mi? Ben emin değilim. Çünkü ekim ayına kadar iki ay var önümüzde ve yaşadığımız ekonomik ortam belli, uluslararası gelişmeler belli bir de burası gayet bir İskandinavya ülkesi değil. Çok durağan bir ülke değil çok hareketli bir ülke, ne zaman ne olacağı da belli değil. Meclisin daha öncelikli, daha acil gündemleri oluşabilir siyasetin kendi dinamikleri içerisinde dolayısıyla tamam meclis açıldı hemen bir Ekim’de meclis açıldı, 3 Ekim’de çalışmalar başladı, 4 Ekim’de sözleşmeli yasası meclise gelecek diye bir şey. Ekimin sonunda gelir, kasımın başında gelir. Ondan sonra EYT gündeme gelecek. Ne zaman gelir bilmiyorum. Burada en mantıklı açıklamayı bana kalırsa sanıyorum Şubat ayında filandı, Çalışma Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal Yozgat’ta bir açıklama yaptı. Bakan yardımcısı dedi ki, 2022 aralık 2023 ocak bu iş gündeme gelir ve bir şeyler yaparız dedi. Yani şöyle bir dokunuruz, bütün bu sürece baktığımda en mantıklı gelen açıklama bu. Yani takvimlendirme olarak da bu içerik olarak da. Yani şöyle bir dokunuruz.”
“Önce Özgür’e buradan bir selam gönderelim. Özgür Erdursun EYT meselesinin Türkiye gündemine oturmasında çok büyük katkısı olan ve kendi alanında uzman bir isim. Bu konuda hazırladığı raporları Çalışma Bakanı’nın önünde olduğunuzu biliyoruz.
İkincisi, aslında bu EFT meselesi olmayan bir şey de değil. Ya zaten emeklilikte prime takılma problemi memlekette var. Yani biz EYT’yi konuşuyoruz şu anda ama yaşı gelmiş geçmiş ama bir şekilde yeterli primi bulamayan da binlerce insan var Türkiye’de. Şimdi böyle bir işte 7200 gün 9 bin gün filan gündeme gelmesi o problemi kat be kat arttıracak, büyütecek bir problem. Biz de bunları yazıp çiziyoruz EYT formülleri. ben yanlış hatırlamıyorsam on formülle filan yola çıkmıştık. Bir eski bakan vardı, Zehra Zümrüt Selçuk o söylemişti, farklı kombinasyon denedik olmadı diye. Ama şimdi son günlerde özellikle iktidara yakın basın yayın organlarında görüyoruz ki formül sayısı üçe kadar düşmüş durumda.
Nedir onlar? Yeni bir yaş kademelendirmesi getirmek üzerinde duruluyor. Diğeri senin dediğin bu işte prim meselesi, bir de Almanya- Finlandiya modeli denen maaş kesesi. Bu formüllere tek tek bak EYT’lilerin hepsi bu formüllere karşı çıkıyorlar. Ben bu formüllerle ilgili şunu söyleyeyim. Yeni yaş kademesi denen şey şu; 50 yaşında normal koşullarda yani 99 öncesine göre emekli olacakken 1999’da yapılan düzenlemeyi de atıyorum 56 yaşında emekli olma gündeme gelmiş, atıyorum elli üç yaşındayım yani öyle ya da böyle emeklilikte yaşa takmaya devam edeceğim, bu bu demek. Ben bunun son derece mantıksız olduğunu düşünüyorum.”