Cemal Enginyurt açtı ağzını yumdu gözünü: 5 milyon EYT’li bekliyor

Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşma sık sık sataşmalarla kesildi.

İşte Enginyurt’un Meclis tutanaklarına yansıyan konuşması:

“CEMAL ENGİNYURT (Ordu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 bütçesi hayırlı olsun. Bütçe gerçekten hayırlı olsun diye gönülden istiyorum ama bu bütçe konuşması sırasında buraya gelen bakanlara bir iki sözüm var. Bir yıl boyunca ortalıkta yoktular, iş bitirme karnesini tamamlamak için yılda bir kere buraya geliyorlar, böyle bakanlık olmaz.

Arkadaş, Millî Eğitim Bakanını tebrik ediyorum. Hakikaten anlattı, ben de keyifle dinledim. Ulaştırma Bakanı da güzel anlattı, keyifle dinledim ama sonunda iş bitirme karnesini o da tamamladı. El hareketleri, bağırmak… Ya, buradaki milletvekilleri, sizin zorunuza gitmiyor mu, siz de milletvekilisiniz? Biz birinin şamaroğlanı mıyız? Azar işitmeye mi geldik, dayak yemeye mi geldik buraya? Biz milleti temsil etmeye geldik buraya. Milletin hakkını savunmaya geldik. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(AK PARTİ sıralarından “Bakana hakaret ediyorsun sen de!” sesi)

AHMET ARSLAN (Kars) – Kimse dayak yemeye gelmiyor, başkaları da dayak yemeye gelmiyor.

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – E, o zaman niye dayak atıyorsunuz?

AHMET ARSLAN (Kars) – Karşılıklı dayak yemeye gelinmiyor.

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Niye kendi arkadaşınızın dayak yemesine müsaade ediyorsunuz? Dolayısıyla…

ŞAHİN TİN (Denizli) – Sen de bağırıyorsun.

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Şahin Tin, bir sus, senin karın ağrın var, sus. Senin karın ağrın var benden, sus, dinle.

BAŞKAN – Sayın Enginyurt, Genel Kurula hitap edin lütfen.

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Bakın, beni burada susturma şansınız yok. Öyle boks maçı yaparak falan da susturamazsınız, dolayısıyla dinleyin. Ben, zaten konuşmayı, CHP’ye teşekkür ediyorum, onun sayesinde almışım. Demokrasi diye bir şey yok, partilere yaşam hakkı tanımıyorsunuz, sonra çıkıp “Hakaret etme, şunu yapma, bunu yapma.” Arkadaş, ne güzel projelerinizi anlatıyorsunuz ama anlatırken Ulaştırma Bakanı Karayollarında çalışan, taşeronda kadro bekleyen ve söz verilmiş işçilere niye kadro vermiyorsunuz? (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Millî Eğitim Bakanı, niye 50 bin atamanın sözünü vermiyorsunuz? 700 bin öğretmen bekliyor. Niye onu söylemiyorsunuz? Okul yaptınız, yapacaksınız tabii; anaokulu yaptınız, yapacaksınız tabii; köprü yaptınız, yol yaptınız, yapacaksınız tabii. 5 milyon emeklilikte yaşa takılan bekliyor. Niye haklarını vermiyorsunuz? 3600 bekliyor, söz verdik. Niye “Seneye.” diyorsunuz? Gelin, bu sene çıkarsak ya. İnfaz koruma memurları, atama… Emniyet hizmet sınıfına dâhil olmak istiyor. Niye vermiyorsunuz? Binlerce, milyonlarca insan işsizlikten kıvranıyor.

Bugün Polatlı’daydım. Polatlı’da, Sakarya’da Gökpınar Barajı on iki yıldır yapılmayı bekliyor. Kanal İstanbul’u yapacağına kadar sen, Gökpınar Barajını yapsan da buğday üreticisi mutlu olsa ya. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ama yok, sürekli yaptıklarınızı anlatın, sürekli başarılar, ödül aldınız, ellerinizi kaldırdınız. Pekâlâ “2 domates alacağına, 1 domates al.” dediğiniz insan ne olacak? “1 kilo et yiyeceğine, 100 gram et yesin.” dediğiniz insan ne olacak? “Soğan ekmekle geçinin.” dediğiniz insan ne olacak? Hoşaf suyu tavsiye ettiğiniz insan ne olacak? Ama buraya gelince hiç sesiniz çıkmayacak.

Numan Kurtulmuş ne diyor? “Kredi verdik, krediyi esnaf dolara yatırdı, ahlaksızlık yaptı.” diyor. Hangi esnaf? Vergi borcunu ödeyemeyen, iki yılda 6 defa yapılandırma yaptığınız esnaf mı dolara yatırdı parayı? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Hangi esnaf? 25 milyon icralık olan esnaf mı parayı dolara yatırdı? Bu memlekette parasını dolara yatıran var. Kim var? 5 maaş alan, 10 ballı maaş alanlar var. Kim var? Bu milletin anasına küfredip de milyarlarca dolarlık ihale alan şerefsizde de dolar var. Eğer bozduracaksa çıkın onlara söyleyin, onlara çağrıda bulunun ama bu esnafa “ahlaksız” diyerek hakaret etmek zorunuza gitmiyor mu? Burada güzel alkışladınız, pankartları kaldırdınız; o zaman yüreğiniz yetiyorsa –dün Yomra’daydım, bugün Polatlı’daydım- gidin halkın içinde bunları söyleyin, onlara anlatın bakalım, aç kalmış insana.

EROL KAVUNCU (Çorum) – Niye bağırıyorsun?

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Bağırma oradan, konuşma; bağırma!

EROL KAVUNCU (Çorum) – Sen de bağırma!

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Dinliyorsan dinle!

EROL KAVUNCU (Çorum) – Sen ne bağırıyorsun?

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Dinliyorsan dinle!

EROL KAVUNCU (Çorum) – Ne bağırıyorsun?

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Çık sen de bağır, gel bağır, çık burada bağır. Öyle yalandan bağırarak iş yapmaya kalkmayın.

BAŞKAN – Sayın Enginyurt, lütfen Genel Kurula hitap edin.

CEMAL ENGİNYURT (Devamla) – Dolayısıyla gelin bu milletin açlığına çare olun, intihar eden çocuklara çare olun, işsizlikten bunalanlara çare olun. Limon üreticisi 40 kuruşa limon satıyor, domates üreticisi 1,5 liraya domates satıyor, markette 14 lira, buğday üreticisinden 2,5 liraya aldınız, şimdi 5,5 liraya satıyorsunuz, onları anlatın; sürekli “eski Türkiye” “eski Türkiye”

Son olarak söylüyorum: Ne eski Türkiye var, ne yeni Türkiye var; mavi gözlü dev adamın Türkiye Cumhuriyeti devleti var.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)”