Karaca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bursa’da hiçbir proje yürümüyor. Ne hastane yapılıyor ne de okul. Yenisi yapılacak diye 2017’den buyana 37 okul yıkıldı ama yerine hiçbir şey yapılmadı. Şimdi üstelik pandemi döneminde, sınıfların az mevcutlu olması gerekirken, yine okullar boşaltılıyor, öğrenciler başka okullara taşınıyor, mevcudu ikiye katlanan okullarda binlerce öğrenci mağdur. Son olarak Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi boşaltıldı, öğrencileri ikili öğretime döndürülen Şehit Sinan Acar Ortaokulu’na nakledildi. İlçelerimizden de tadilata alınan ve öğrencileri nakledilen okul haberleri geliyor. AKP iktidarı eğitimde de sınıfta kalmıştır. Hiçbir şeyi yönetemedikleri gibi, Milli Eğitim’i de yönetemiyorlar.”
“UYARDIK, ARADAN BİR YIL GEÇTİ, HİÇBİR ADIM YOK”
“Geçtiğimiz aylarda Devrim Şehidi Kubilay’ın mezun olduğu Çelebi Mehmet Lisesi başta olmak üzere, Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi ve Merinos İlkokulu ve Yeşilova Mahallesi’nde İlkokulu arazisindeydik… Uyardık, bu okulları yeniden yapın dedik. Depreme dayanıksız okulların yıkılmasına, yerine yenisi yapılmak kaydıyla karşı değiliz. AKP’nin bir yalanı daha burada ortaya çıkıyor. Yıkılan okulların yeri bomboş duruyor. Uyarılarımız dikkate alınmadı… Sonuç ortada.”
“BOŞ KALAN OKULLARDAKİ DERSLİKLERDEN YARARLANMAK GEREK”
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek önceliği, hiçbir talep olmadığı halde, ancak dayatmalarla öğrenci bulunabilen İmam Hatip ortaokul veya lisesi açmak. Bursa’da diğer okullardaki öğrenciler üstelik bu pandemi koşullarında 40-45 kişilik sınıflarda eğitim almak zorunda bırakılırken, imam hatip okullarında kontenjanın yarısının bile dolmadığını görüyoruz. Makul ve mantıklı olan çözüm şudur. Mevcudu az olan imam hatip okullarının mevcutlarının bir okulda birleştirilmesi, boşalan binaların ise halen 40-45 sınıf mevcuduyla eğitim-öğretim yapılmakta olan okullara tahsisi doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü Covid-19 salgını çerçevesinde güvenlik önlemi olarak seyreltilmiş sınıflarda eğitim öngörülüyor. Bunun için de daha fazla derslik gerekiyor. Oysa yıkılan okulların yerine yenisi yapılmadığından, derslik sayısında artış değil, azalma, dolayısıyla da sınıf mevcutlarında kalabalıklaşma söz konusu. Çocuklar bu kalabalık sınıf ortamında pandemiye karşı nasıl korunacak? Yıkılan 37 okulun yerine yenilerinin derhal yapılması da başka bir zorunluluktur.”