Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Batman’da Şehit Şenay Aybüke Yalçın İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiği gençlerle buluşma programının görüntüleri paylaşıldı.
Batman’da müstesna bir gün geçirdiklerini, ülkenin gurur abidelerinden Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni hizmete almanın heyecanını yaşadıklarını anlatan Erdoğan, ülkenin en büyük 4’üncü hidroelektrik yatırımı olan Ilısu Projesi’nin Batman’a çok yakıştığını dile getirdi.
“Hasankeyf elden çıkıyordu. Tamamı ile bitmiş durumdaydı. O dönem tabii Sayın Bakanımız Veysel Hoca’ya dedik ki burada çok yoğun bir çalışmaya girmemiz lazım. Hasankeyf’i kurtarmamız gerekiyor” açıklamasını da yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şöyle düşünüyorum; 20 yıl önce ben Batman’a mitinglere gelmiştim ve Batman’da o zaman yaptığım mitinglerle o günkü Batman ve bugünkü Batman. Mukayesesi kabil değil. O günkü Batman nere, bugünkü Batman nere. Şimdi sizler zaten 20 yaş civarındasınız. O günkü Batman’ı zaten sizin hatırlamanız mümkün değil. Ben tabii o günleri çok iyi hatırlıyorum. Yaş 67 tabii. 30 yaşlarında falan bir genç olarak buralarda mitinge geldim. O günden bugüne bu Batman nasıl bu hale geldi? 19 yılda 20 yılda biz bu Batman’ı hamdolsun inşa ettik. Eğitim sistemi, üniversite filan yok. Şu anda Batman’da üniversite var. Hastane filan yok, biz hastanemizi yaptık. Şimdi de 500 yataklı yapıyoruz ve değişik ilçelerde de yaptığımız hastaneler var. Bütün bunlarla beraber yollar. Batman’da o zaman bölünmüş yol olarak sadece 30 kilometre yol vardı ama biz bunun üzerine 149 kilometre daha bölünmüş yol inşa ettik. Hepsini geç bir tarafa Batman’da o zamanlar böyle bir havalimanı yoktu. Ha vardı. Ne vardı biliyor musunuz? Sadece bir NATO pisti vardı. NATO pistinin yanında da şöyle bir tente vardı, terminal değil. O tentenin altından uçağa binersiniz. Böyle bir durum vardı. Şu anda Batman’ın altyapısıyla üstyapısıyla düşünün hiçbir şeyle mukayese edilemez.”
TOKİ’nin yaptığı konutlar ile Ilısu’da inşa ettikleri villalardan bahseden Erdoğan, “Bunların yapılmaması için neler yapmadılar ki, durdurmak için neler yapmadılar ki. Fakat biz azmimizden zerre kadar taviz vermedik. Onu da bir kenara biliyorsunuz oradaki tarihi eserleri yerlerinden aldık ve şu andaki yeni yerlerine taşıdık. Hele hele bir de o Küçük Saray. Küçük Saray’ı 6 metre yükseltmek suretiyle yeni yerine naklettik” dedi.
‘İSTİSMAR SİYASETİNE PRİM VERMEDİK’
İktidarda 19 yılını tamamlamış bir kadro olarak hep bu anlayışla hareket ettiklerini, bölgecilik yapmadıklarını, batı, doğu diye bir ayrımda bulunmadıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz batıya hangi yatırımı yaptıysak doğuya da güneydoğuya da aynı yatırımları yaptık. Eğitimde, sağlıkta aynı, yollarda aynı. İnsanımızı ayrıştırmadık. Yolları yaparken oralarda çalışan bütün o mühendisleri, mimarları oraları zindan eden bu HDP değil mi, bu PKK değil mi? Bunlar oralarda bizim bu kardeşlerimizi şehit etmediler mi? Benim Aybüke öğretmenimin ne günahı vardı ya. Burada Kürt yavrularımızı eğitmiyor muydu? Şehit ettiler. Necmettin Hoca’nın ne günahı vardı. Genç yaşta öğretmen olarak buralara geldi ve burada şehit ettiler. Aynı şekilde nice kaymakamları onlar şehit etmediler mi? Dolayısıyla yapacak çok işimiz var. İstismar siyasetine prim vermedik ama onlar verdi. Kutuplaştırmanın değil kucaklaştırmanın peşinde koştuk. Bölmenin değil birleştirmenin gayreti içinde olduk. Fitneyi değil kardeşliğimizi güçlendirmek için çalıştık. Türkiye tüm renkleriyle hepimizin ortak vatanıdır dedik. Gölgesinde huzur bulduğumuz bayrak hepimizin ortak bayrağıdır. Günde beş vakit semalarımızı süsleyen ezanlar hepimizin ortak değeridir dedik. ‘Korkma’ diye başlayan İstiklal Marşımız 84 milyonun ortak hissiyatının sembolüdür. Peki HDP için öyle mi? Parlamentoda İstiklal Marşı okunurken onlar İstiklal Marşı’nı okumuyorlar. Bunları çok çok iyi öğrenmeli ve anlatmalıyız. Adeta duru suya bir taş atarsınız, dalga dalga böyle kenara doğru gider ya işte şimdi sizler de bu duru suya atılan o taş gibi bütün her yere, tüm genç arkadaşlarınıza bunları anlatmanız lazım.”
Erdoğan, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arap’ı ile herkesin aynı iklimin veya aynı kilimin deseni olduklarını vurguladı.
‘SİZLERDEN TEK BEKLENTİMİZ, DEVLETİMİZE GÜVENMENİZ’
“Yüreğinde memleket sevdası olan, bu topraklara dair hayalleri ve hedefi bulunan, Türkiye merkezli düşünen herkesin, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır.” ifadelerini kullanan
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye belli kalıplara, belli ideolojik bağnazlıklara hapsedilemeyecek kadar büyük, zengin, özgün bir ülkedir. Özellikle gençlerimizin dinamizmini heyecanını kendilerini, ülkelerini ve dünyayı tanıma azimlerini birçok kıymetli buluyoruz. Gittiğimiz her yerde onların coşkusuna şahit oluyoruz. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde üç beş yıl öncesine göre gerçekten farklı bir atmosfer mevcut. Türkiye bölücü terör örgütünün baskı, şiddet ve zulmünden kurtuldukça yatırımlar hız kazanıyor. Terörün gölgesi üzerimizden kalktıkça gençlerimiz geleceğe çok daha güvenle, umutla bakıyor. Tek parti faşizminin bölgedeki kardeşlerimizin gönlünde ve zihninde açtığı yaralar kapandıkça kardeşliğimiz de güçleniyor. Bölgemizde güvenliğin ve huzurun tesisiyle turizmden istihdama kadar her alanda tarihi bir yükseliş yaşanıyor. İşte Diyarbakır işte Mardin işte şimdi Ilısu… Buralara İnşallah turizm ciddi manada yüklenecek. Yine bir zamanlar teröristlerin kestiği yollarda artık insan ve yük taşımacılığı aralıksız sürüyor. Bölgemize hakim olan bu kalkınma, özgürlük ve kardeşlik iklimini inşallah daha da tahkim edeceğiz. Gözaydınlığımız olan siz gençlerimizin hayallerinizi gerçekleştirmeniz için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan çalışmayı sürdüreceğiz.”
Erdoğan, gençlerin kanı üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlara son 19 yıldır fırsat vermediklerini, bundan sonra da fırsat vermeyeceklerini ifade etti.
Göreve geldiklerinden 76 olan üniversite sayısını 207’ye çıkardıklarını, 81 vilayetin 81’inde de üniversite olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Batmanlı genç üniversite için buradan kalkıyor, nereye gidiyordu? Ya Ankara’ya ya İstanbul’a. Yani batıda herhangi bir yere gidiyordu. Şimdi biz üniversiteyi Batmanlı gencin ayağına getirdik. Bunu yaptık. Sizlerden tek beklentimiz var; devletinize güvenmeniz, kendinize inanmanız, büyük bir milletin evladı olduğunuzu asla unutmamanızdır. Yeter ki siz birlik ve beraberliğinizden taviz vermeyin, yeter ki siz aranıza fitne tohumlarının ekilmesine müsaade etmeyin. Yeter ki siz ağızlarını her açtıklarında millete karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına itibar etmeyin. Gerisi muhakkak gelecektir.”