İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri ve üniversiteye ait Yunus S Araştırma Gemisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hibe desteğiyle, Bakanlar Kurulu’nun 22 Temmuz 2013 tarihli kararıyla “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen Finike Denizaltı Dağları özel koruma alanında Mayıs ayının ilk haftasında bu yana denizaltı araştırmalarına devam ediliyor.
‘DOĞANIN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI’
Konu ile ilgili konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı V. Nuri Kunt, “Pandemi sürecinde tabiatın ve doğanın önemi bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak nesli tehdit ve tehlike altındaki balinalar, yunuslar ve Akdeniz fokları için yürüttüğümüz koruma ve izleme çalışmaları kapsamında Finike Denizaltı Dağları özel çevre koruma bölgesinde İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi işbirliğiyle mayıs ayı içinde çalışmalara başlamış bulunmaktayız. Finike Denizaltı Dağları barındırdığı deniz tabanı ve açık denizlerde yaşayan türler ile ilgili çok özel bir ekosistemi olup, Bakanlar Kurulu kararıyla da 16 Ağustos 2013 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak Finike Denizaltı Dağları özel çevre koruma bölgesi ilan edilmiştir. Bu alan ülkemizde açık denizlerde ilan edilen ilk koruma alanı özelliğiyle büyük önem arz etmektedir” dedi.
‘BİRÇOK ENDER TÜR YAŞIYOR’
Proje yürütücüsü Prof. Bayram Öztürk, “Finike Denizaltı Dağları 2013 yılında ilan edildi. Koruma alanı Akdeniz’deki birçok adadan çok daha büyük bir yer. Koruma alanının ana karamızdan en yakın uzaklığı 10 deniz mili, en uzak yeri ise ana karamızdan 70 deniz milidir. Finike denizaltı dağları koruma bölgesinin en önemli özelliği çamur volkanizması ve gaz hidratları bulunması, bu ekosistemler çok özel ekosistemler, özel ekosistem olduğu için buranın yönetim planı ve korunması lazım. Bunlardan önce de bu koruma alanını araştırmak lazım, biyolojik çeşitliliğin tanımlanması ve listelenmesi lazım. Bu bölgede birçok ender tür yaşıyor, geçtiğimiz gün 2 bin 200 metreden örnek aldık. Yunus S Araştırma Gemisiyle gözlem yapıyoruz. Gözlem yapamadığımız zaman gemimizin arka kısmından hidrofon bırakarak dinleme yapıyoruz. Bu koruma alanına birçok yabancı ülkeye ait balıkçı teknesi geliyor, yönetim planımızı oluşturduğumuzda yabancı balıkçılar buraya gelemeyecekler” diye konuştu.