Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, ‘Kadının Gücü Türkiye’nin Gücü’ programı düzenlendi.
Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti milletvekilleri, Demirören Medya Yatırımları Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, iş, spor, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda kadın davetli katıldı.
‘KADINLARIMIZ, KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR’
Etkinlikte konuşan Emine Erdoğan, bugün dünya nüfusunun yaklaşık olarak 7.9 milyara dayandığını ve bu nüfusun yarısını da kadınların oluşturduğunu hatırlatarak, “Ülkemizde de 85 milyonluk nüfusumuzun yarısı kadındır. Kadınlarımız, toplumsal hayatın ve ailelerimizin olduğu kadar kalkınmanın da ana aktörleridir. Kalkınma dediğimiz kavram, bugünün dünyasında yalnızca fiziksel kalkınmayı değil, toplumsal ve sosyal kalkınmayı da içine alan, geniş bir çapa ulaştı. Dolayısıyla kadınların güçlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma için bir zarurettir. Kadınların sosyal hayatta, iş hayatında veya akademik hayatta karşılaştıkları engellerin kaldırılması ortak çabamız olmalıdır” dedi.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET, EN AĞIR SUÇLARDAN BİRİ’
Hükümetin tüm kurum ve imkanlarıyla, kadınların her alanda aktif rol almaları için kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Erdoğan, “Güçlü bir ülke; güçlü bir aile kurumu ve güçlü kadınları olan ülkedir. Biz, kadını ve erkeğiyle bir milletiz. Milletimiz için koyduğumuz hedefleri de, kadın ve erkek omuz omuza dayanışma içinde gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla kadınların karşılaştıkları her türlü soruna kalıcı ve dönüştürücü çözümler sunmalıyız. Hükümetimiz bugüne kadar reform niteliğinde düzenlemeler gerçekleştirdi. Kadınların haklarının korunması için, güçlü bir hukuksal ve idari altyapının temellerini attı. Bu temelin üzerine her gün yeni başlıklar ekleniyor. Kadınların geleceğe ümitvar bakabilmelerini istiyoruz. Her şeyden önce kadına yönelik şiddetle mücadele, en önemli gündem maddemizdir. Kadına yönelik şiddet, insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçlardan biridir. Tüm kurumlarımız, ama’sız, fakat’sız, hiçbir bahaneye geçit vermeden, şiddete ‘sıfır tolerans’ ilkesiyle, konuya yaklaşıyor” diye konuştu.
‘ÖNCE SAVAŞLARI DURDURALIM’
Ardından Rusya-Ukrayna savaşına değinen Erdoğan, savaşın kadınlar ve çocuklar üzerindeki etkisinin daha fazla olduğuna dikkat çekerek, “Böyle önemli bir günde, kadınların ve tabii çocukların savaşlardan orantısız etkilendikleri gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Gerek Ukrayna’da, gerek dünyanın birçok mazlum coğrafyasında savaşlar kadınların ve çocukların hayatlarını yok etmeye devam ediyor. Eğer kadınların hak ettikleri gibi insana yakışır bir hayat sürmelerini istiyorsak, önce savaşları durduralım. Bu duygularla sözlerime son veriyorum. Tüm kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Kadınların ışığının, tüm karanlıkları aydınlattığı bir dünya diliyorum” ifadelerini kullandı.
BAKAN YANIK: KADININ GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Bakan Yanık ise kadınların statüsünün güçlendirilmesi için birçok alanda çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Kadınların statüsünün güçlendirilmesi için eğitimden ekonomiye, hukuki haklardan istihdama kadar birçok başlıkta çalışmalar yürütüyoruz. Farklı kurum ve kuruluşların iş birliği ile projeler gerçekleştiriyor, ülkemizin gelişiminde önemli bir kaynak olan kadınlarımızın potansiyellerinden daha fazla faydalanmak üzere çalışmalar yapıyoruz. Kadının güçlenmesi ile ailenin, ailenin güçlenmesi ile toplumun güçleneceğine ve ülkemizin dünyada hak ettiği yere bu güçle ulaşacağına inanıyoruz” dedi.
Yanık, kadına yönelik şiddetle ilgili de, “Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da mağdurun yanında olacak, haksızlığa uğramışların hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şüphesi olanlar varsa onların şüphesini gidermek de yine bizim boynumuzun borcu. Yeter ki amacımız aynı olsun, hedefimiz kadınların yararına olsun. Biz her türlü iş birliğine açık olduğumuzu, her türlü katkıya açık olduğumuzu her platformda ifade ettik. Tarihte kadın hep vardı, oldu. Eğer bir toplum adaletle, güvenle anılıyorsa, kitaplarda yazmasa bile orada dirlik, orada bütünlük, orada kadın erkek dayanışması olduğunu anlarız. Bu sebeple araştırmacılar derler ki, kadınlar tarih yazımında yoktur evet, ama tarihte hep vardır” ifadelerini kullandı. (DHA)