Deprem ve savaşların sonuçları itibariyle benzer olduğunu her ikisinde de çok fazla ölüm ve yaralı ortaya çıktığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, “Savaş daha uzun süreçli bir durum olup zamana yayılır. Ancak depremde bir anda bunlar gerçekleşir. Ölüm veya o sırada ölüm görülmeyenlerde yaralanmalarda ani artış olur. bu salgın olarak ifade edilir. Savaş ve depremin diğer önemli ortak özellikleri kanalizasyon, su, elektrik, yol, barınma yerleri gibi alt yapıyı bozmalarıdır. Ayrıca yaygınlığı itibariyle temiz gıdaya erişimi de engelleyebilir. Kısaca alt yapı ve temiz alanın bozulması, insanların temiz su ve gıdaya erişimini engellediği gibi atıkların bertaraf edilmesi de güçleşir veya imkansız hale gelebilir. Barınma sorunu olması da insanların daha az alanda daha çok kişinin bir arada bulunmasına ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına ve kontrolünün zorlaşmasına sebep olabilir” dedi.
Deprem veya savaşta olağanüstü imkanlar sonucunda çıkacak sonuçları Mıstık şöyle sıraladı:
“Temiz veya kullanılabilir su teminindeki zorluklar kişisel hijyeni etkiler. Kanalizasyonun bozulması ile atıkların alana yayılmasına ve kirlenmesine, temiz su kaynağının olmaması ile birlikte ağız yolu ile bulaşma özelliği bulunan mikroorganizmaların yayılmasına sebep Yetersiz hijyen ile hem solunum sistemine yerleşebilen mikorganizmaların kolaylıkla salgın yapmasına ve yakın temas ile bulaşabilen uyuz ve bitlenmenin artması veya salgın yapmasına sebep olur. Aşısı olmayan yaralananlarda tetanoza veya bundan bağımsız olarak gazlı gangren olgularının artışına yani salgını ile karşı karşıya kalınabilir. Çevremizdeki atıkların halk sağlığı uzmanlarının önerileri çerçevesinde imha edilmesi veya dezenfekte edilmesi, kalabalık yerlerde temin edilebilinirse maske takılması ve gerektiğinde salgın yapabilecek mikorganizmalara karşı yaygın koruyucu aşılamanın yapılması düşünülmelidir.”