Norm Haber

Erdoğan, ilk iftarı şehit aileleri ile yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, şehit aileleri ile iftar programında bir araya geldi. Erdoğan yaptığı konuşmada, "Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz milletimizin bize emanetidir. Kendilerinin her meselelerinde yanlarında olmak gönüllerini hoş etmek rızalarını almak boynumuzun borcudur." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, şehit aileleri ile bir araya geldiği iftar programında konuştu.

‘ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZ MİLLETİMİZİN BİZE EMANETİDİR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Başı rahmet ortası mağfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek ramazan-ı şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum.

Her ramazanda olduğu gibi bu yılda ilk iftarımızı şehit yakınlarımızla yapmak istedik. Devlet protokolümüzün de iştirakiyle gerçekleştirdiğimiz bu iftar vesilesi ile milletimizin ve tüm İslam aleminin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum.

Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz milletimizin bize emanetidir. Kendilerinin her meselelerinde yanlarında olmak gönüllerini hoş etmek rızalarını almak boynumuzun borcudur.

Bu amaçla hem gereken kurumsal düzenlemeleri yaptık hem de onları kalbimizin en mutahhara köşesinde misafir etmeyi şeref bildik.

Sınırlarımız içinde, sınırlarımızda ve sınırlarımız ötesinde milletimizin huzuru devletimizin bekası, geleceğimizin, güvencesi için vazife yürüten kardeşlerimiz var.

Sayılarını milyonlarla ifade edebileceğimiz askerimize, polisimize, jandarmamıza, güvenlik korucumuza ve diğer kamu personelimize Şükran borçluyuz.

Son 21 yılda biz de eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda hayata geçirdiğimiz reformlarla bu milli şahlanışın alt yapısını güçlendirdik.

Savunma sanayiine yaptığımız yatırımlarla Türkiye’yi gerçek anlamda bağımsız bir devlet haline getirdik. Çevremizde yaşananları görüyorsunuz.

Şayet güçlü bir devlet değilseniz size her türlü zulmü reva görüyorlar.

Vatan topraklarınızı korumanın ve o sınırlar içinde güvenle yaşamanın yolu her bakımdan güçlü olmaktan geçiyor.

Cumhuriyetimizin ilk asrında bu konuda yaşadığımız eksiklerin bedelini geri kalmışlıkla, istikrarsızlıkla, kaosla, vaktimizi ve enerjimizi iç mücadelelere harcayarak ödedik.

Bilhassa son 10 yılda Türkiye’yi yeniden aynı duruma düşürmek için pek çok oyun oynandı, pek çok tuzak kuruldu.

Terör saldırıları ve darbe girişimleri de bunların arasındaydı. Hamdolsun milletimiz birliğine beraberliğine kardeşliğine sahip çıkarak tüm bu oyunları ve tuzakları bozdu.

Türkiye’ye diz çöktürerek, ülkemizi yeniden eski zayıf günlerine geri döndürmek isteyenlerin çabaları tabii ki hiç bitmeyecektir.

Önemli olan bizim milletçe kazanımlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmamızdır. Yaşadığımız her sınamada görüyoruz ki milletimizin bu konudaki kararı nettir, kesindir.

Bu duygularla ramazan-ı şerifinizin tekrar mübarek olmasını diliyorum.”