Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul AKM’de Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Göç Yönetimi Programı’na katıldı.
Konuşmasının başında sahneye göçmen öğrencileri çağıran Erdoğan, CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriyeli kardeşlerimizi en geç 2 yıl içinde kendi ana vatanlarına göndereceğiz” sözlerini hatırlattı.
“Kılıçdaroğlu iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri Türkiye’den Suriye’ye göndereceğini söylemişti. O zamanlar ben de tam aksini söylemiştim. Asla biz Suriye’deki muhacirleri buradan göndermeyeceğiz demiştim” diyen Erdoğan, “Biz göçü onların anladığı manada değil, tam aksine biz göçü Mekke’den Medine’ye hicret olarak telakki etmiştik. Biz buna fırsat vermedik. Burada gördüğünüz küçük muhacirler var. Bunlar bizim evlatlarımız. Öğretmenlerimiz de onları yetiştirdiler, bugünlere getirdiler. İşte güzellik burada” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’deki göçmen sayısıyla ilgili rakamları da paylaştı: “Türkiye’de 2 milyon 768 bini geçici koruma statüsündeki Suriyeli kardeşlerimiz, 1 milyon 90 bini ikamet izniyle kalanlar, 176 bini de uluslararası koruma altındakiler olmak üzere toplam 4 milyon 33 bin göçmen vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerine dönen Suriyelilerin sayısının ise 200 bine ulaştığını söyledi.
Erdoğan’ın açıklamaları:
KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİ
Kılıçdaroğlu iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri Türkiye’den Suriye’ye göndereceğini söylemişti. O zamanlar ben de tam aksini söylemiştim. Asla biz Suriye’deki muhacirleri buradan göndermeyeceğiz demiştim. Çünkü bizim bakışımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil, tam aksine biz göçü Mekke’den Medine’ye hicret olarak telakki etmiştik. Biz buna fırsat vermedik. Burada gördüğünüz küçük muhacirler var. Bunlar bizim evlatlarımız. Öğretmenlerimiz de onları yetiştirdiler, bugünlere getirdiler. İşte güzellik burada. Ensar olmak ne kadar güzel bir şey işte burada.
Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Göç Yönetimi Programı’nın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Akademisyenlerimize, uzmanlara katkılarından dolayı şimdiden teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanımız ve ekibini tebrik ediyorum. Göç konusunda nasıl bir hassasiyete sahip olduğumuzu az önce Bakanımız açıkça ifade etti. Göç meselesi son yıllarda tüm dünyanın gündemini meşgul ediyor. Her sene milyonlarca insan savaş, istikrarsızlık, terör, yoksulluk ve iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyor.
RAKAMLARLA GÖÇ
BM Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre şu an 281 milyondan fazla göçmen var. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde. Savaşların da etkisiyle mülteci sayısı 120 milyona dayandı. Rakamlar her dakika en az 20 kişinin göç etmek mecburiyetinde olduğunu gösteriyor. Dünya nüfusunun yüzde 3.6’sı göçmen olarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. İklim değişikliğinin etkisi derinleştikçe bu oranlar katlanarak artmaktadır.
“BOTLAR ŞİŞLENEREK ÖLDÜRÜLEN GÖÇMENLER VAR”
Bu süreçte zaman zaman insan olarak hepimizi derinden sarsan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. Ege’de, Akdeniz’de botların içerisinde, botlar şişlenerek öldürülen göçmenler var. Onları hep birlikte gördük, yaşadık. İnsafsızca bunlar yapıldı. Son 10 yılda 72 binden fazla insan göç güzergahında hayatlarını kaybetti. Suriye’deki çatışmalardan kaçarak Avrupa’ya sığınan binlerce çocuğun nerede olduğu, akıbetlerinin ne olduğu halen ortaya çıkarılamadı. İnsanları göçe mecbur eden Batılı güçlerin politikaları olmasına rağmen iş yük paylaşımına gelince hiçbirini ortalıkta göremiyorsunuz.
“ANADOLU TARİH BOYUNCA GÖÇMEN YURDU OLDU”
Suriye’den kaçan insanların ezici çoğunluğu komşu ülkelere sığındı. 11 milyon Sudanlının yine önemli bir kısmı komşu ülkelere göç etti. Myanmar’daki katliamlardan, Orta Afrika’daki iç savaşlara kadar her yerde hep aynı manzara ile karşılaşıyoruz. Batılı ülkeler ya feveran ediyor ya da kabul ettikleri birkaç yüz mülteci ile insani trajedileri reklam malzemesi olarak kullanıyor. Türkiye, 3 kıtanın kavşak noktasında yer alan bir ülkedir. Bugün de doğu ile batı, kuzey ile güney arasında güç merkezi vazifesi görmektedir. Yakın çevremizdeki istikrarsızlıklardan doğrudan etkileniyoruz. Son dönemde göçmen meselesiyle yoğun şekilde yüzleşiyor olsak da aslında biz bu konunun yabancısı değiliz. Anadolu tarih boyunca hep bir göçmen yurdu oldu. Bugün de bölgemizde kimi başı dara düşe yönünü önce Türkiye’ye dönüyor.
“TÜRKİYE’DE 4 MİLYON 33 BİN GÖÇMEN VAR”
Ülkemizde muhalefetin özellikle de insanlık düşmanı kimi faşist çevrelerin iddia ettiği gibi bir göçmen sayısı asla yoktur ve olmamıştır. Türkiye’de 2 milyon 768 bini geçici koruma statüsündeki Suriyeli kardeşlerimiz, 1 milyon 90 bini ikamet izniyle kalanlar, 176 bini de uluslararası koruma altındakiler olmak üzere toplam 4 milyon 33 bin göçmen vardır. Aldığımız tedbirlerle bu sayı günden güne azalmaktadır. Ayrıca uluslararası öğrencilerin ülkemizde eğitim görmesini teşvik ediyoruz. 190’u aşkın ülkeden 340 bin civarında misafir öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu öğrencilerin ezici çoğunluğu masraflarını kendileri ödeyerek ülkemizde eğitim almaktadır. Türkiye mezunlarının birçok ülkede bakan, iş adamı, siyasetçi olarak görev yapması bu projenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Son 2 yılda 270 bin düzensiz göçmenin sınırlarımızdan girişi önlendi. Ülkemizde illegal olarak bulunan 263 bin kişi sınır dışı edildi.
SURİYE’YE DÖNENLERİN SAYISI
Suriye kendine geldikçe geri dönenlerin sayısı da hızlanmaya başladı. 9 Aralık’tan bu yana Türkiye’den Suriye’ye dönenlerin sayısı 200 bin kişiye ulaştı. Gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönenlerin toplam sayısı ise 931 bin 450 kişiyi buldu. Benzer durumun diğer komşu ülkelerde de yaşandığını biliyoruz.