Evinin hemen yakınındaki mezarı başında oğluna dualar eden gözyaşı döken anne Ayşe Bülbül, Erensiz geçen 7. bayramın burukluğunu yaşadığını söyledi. Anne Bülbül “Bir evlatsız bayram nasıl olur ? Bugün sabah namazı kalkıp mezarın başına geldim. Belki bana bir şey der diye. Bir insanın evladının şehit olması, şehit annesi olmak güzel bir duygu. Gurur verici bir şey. Ama bir yandan da insan evladını düşünüyor. Daha 15 yaşında bir çocuk ne sırtı rahat gördü ne hayatı. Babalarından sonra eve ekmek getirmek için her gün çalıştı, gayret etti, ekmek parası kazandı. Çok yokluklar çekti. Şehitliği çok istedi, Rabbim de şehitlik nasip etti. Allah yavrumun mekanını cennet eylesin” dedi.
Allah’tan gelen her şeye razı olduklarını belirten anne Ayşe Bülbül, oğlu ile birlikte geçirdiği eski Ramazanlar’ı hatırlayarak “Eren Ramazanlar’da hiç orucunu ve namazını geçirmezdi. Evimiz küçüktü namaz kılacak abdest alacak bile doğru dürüst bir yer yoktu. Ama o gider dışarda kapıda abdestini alır, gelir içeri gelinceye kadar yeniden toz toprak olan ayakları ile bir kapı dibinde bir köşede namazını kılardı. Orucumuzu birlikte tutardık, babamız yoktu. Sanki ben bir tavuk onlar benim civcivlerimdi, kanatlarımın altındaydılar. Ramazan Bayramı için sabah kalkar namaza giderdi, bana da abilerini namaza kaldırmamı tembihlerdi. O camiden gelinceye kadar ben bayram kahvaltısı için çayı demlerdim. O gelinceye kadar hayvanları yemlerdim. Sonra birlikte çay içer kahvaltı yapardık” diye konuştu.