Türk Metal Sendikası’nın Didim Büyük Anadolu Otel’de düzenlediği Yerel Medya Kurultayında sendikalar ve yerel basın ilişkileri ele alındı.
“Yerelden Genele Bakış. Sendikalar ve Yerel Basın” oturumunu Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Halil Faki Erdal yönetti. Oturumda Bursa Olay gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yılmaz, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, Eskişehir Son Haber gazetesi Yazarı Sadi Seda ve Özgür Kocaeli gazetesi Muhabiri Süriye Çatak Tek konuştu.
Olay gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yılmaz konuşmasında şunları söyledi:
‘YUMRUĞU GÜÇLÜ SENDİKADAN BİLEĞİ GÜÇLÜ SENDİKAYA’
“Muhabirlik yaptığım 80 öncesi dönemde sendikalar fabrika önlerindeki kavgalarla gündemdeydi. O dönem yumruğu güçlü sendika dönemiydi. Artık salon toplantılarında, masa başında sendikal faaliyet yürütülüyor. Artık masa başında bileği güçlü sendika dönemi.
Artık sadece ücret artışları değil, yaşam koşulları, sosyal yardımlar da ön plana çıkıyor. İş barışı, uzlaşı kültürü çok önemli. Rakip sendikaların yaşaması için alan bırakan bir sendikal anlayış da gelişti.
Gazetecilerin koşullar her yerde sıkıntılıdır. Eskiden yerel basında sendika muhabirleri vardı. Alan muhabirleri vardı. Şimdi bunlar bütünün içinde dönen kavramlar haline geldi. Muhabirlik kavramı çok geriledi, ne acıdır ki gazeteciliğin temeli muhabirlik artık kalmadı. Artık muhabirlik yok, ne yazık ki ajans haberleri, basın bültenleriyle gazetecilik yapılıyor.
‘YEREL MEDYANIN GÜÇLÜ OLDUĞU KENTLERDE DEMOKRASİ DE GÜÇLÜ’
Özgür yerel medyanın çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bağımsızlık fikrinin doğduğu yerdir yerel medya. Bugünde yerel medyanın güçlü olduğu kentlerde demokrasinin daha güçlü olduğu görülüyor. Bir önceki sözleşme dönemde Bursa’da bu görüldü.
Yerel gazeteciler zaten yerel sorunların içinde yaşayan kişiler. Fabrika işçisi gazetecinin arkadaşı, komşusu.
Ekonomik zorluklar nedeniyle yerel gazeteler ne yazık ki sıkıntıda.
‘TARZAN ZOR DURUMDA’
Yereldeki gazeteciler ormandaki Tarzan gibidir. Gazete sayısı azaldı, yakında kağıda basılı gazete bulmak zor olacak. Ormandaki Tarzan zor durumda. Destek gerekiyor. Okumayı sürdürmemiz lazım. Yerel gazetelerin devamı için, Tarzan’ın eskiden olduğu gibi yardıma koşabilmesi için desteğe ihtiyaç var.”
Eskişehir Son Haber gazetesi Yazarı Sadi Seda, konuşmasında Eskişehir basınında geçmişte yaşanan sendikal süreci anlattı.
Kağıt gazetelerin yok olacağına inanmadığını söyleyen Seda, internet gazeteciliğinin de yasal çerçeveye oturtulması gerektiğini belirtti.
Özgür Kocaeli gazetesi Muhabiri Süriye Çatak da şunları kaydetti:
‘ÖNCELİKLE SINIF BİLİNCİNİN GELİŞMESİ GEREKİYOR’
“Artık emek haberlerini yapmakta güçlük çekiyoruz. Gazete sahipliğinde yaşanan değişimden bu yana okur da gazetelere güvenmiyor. En büyük zorluğu biz emekçiler yaşıyoruz. Çalışan sayısı azalıyor, ücretler düşüyor.
Gazetecilerin örgütlenememesinin nedeni de gazeteciler. Biz kendimizi işçi olarak görmediğimizden bir işçi sendikasına üye olmayı gerek görmüyoruz. Gazeteciliği farklı bir statü olarak görüyoruz. Öncelikle sınıf bilincinin gelişmesi gerekiyor. Benim sınıf bilincim gazeteciliğimden değil, doğduğum yaşadığım çevreden geliyor.
Tekstil atölyelerinde yaşanan sömürünün daha kötüsünü muhabir olarak bizler yaşıyoruz. Umuyorum bu kurultay bir vesile olur.
Medyada yaşanan güvensizliğin nedenlerden biri de bir internet yasasının olmayışı. Bir patatesçi internet sitesi açabiliyor, gazetecilik yapıyor.
Kadın gazeteciler çok konuşulmadı. Bir sonraki kurultayda kadın gazeteciler için ayrı bir oturum düzenlenmesini talep ediyoruz.”
Oturumun son konuşmacısı Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı oldu.
Çözümlerin konuşulması gerektiğini belirten Takımcı, eğitim sürecinin önemini vurguladı.