Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘2. İletişim Şurası Hazırlık Çalıştayı Türkiye Yüzyılı: İletişimin Yüzyılı’ programına katıldı. Altun, burada yaptığı konuşmada 2024’ün dünyanın birçok yerinde yine zulümlerin, katliamların, hak ihlallerinin, mağduriyetlerin ve adaletsizliklerin yaşandığı, dünyanın sözde güç merkezi devletlerinin, barış ve adaleti sağlamakla görevli teşkilatlarının bütün bu yaşananlara karşı sessiz kaldığı bir yıl olarak tarihe geçtiğini belirtti. Özellikle Suriye’de yaşanan ihtilafta, Rusya-Ukrayna savaşında, akabinde İsrail’in Filistin katliamında uluslararası kuruluşların nasıl işlevsiz kaldığını hep birlikte bir kez daha müşahede ettiklerini belirten Altun, “Dünyanın bu ahvali içerisinde ülkemizin durduğu yer ve ‘herkes için adalet’ şiarıyla verdiğimiz mücadele çok daha büyük bir anlam kazanıyor; hepimiz için bir gurur vesilesine ve insanlık için bir umuda dönüşüyor. Küresel yönetişim mekanizmalarının iflas bayrağını çektiği böyle bir ortamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğiyle Türkiye’nin üstlendiği yapıcı rol ve bölge devletlerinin istikrar arayışına sunduğu katkı, uluslararası camiada da karşılık buluyor” diye konuştu.
“Filistin davamız sadece bir coğrafyanın hikâyesi değil, aynı zamanda insanlığın, vicdanın ve adaletin meselesidir”
Altun, Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Türkiye’nin insani dış politikası ile tarihin doğru tarafında yer aldığını bir kez daha gösterdiğini söyleyerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Derin bağlarımızın olduğu komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısının korunması, bölgenin geleceğinde terör yapılanmalarına yer verilmemesi yönündeki politikamız, sahada karşılık bulmaya başladı. Bundan sonraki süreçte de tüm etnik, dini ve mezhebi grupların dahil olduğu demokratik, çoğulcu, huzurlu ve müreffeh bir Suriye’nin inşa edilmesinde Türkiye olarak elimizden geleni yapacağız. Suriye ile beraber Türkiye’nin dost elini hiçbir zaman üzerinden çekmediği bir diğer kardeş halkımız da Filistin halkıdır. Malumlarınız olduğu üzere Filistin davamız, sadece bir coğrafyanın hikayesi değil, aynı zamanda insanlığın, vicdanın ve adaletin meselesidir.”
“Gazze’de İsrail’in uyguladığı soykırımda şimdiye dek 45 binin üzerinde insan acımasızca katledildi”
Gazze’de yaşanan insanlık dramının 7 Ekim 2023’ten beri durmaksızın sürdüğünü belirten Altun, “Gazze’de İsrail’in uyguladığı soykırımda şimdiye dek 45 binin üzerinde insan acımasızca katledildi. Bütün bu zulüm karşısında en güçlü ses, yine Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yükseltildi. Türkiye olarak Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan soykırım davasında müdahillik bildirimini sunduk. İsrail’in Gazze’deki işgalini, Filistinli sivillere yönelik katliamlarını durdurması için girişimlerde bulunarak, dünya kamuoyunu defaatle harekete geçmeye çağırdık. Gazze halkına, Filistin halkına elimizdeki bütün imkanları kullanarak insani yardımlarda bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Etiyopya ve Somali arasındaki ihtilaf, Türkiye’nin arabuluculuğunda Ankara Bildirisi ile çözüme kavuştu”
Altun, Türkiye’nin hemen her mazlum ve mahzun coğrafyada çatışmaların çözümünde diplomasiyi aktif bir şekilde kullandığını dile getirerek, “Türkiye olarak dünya barışına verdiğimiz katkının bir diğer yansımasını da bütün dünya Afrika Boynuzu’nda gördü. Etiyopya ve Somali arasındaki ihtilaf, Sayın Cumhurbaşkanımızın lider diplomasisindeki başarısıyla Türkiye’nin arabuluculuğunda Ankara Bildirisi ile çözüme kavuştu. Bu barış, aynı zamanda hak ve adalet temelli bir uluslararası siyasetin mümkün olduğunun somut göstergelerinden biri olarak tarihe geçti” diye konuştu.
“Türkiye, Tahıl Koridoru’nun tesis edilmesindeki rolüyle müşfik ve aynı zamanda stratejik bir güç olduğunu bir kez daha dünyaya gösterdi”
Türkiye’nin barışçıl ve insani diplomasisinin bir diğer sonucunun da Rusya-Ukrayna savaşında tahıl krizinde ortaya çıktığını ifade eden Altun, “Dünyanın gıda krizine sürükleneceği bir dönemde Türkiye, Tahıl Koridoru’nun tesis edilmesindeki rolüyle müşfik ve aynı zamanda stratejik bir güç olduğunu bir kez daha dünyaya gösterdi. Bölgemizdeki ateş çemberine ve küresel alandaki tüm meydan okumalara rağmen ülkemizin bu istikrarlaştırıcı rolü, şüphesiz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yılda ‘tam bağımsız Türkiye’ ideali ile her alanda sürdürdüğümüz millileşme, özgürleşme ve büyüme hareketinin bir sonucudur” açıklamasında bulundu.
“Milletimizden gelen 4 milyon 590 bin başvuru tüm kurumlarımızın desteğiyle titizlikle sonuçlandırılmıştır”
Altun, dünyanın en büyük ölçekli kamusal iletişim platformu CİMER’i ‘cevapsız soru, karşılanmamış talep kalmayacak’ şiarıyla yönettiklerine dikkati çekerek, “Yalnızca 2024 yılı içinde milletimizden gelen 4 milyon 590 bin başvuru tüm kurumlarımızın desteğiyle titizlikle sonuçlandırılmıştır. CİMER, en önemli halkla ilişkiler faaliyetimiz olsa da tek faaliyetimiz değil. Bu bağlamda bu ülkenin geleceği olan gençlerimizle farklı vesilelerle bir araya gelmeyi ve bu doğrultuda özellikle ‘Devlet Teşvik Tanıtım Günleri’ni çok önemsiyoruz. Devletimizin sunduğu imkânlarla gençlerimizin idealleri arasında bir köprü kuruyoruz. Bugüne kadar milyonlarca gencimiz Devlet Teşvik Tanıtım Günleri etkinliklerimizi ziyaret etti” şeklinde konuştu.
Medya ve iletişim alanında 22 yabancı devletle ikili anlaşma imzalandı
Fahrettin Altun, bugüne kadar medya ve iletişim alanında 22 yabancı devletle ikili anlaşma imzaladıklarını belirtti. Güney Kore’den Fransa’ya, Kenya’dan Arjantin’e Türkiye’nin tez ve iddialarını konferanslar, paneller, etkinlikler vasıtasıyla dünyanın dört bir yanında anlatırken, öte yandan Türkiye’de de çok önemli uluslararası toplantılar düzenlediklerini ifade eden Altun, “2022 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 12. Enformasyon Bakanları Konferansı’nı gerçekleştirerek dönem başkanlığını devraldık. 2024 yılında dönem başkanlığımız sırasında işgalci İsrail’in katliamları ve medya mensuplarına saldırıları nedeniyle ‘Enformasyon Bakanları Olağanüstü Toplantısı’nı düzenledik. Bu çatı altında İslam İşbirliği Teşkilatı’nı doğru enformasyon sağlama ve dezenformasyonla mücadele konusunda güçlü bir şekilde desteklemeye devam ediyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı Medya Forumu, Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 4. Toplantısı da yine Türkiye’de kamusal iletişim alanında düzenlediğimiz kapsamlı uluslararası zirveler olarak ifade edebiliriz. Bu saydıklarım elbette ev sahipliği yaptığımız büyük organizasyonlardan sadece birkaçı” değerlendirmesinde bulundu.
“Kamu diplomasisi alanında hayata geçirdiğimiz çok önemli bir uygulama da ‘Vatandaş Diplomat’ projesi oldu”
Altun, kısa bir sürede stratejik iletişim alanında dünyanın sayılı zirvelerinden birine dönüşen STRATCOM’un iletişim alanındaki politika yapıcılar ve profesyonelleri bir araya getiren ve çok sayıda ülke ile iş birliğini derinleştiren bir platform olarak öne çıktığını kaydederek, “Stratejik önemi haiz bu uluslararası buluşmaların yanı sıra, kamu diplomasisi alanında hayata geçirdiğimiz çok önemli bir uygulama da ‘Vatandaş Diplomat’ projesidir. Bu proje, yurt dışında yaşayan, öğrenim amacıyla yurt dışına giden ya da uluslararası etkileşimi olan her bir vatandaşımızı ülkemizin nitelikli temsili konusunda bilinçlendiriyor ve ülkemizin tezlerinin vatandaşlarımız aracılığıyla ilk elden anlatılmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“Şubat ayında Londra’da ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ başlığıyla büyük bir sempozyum düzenliyoruz”
Geçen yıl yayınlanan “Vatandaş Diplomat El Kitabı” ve düzenlenen “Vatandaş Diplomat Projesi: Türkiye’nin Sporda Küresel Temsili” programının bu alanda 2025’te sürdürülecek çalışmalara bir referans mahiyeti taşıdığını belirten Altun, “Geniş katılımlı ve çok boyutlu sürdürdüğümüz kamu diplomasisi faaliyetlerimizde ülkemizin uluslararası sorunlara yönelik sunduğu çözüm önerilerini merkeze alıyoruz. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ çağrılarının uluslararası kamuoyunda daha güçlü yankılanmasını sağlamak için Güney Afrika’dan Amerika’ya pek çok ülkede paneller serisi düzenlendik, düzenlemeye devam ediyoruz. Nitekim şubat ayında Londra’da ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ başlığıyla büyük bir sempozyum düzenliyoruz” şeklinde konuştu.
Bugüne kadar 27 bin basın kartı sahibine teslim edildi
Altun, İletişim Başkanlığı olarak bugüne kadar 27 bin basın kartını sahiplerine teslim ettiklerini bildirerek, aynı zamanda medya mensuplarının haklarının iyileştirilmesinden güncel meselelere dair ulusal ve uluslararası basın bilgilendirme toplantılarına kadar bu alanda yoğun şekilde çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Düzenlenilen medya zirveleriyle ulusal medya ile uluslararası medyanın bağlarını kuvvetlendirmeye ve potansiyel işbirliği potansiyelini artırmaya çalıştıklarını belirten Altun, şunları söyledi:
“2025 yılı içinde bu doğrultuda Doğu Akdeniz Medya Forumu, Türkiye-Çin Medya Forumu, Türk-Alman Medya Forumu, Türk-Yunan Medya Forumu, Balkanlar Medya Forumu ve Afrika Medya Forumu’nu hayata geçireceğiz. Elbette bununla birlikte yurt dışı teşkilatımızla tüm coğrafyaları yakından takip ediyor; ülkemizin görünümünü dünya medyasında güçlendiriyor ve sahici ilişkiler kurulmasını tesis ediyoruz. Önümüzdeki süreç, ‘Türkiye İletişim Modeli’ çerçevesinde uluslararasılaşmayı merkezimize aldığımız; farklı coğrafyalarda medya iş birliklerimizi daha da güçlendireceğimiz ve etki alanımızı derinleştireceğimiz bir dönem olacak.”
“Ülkemize karşı üretilen 2 binin üzerinde yalan haberi ve kara propaganda girişimini bertaraf ettik”
Altun, dezenformasyonla mücadeleyi de kritik çalışma alanlarından biri olarak kurumsallaştırmaya devam edeceklerini ifade ederek, “Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin yoğun çalışmalarıyla bugüne kadar ülkemize karşı üretilen 2 binin üzerinde yalan haberi ve kara propaganda girişimini bertaraf ettik. Bu çerçevede özel uygulama örnekleri de inşa ettik. Örneğin, İsrail’in yalan kampanyalarını, medya manipülasyonlarını farklı dillerde ifşa ettiğimiz ‘Lies of Israel’, ‘İsrail’in Yalanları’ platformu bu bağlamda başarılı bir proje olarak öne çıktı. Elbette bunların yanında kriz ve afet durumlarında 7/24 esasıyla doğru bilginin yayılması, etkin bir kriz iletişim stratejisinin işletilmesi için yoğun bir çaba harcadık” dedi.