Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, IV. Medya ve Akademi Forumunun iki dost ülke arasındaki diyaloğu derinleştirmesini, karşılıklı anlayış ve iş birliğini artırmasını temenni ederek, Atina’daki bu özel buluşmanın, “Birlikte daha fazla neler yapabiliriz?” sorusuna cevap olacağına inandığını belirtti.
Ege’nin iki kadim ülkesi Türkiye ve Yunanistan’ın bugüne dek ne zaman ihtiyaç duysa birbirlerine el uzattığını, dost ve komşu olmanın gereğini eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Altun, bu karşılıklı dayanışma ruhunun iki devletin bugün akla gelebilecek her alanda pozitif bir diyalog içerisinde olduğunu gösterdiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 yıl aradan sonra geçen yıl Atina’ya yaptığı tarihi ziyareti hatırlatan Altun, bu ziyaretin pozitif diyaloğun en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi.
Altun, bu tarihi ziyarette, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte imzaladığı “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi”ni iki ülke arasında her alanda iş birliği zeminini ve diyalog ortamını kapsadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina ziyaretini 13 Mayıs 2024’te bu kez Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in iade-i ziyaretinin takip ettiğini hatırlatan Altun, Atina Bildirgesi’nde sözü edilen dostane ilişkiler ve iyi komşuluğun temellerinin bu ziyaretle daha sağlam bir zemine oturtulduğunu vurguladı.
İki ülkeyi birleştiren, yakınlaştıran birçok başlık bulunduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti:
“Ticaret, turizm, enerji, ulaştırma, telekomünikasyon, denizcilik, bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, çevre Liste uzayıp gidiyor. Ancak bu listeye, bugün buluşmamızın da konusu olan spor ve kültür kavramlarını özellikle eklemek istiyorum Bizler, spor ve kültürün birleştirici rollerini birer yumuşak güç unsuru olarak görüyoruz. Sadece Türkiye ve Yunanistan’ın değil, tüm dünyanın birbirini daha çok dinleyip anlaması gereken bu çağda kadim kültürlerimizin de birer parçası olan spor ve kültürün birleştiriciliğine inanıyoruz.”
Bugün Türkiye’nin Yunanistan’ı, Yunanistan’ın da Türkiye’yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı olduğunun altını çizen Altun, “Çünkü hepimiz biliyoruz ki; iki kadim komşuyu birleştiren noktalar onları ayıranlardan çok, çok daha fazla. Özellikle savaşların, gerginliklerin, düzensiz göç gibi risklerin eksik olmadığı bölgemizde, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkenin daha yakın diyalog kurması sadece bir temenni değildir, bir zorunluluktur” değerlendirmesinde bulundu.
Yumuşak güç unsuru olarak kültür ve sporun birleştiriciliğinin bu noktada devreye girdiğini ifade eden Altun, Türkiye’de görev yapan Yunan ve Yunanistan’da görev yapan Türk sporcuların, yine benzer şekilde Ege’nin iki yakasında varlık gösteren kültür elçileri ve sanatçıların ülkeler arasındaki diyalog köprüsünün çelik halatları olduğunu dile getirdi.
Bu çelik halatların tuttuğu köprüde pek çok ortak eserin ortaya çıktığını belirten Altun, “William Shakespeare’in unutulmaz eseri Romeo ve Juliet’in geçtiğimiz Nisan’da İstanbul’da, Atatürk Kültür Merkezi’nde Türkçe, ve İngilizcenin yanı sıra Yunanca sahnelenmiş olması bunun somut tezahürlerinden biridir” dedi.
Altun, forumun iki ülke ilişkilerinde yakalanan olumlu ivmenin sürdürülmesine katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti:
“Bizlere düşen Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihi komşuluk ilişkisine sadık kalmak, eğer varsa sorunlarımızı başkalarıyla değil birbirimizle konuşmaktır. Tarihi tecrübelerimiz göstermektedir ki, konuştuğumuzda ve yapıcı bir diyalog çerçevesinde bir araya geldiğimizde bundan en çok Türk ve Yunan halkları fayda görmektedir, ülkelerimiz fayda sağlamaktadır. Bize düşen, hassasiyetlerimize karşılıklı olarak saygı duymaktır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da defaatle vurguladığı gibi, ‘dostlukları artırmanın’ tarafıyız. Yunanistan’la da dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız.”
Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirip diyalog kanallarını genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunun sürdürüleceğinden şüphe duymadığını aktaran Altun, “Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatten yana olalım. Ve yeter ki adalet ve hakkaniyeti ilişkilerimizin temel dayanak noktası olarak görelim” ifadelerini kullandı.