UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme ikinci maçında 5-1’in rövanşında PSV Eindhoven ile karşılaşacak olan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim basın toplantısında konuştu.
Rövanş maçına dönük açıklamalarda bulunan Terim, gündemdeki transferler hakkında da net ifadeler kullandı.
İlk maçta bir strateji yaptıklarını söyleyen Terim, “Oyunu tutan bir oyun ortaya koyup, başta da pres yapacaklarını bildiğimiz için oradan gol yemeden çıkan bir Galatasaray düşünmüştük. Bunu 15-20 dakika gibi bir süre için düşünmüştük. 17. dakikada normal düzenimize döndük. Biz de şöyle bir huy vardır, o gün yeni neyse ona atıf yapılır, o gün de değişik olan üçlüydü. Kazansanız deha olarak çıkarsınız ama öyle bir niyetim yok. Biraz da bu soru beni geriye götürdü, çok sık konuşmadığımız için bazı şeyleri yanlış anlıyoruz, sosyal medyada, gazetede ne söyleniyorsa ona inanıyoruz. Esasında baktığımızda bir sezon önceye, mayıstan sonraki duruma iyi bakmak gerek. Lig biter bitmez aşağı yukarı 11 oyuncu kaybettik. Etebo, Henry, Saracchi, Halil ve Gedson otomatik olarak kulüplerine döndüler. Mali sıkıntılarımız artı, UEFA’nın bizi 3 yıl cezalandırmasından kaynaklanan ve bizim de mecburen kiralamak zorunda olduğumuz dönemdi. Bu hep bana denk gelir ama ben ağzımı açmam. Kötü şeyler Fatih Terim’e denk gelir. Bunun yanında Belhanda, Martin Linnes, Donk, Şener ve Okan da gitti. Etti 11. Birden bire ceza yemesine rağmen son iki hazırlık maçımızın en formda oyuncusu Oğulcan’ı da kaybettik. Lisans vermediler, en formda oyuncumuz. Özelikle atakta faydalanacağımız oyuncu. Bunlar yetmiyormuş gibi Yedlin ve Emre Akbaba da korona oldu” ifadelerini kullandı.
“BEN 3 YIL DEDİM AMA BU 3 YILDAN DA VAZGEÇMEDİM”
Takımdan ayrılan ve eksik olan isimlerle ilgili sözlerini sürdüren Terim, “Sağ bekimiz yok, orta sahamız sıfır, bir tane var o da 6 değil 8 numara. Denedim deniyorum. Savunmanın üçlü veya dörtlü olmasıyla alakası yok. Bir sezon önceden böyle çıktığınız zaman, çok kısa sürede 14 Haziran’da açtığınız sezonda, bir ay içinde, 15 gün içinde hala seçim yapılmamıştı. Açıkçası ben ve başkanımız aynı fikirde. Kısa vadede kalite eklemek için bu finansal yükün altına girecek durumda değil Galatasaray. Zaman zaman okuyorum, şu oyuncular gelmiş ‘hayır’ demişim. Alioski 3 sene için 7.5 milyon artı bonus olursa o zaman olmaz. Normal sol bek de değil, bu sene oynadı, orta saha oyuncusu. Tabii ki kabul etmem. Maçtan sonra boşuna üç yıl demedim, Galatasaraylılar beni anlayacaktır, bu söz, 3 yıldan vazgeçtik demek değildir. Ben Galatasaraylılara 1 gün bile biz bir şeyden vazgeçeceğiz demedim. PSV karşısına çıkıyoruz, hiç de şikayet etmeden kendi elimizdeki kadronun en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bir maç içinde kimsenin başına gelmeyecek işler bizim başımıza geldi. Buna rağmen oyunu dengeledik. 3-1’e kadar rakibin pozisyonu yoktu. Ama biz de pozisyon bulmakta zorlandık. Esas söylemem gereken, görevde olduğumuz sürede iki defa üst üste şampiyon olduk. Bu arada Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı aldık. Unutmayalım ve hatırlatalım. Üçüncü sezonda üst üste 8 galibiyetle gelen bir Galatasaray varken pandemi denk geldi. O günden bugüne Galatasaray’da bir türlü istikrarı oturtamadık. Nedenini söyleyelim, bazı mevkilerde iki oyuncumuz varken onları kaybettik, üçüncüyü monte etmek zorunda kaldık. Bunlar istikrardan uzak işlerdir. Buna rağmen iki golle şampiyonluğu kaybettik. Geçen sene başladığı anda hepinizin ortak kararıyla zevk veren bir Galatasaray var idi. Dolayısıyla pandemi nedeniyle bir türlü istikrarı temin edemedik. Bundan sonraki kadro planlamamız için üç transfer yapıldı dediniz. Başkan, yönetim ve ben, ekibimle beraber kalan sürede kadro planlamamıza aynı mantaliteyle devam edeceğiz. Bu üç transfer bir tanesi Sacha Boey, sağ bek. Bir tanesi Alexandru Rumen orta saha oyuncumuz. Bugün de van Aanholt bugün geldi, o da sol bekimiz. Göreceksiniz ki tecrübeli oyuncular olacak ama esas ana tema 20-25 yaş arası yetenekli olan, ben ekibim ve scout grubumuzun ortaklaşa çok uzun zamandır seyrettiğimiz oyuncuları almaya devam edeceğiz. Burada genç oyuncularımızın alacağı rakamları da dikkatlice izlemenizi rica ederim” açıklamasını yaptı.
“10 OYUNCU DA ALSAK ELENEBİLİRDİK”
Yapılan transferlerin PSV ile oynanan ilk maçta forma giymesi halinde durumun farklı olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Terim, “10 oyuncu da alsak elenebilirdik. Bu takımla da 5-1 olur muydu ama sonunda elenebilirdik. Manchester elenmese şu an hazırlık dönemindeydik. Olabilecek ne varsa bizim aleyhimize oldu. Galatasaraylıların bilmesini isterim ki 3 yılı işaret ederken ben bunu işaret ettim. Üç yıl bana müsaade edin demedim, hiçbir şeyden vazgeçmeyiz, genel anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek üzerine. Yarın kendi ismimi taşıyan statta olacağız. Ne kendi ismimi taşıyan statta ne de yıllarımı verdiğim Ali Sami Yen’de de hiç yenilmek istemem. Ümit ediyorum yarın takımımız iyi bir mücadele edecek ve tutkulu bir oyun oynayıp ‘Olsun elendik ama çıkıp harika bir mücadele örneği gösterdiler, modern futbol örneği verdiler’ denilmesi için oynayacak. Tabii ki hiçbir şeyi bırakacak halimiz yok, her şeyi deneyeceğiz. Rakibimizin aldığı sonuç, neredeyse bize çok az bir şans bırakıyor ama bunu da deneyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“GEDSON’UN TÜRKİYE’DE BAŞKA T AKIMDA OYNAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Gedson Fernandes transferiyle ilgili konuşan Fatih Terim, “Gedson, Galatasaray’da çok mutlu oldu, biz de onu seviyoruz ancak bu sene Gedson’u vermek istemediklerini söylediler. Buna rağmen ayın 1 Eylül’e kadar bazı şeylerin değişmesini bekliyoruz. Her an her şey olabilir ama son cümle buydu. Hatta Türkiye’den başka kulüplerin de talip olma durumu vardı ama onun Galatasaray’dan başka yerde oynayacağını açıkçası düşünmüyorum. Biz her şeye hazırlıklıyız, cezamız da bitti. Öyle 3-4 transferle kalmayacağımızı da söylemek isterim. Çünkü aşağı yukarı 20’ye yakın oyuncu boşalttık. Daha da olacak, ben çok net olarak tabii ki başarı istiyorum. Galatasaray ile her sene şampiyon olsam yetmez, hatta bunun da esprisini yaparız, her sene şampiyonluklar önemlidir ama en önemlisi bu senedir deriz. Tabii ki başarı çok önemli ama bizim anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek. Yol üzerindeki kilometre taşlarından ciddi bir miras bırakmak istiyorum. Ciddi bir jenerasyon bırakmak istiyorum” diye konuştu.
“GHEZZAL’I ÇOK İSTEDİM, BAŞKAN DA İSTEDİ”
Geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ta kiralık olarak forma giyen Rachid Ghezzal’ı istemediği yönünde çıkan haberlerle ilgili de konuşan Fatih Terim, “Hayır tam tersi çok istedim, hatta başkan da istedi. Şahsi oyunculara girmek istemiyorum ama bu tip şeylerin spekülasyonu çok oluyor. Geçen sene her gittiğimiz deplasmanda yasak olmasına karşın olağanüstü seyirciyle karşılaştık. Hatta Beşiktaş maçı öncesinde ‘Bizim seyircimizi niye almıyoruz’ dedim, rica ettim, ne olursunuz dedim, ama ben istememişim dediler. Benden teyit ettirmeden bu tip dolaşan şeylere ne siz ne de Galatasaraylılar itibar etmesin. Sonunda böyle söylediğiniz zaman doğrusu meydana çıkıyor. Çünkü ben kamuoyu önünde konuşuyorum” dedi. Transferlerle ilgili konuşmayı sürdüren Terim, “İsimlere girersek sonu olmaz. Galatasaray’ın 1 Eylül’e kadar neler yapacağın göreceksiniz, nasıl bir anlayışla devam edeceğini göreceksiniz. Hangi teknik adam Ghezzal’ı istemez de istemedi diye bir şey çıkar. Söylemem gereken bazı şeyler var ama şu an söyleyemiyorum. Futbol dinamiktir, transfer de böyledir. Bugün istediğiniz bir oyuncuyu yarın istemezsiniz ama dün vazgeçtiğiniz oyuncuyu bir gün sonra alırsınız. Listenizde olmayan ama sizin için fırsat transfer haline gelmiş oyuncuyu da alabilirsiniz. Ben size ana hatlarını söylüyorum, kulübümüzün bazı tasarruflarını söylemem yanlış olur. Morutan, çok iyi bir futbolcu, çok da beğeniyorum. O nasıl bize haber yollamış, bizim az paramız olduğunu biliyor herhalde, ‘Zayıf oynuyorum ki az paraya beni alsınlar’ demiş. Makul bir paraya herhalde Galatasaray yok demez. Hakikaten zevk verecek oyunculardan bir tanesi. O zevki de daha önce abileri burada verdi. Hagi, Popescu, Ilie hala buradalar. Top ayağındayken herkesin mutlaka oynamasını isteyeceği bir oyuncu, gelişeceğini de düşünüyorum, ben de onu beğeniyorum” diyerek transferlerle ilgili düşüncelerini aktardı.
“TARAFTARI ÇOK ÖZLEDİK”
Galatasaray taraftarına mesaj gönderen Fatih Terim, “En az onlar kadar biz de onları çok özledik. Taraftarlı oynasaydık belki de şampiyonluğu kaçırmazdık. Biz taraftarlarımızla bütünleştiğimizde çok daha etkili, yenilmez oluyoruz. Bir de heyecanlıyız. Teknik heyetimle maç sonrası analiz yaparken ‘Acaba Eindhoven’daki seyirci, 1,5 sene sonra bu kadar sessiz oynayan bir grubu rahatsız mı etti’ diye düşündük. Bu iş taraftarla güzel, galibiyetler de taraftarla daha güzel kutlanıyor. Kötü sonuçlar da taraftarın desteğiyle daha rahat atlatılıyor. Biz de onları özledik, inşallah yarın kavuşacağız. Elbette başarılı olmak için uğraşıyoruz, başarılı olmak için çalışıyoruz. Ben burada bir mantalite, burada bir sistem ve burada benim aklımdakileri sahaya yansıtabilen bir takım ve bir jenerasyon bırakmak istiyorum. Giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum. Bana göre alınacak kupalar, kazanılacak şampiyonluklardan daha büyük olan budur. Eğer bunu başarabilirsem bana göre benim en büyük başarım bu olacak. 2000 yılında giderken böyle bir takım bırakmıştım, yine böyle bir takım bırakmayı kendime en büyük başarı olarak addediyorum. Onun için de bizim taraftarımıza ihtiyacımız var” dedi.
“AVRUPA’YA YETİŞME İMKANIMIZ YOK”
Avrupa’yla aradaki makasın açıldığını sözlerine ekleyen Terim, “Özellikle ekonomik olarak çok açıldı.
Dolayısıyla idare ve teknik olarak da tesirlerini görüyoruz. Oyunun 75. saniyesine bakarsan bir sonuç ama geneline bakarsan sonuç değil, bu bir düşüncenin karşılığı olarak karşımıza çıkıyor. Şu gerçeği kabul edelim, ekonomik olarak yetişme imkanımız yok. Sizin 2’ye alamadığınızı 20’ye alıyorlar. Bu oyuncuyu onlar buluyorlar da biz niye bulmuyoruz diyoruz ama biz de buluyoruz. Ancak 15-16 yaşındaki bir oyuncuya 20 milyon Euro verebilir miyiz, veremeyiz. 8 yaşındaki oyuncuya 4 milyon Euro versek kıyamet kopar. Bugünlere geldiğimiz zaman üste çıkabiliriz. Onlar da biz de buluyoruz. Belki tarihte ilk defa altyapımıza bütçe koyacağız. Tarihte yok. Herkesin bütçesi yok. 8-10 milyon vermek hiçbir şey onlar için, sonuçta 100-150 kazanma ihtimalleri var. Bunların yarısından çoğunu da kaybediyorlar” diyerek devam etti.
İLK 11’İ AÇIKLADI
3 sene sonrası için kendisinin de planları olduğunu ifade eden Terim, “Galatasaray planım var. Yönetimimizin de süresi üç sene, benim de üç sene. Giderken, yapacağım en büyük iyiliğin bu olduğunu söylüyorum. Yoksa bir şey için değil. Galatasaray’da gitsek nereye gideceğiz. Galatasaray bizim, Galatasaray bizim evimiz, yuvamız. Ayrılsak da kalbimiz onlarla. Gerçek kontrat bu. İleriki yıllara bakacağız” diyerek sözlerini tamamladı. Terim son olarak yarın oynanacak olan karşılaşmada sahaya süreceği 11’i açıklarken, Emre Akbaba’nın Covid-19 nedeniyle hastanede olduğunu ve hastalığı kötü geçirdiğini ifade etti.
Galatasaray’ın PSV Eindhoven karşısında yarın sahaya çıkacağı 11 şu şekilde:
“Muslera-Yedlin, Luyindama, Marcao, Ömer – Emre Kılınç, Aytaç, Sekidika, Kerem – Muhammed, Barış.