-
-
Şaphane ilçesine bağlı Gürkuyu köyünde, baba mesleği çobanlığı 50 yıldır yaparak geçimini sağlayan Ali Karakaya’nın 300 kadar küçükbaş sürüsüyle zorlu yayla yolculuğu görüntülendi.
-
-
Çevre köylerden de topladığı 70’i kendisine ait 300 küçükbaşla yola çıkan Karakaya, sürüsünü 6 bin nüfuslu Şaphane’deki kara yollarından geçirdi.
-
-
Akşam karanlığında yola çıkıp, molalarla 12 saatte 30 kilometre mesafeyi kateden Karakaya, zorlu yolculuğu sonrası sabahın ilk ışıklarıyla 2 bin 120 rakımlı Akdağ Yaylası’na ulaştı.
-
-
Karakaya’ya yayla yolcuğunda 2 yardımcısının yanı sıra 3 de sürü köpeği eşlik etti.
-
-
Yarım asırdır güzergahını değiştirmeden yayla yolculuğunu tamamladığını belirten Ali Karakaya, “Aklım erdiğinden beri bu işi yapıyorum. Hiç yapmadığım olmadı. 1970’li yıllardan bu beri bu işle geçimimi sağlıyorum. Koyunların 70 tanesi benim. Yaklaşık 4 ay boyunca yaylada kalıyorum. Belli bir ücret karşılığında yapıyorum. Aynı zamanda sütünü sağıp peynir yapıyoruz. Onlar da bize ait. Mevsimine göre yaylada kaldığımız süre değişiyor. Haziran gibi başlıyoruz, ekim ayında bitiyor. 30 kilometre yaya gidiyoruz. Çadırımızı traktörle büyükbaş hayvanları kamyonlarla götürüyoruz ama küçükbaş hayvanlar 50 yıldır böyle götürülüyor. Yanımda yardımcı arkadaşlarım oluyor. Onlar bize, biz onlara yardım ederiz” diye konuştu.
-
-
‘ZORLUKLARI KELİMELERLE ANLATILMAZ’
Mesleğin görünenden çok daha zor olduğunu ancak 50 yıldır bıkmadan ve severek çobanlık yaptığını anlatan Karakaya, “Öyle zorlukları var ki kelimelerle anlatılmaz. Soğuğu, yağmuru, kurdu. Bu zorlukları yaşamak lazım ama hiç bırakmayı düşünmedim. Az kazandım, çok kazandım, aklımdan geçmedi. 3 kızım, 1 oğlum var. Kızlar dışarıda, oğlan askerde. Bizden sonrası yok. Biz bile uzatmaları oynuyoruz. Hayvanlar azaldı. Önceden en az 500 koyun güdüyorduk. Şimdi 300’e kadar düştü. 4 ay boyunca çadırda kalıyoruz. Çadırın olduğu yerde suyumuz bol. Yememiz içmemizi kendimiz yapıyoruz. Yaklaşık 8 ay köyümüzde, 4 ay Akdağ yaylasında kalıyoruz. Önceden eşeklerle giderdik şimdi arabalarla eşyalarımızı taşıyoruz” dedi.
-
-
İlk gecesinde odun ateşinde çay demleyip, yemek pişiren çoban Ali Karakaya, doğa ile iç içe olmanın kendisine huzur verdiğini de dile getirdi.