İnegöl ilçesindeki Gaziosmanpaşa İmam Hatip Ortaokulu’nda hizmetli olarak çalışan Ayşe Soylu, öğrencileri görünce yarım bıraktığı eğitimini tamamlamaya karar verdi.

45 yaşından sonra ortaokul ve lise eğitimini bitiren Soylu, çevresindeki 25 kişiye de örnek olup, diploma almalarını sağladı.

Ağabeyini Alman eşinden de Almanca öğrenen Soylu, şimdi de tıp okumak için kolları sıvadı.

‘PES ETMEDİM, BAŞARDIM VE BİTİRDİM’

27 yıldır hademe olduğunu söyleyen Ayşe Soylu “8 yıldır bu okulda çalışıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Okumayı da çok seviyorum. Bazı çocukların okulu bırakarak, okumamak istediklerini gördüm. Onları özendirmek için ben de okumaya niyetlendim. Baktım ki, başarılı gidiyor. Devam ettim bazen çok bunaldım ama mücadele ettim. Başarmaya karar verdim, pes etmedim. Allah’a şükür başardım ve bitirdim. Beni gören birçok öğrenci, ‘Sen okudun. Biz mi okuyamayacağız? Biz de okuruz, demek ki’ diyorlar. Devam edip, 25 kişiyi üniversiteli yaptım. Okudular, bitirdiler. Beni gördüklerinde teşekkür ediyorlar. ‘Sen olmasaydın, belki biz okumayacaktık’ diyorlar. Hatta benim sayemde kız kardeşlerim bile üniversiteyi bitirdi. ‘Abla her şey senden kaynaklandı. Büyüğümüz olarak bize örnek oldun’ diyerek teşekkür ediyorlar” dedi.

‘HERKES MÜCADELE ETSİN’

45 yaşından sonra okumaya karar verdiğini anlatan Soylu, şöyle konuştu:

“Öğrencilerin okulu bıraktığını ve hiçbir şeye faydalı olmadıklarını, yanlış yollara gittiklerini gördüm. Okuyan insan, her zaman daha akıllı ve başarılı oluyor. Okumanın yaşı yok. Hangi yaşta olursan ol, insan birçok şeyi öğreniyor. Şimdi liseyi bitirdim ama niyetim üniversiteyi de okumak.”

“Daha yüksek mertebelere çıkmayı düşünüyorum. İnşallah nasip olursa, tıp okumak ve doktor olmak istiyorum. Başarabilirsem, olacağım. Öğrencilere tavsiyem; herkes mücadele etsin, okumanın yaşı yok. Okuyan insan, her zaman kendini kurtarıyor. Farklı şeyler öğreniyor. Okumak, çok güzel bir şey. İnsanın kafası, ruhu dinleniyor. İnsan kendini başarılı gördüğü zaman, daha çok seviniyor. Sadece kendimi değil, arkadaşlarımı da kurtardığım için daha çok memnun oluyorum. Topluma faydalı insan oluyorsun. İki oğlum, bir kızım var. İki oğlum öğretmenlik okudular. Kızım lise mezunu. Bebeği olduğu için şu an okumaya müsait değil. Ama onun da okuyacağını düşünüyorum. Eşim hasta hem ona bakıyorum hem çalışıyorum. Eşim mücadele etse, benden daha yükseğe ulaşır. Ama hasta olduğu için, mücadele edecek durumu yok.”

‘AYŞE ABLA, OKULUMUZUN ADİLE NAŞİT’İ’

Soylu’nun, eğitim kadrosu ve öğrenciler tarafından çok sevildiğini söyleyen okul müdürü Burhanettin Özdemir ise “Ayşe abla okulumuzun Adile Naşit’i. Hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin okulda en ufak başı sıkıştığında başvuracağı kişi. Okulun tüm anahtarları cebinde. Ve her türlü eksikliği giderebilecek, tamiratını, temizliğini yapabilecek özelliği var. 35 yıllık çalışanım. 30 yıllık idareciliğim var. Azminden, çalışmasından gerçekten çok memnunuz. Çalıştığı diğer arkadaşlara da örnek oluyor. O açıdan Ayşe abla, okulumuzun gülü. Okula başladığımda, ortaokulu dışarıdan bitirdiğini biliyorum. Daha sonra açık liseye başvurduk. Kısa bir sürede de açık liseyi bitirdi. Şu an Ayşe ablanın hedefleri büyük. Elimizden kaçıracağız diye korkuyorum.”