-
-
Azınlık olmanın ceremesini sağ ellerini kullanamadıkları için küçük yaşta çekmeye başlamışlardır.
-
-
Örneğin kimse görmesin diye gizli gizli yemek yedikleri zamanlar olmuştur.
-
-
Sağ elini kullandırmaya çalıştıklarında ise yemek yememe ya da yediği yemeği dökme gibi dramatik sonuçlar ortaya çıkmıştır.
-
-
Dedesinin, ninesinin yanına gittiğinde “Oğlum/kızım şeytan gibi sol elinle yemek yeme!” diye azarlanmaları olasıdır.
-
-
Büyük ihtimalle yaşıtları arasında tek solak oldukları için top oynarken sol kanatta hep efsaneler yaratmışlardır.
-
-
Yazın Kuran kursuna gittilerse de hoca tarafından hep sağ elle yemesi tembihlenmiş, yapmadığında da cehenneme gideceksin diye korkutulmuşlardır.
-
-
Asıl çile ise ilkokulda başlar. Eğer sağ tarafta ya da ortada oturuyorsa; yazı yazarken sürekli kolu yanındaki arkadaşına çarpar.
-
-
Bu duruma müdahale etmeye çalışan öğretmen de kalemi sürekli sağ eline tutuşturup durmuştur.
-
-
Başlarda denemeye çalışsalar da sağ elle yazmak işkence gibi gelmeye başlamıştır.
-
-
Artık üstüne çok fazla gidildiğinde de bu durumun bir lanet olduğunu düşünmeye başlarlar.
-
-
Yazıları bu yüzden bir süre boyunca kötü gitmiştir. Okul hayatından soğumuşlardır.
-
-
İş eğitimi gibi dersler ise onun için tam bir fiyaskodur. Çünkü O makasla o elişi kağıdını bir türlü istediği yerden kesmeyi başaramamıştır.
-
-
Bir enstrümanı ilk kez ellerine aldıklarında ise hayal kırıklığına uğrarlar.
-
-
Hal böyle olunca iki elini de kullanabilen biri haline gelir başlarda solak olan insan.
-
-
Ama çoğu işte bu yüzden tam bir verim gösteremezler. Örneğin resim yaparken sol eliyle harikalar yaratsalar da sırf biri kızacak diye kalemi sağ eline alır öylece beklerler.
-
-
Büyüdüklerinde ise başardıklarıyla solak olmanın bir ceza değil, bir hediye olduğunu anlarlar.