-
-
Annesi Nahide Uğur ile babası Hurşit Uğur’a çok yalvardı…
Konservatuvarın tiyatro bölümüne yazdırmaları için ne kadar dil döktüyse de olmadı.
Tiyatro yapamamak yıllarca içinde ukde kaldı.
Hayaline yıllar sonra uzandı.
-
-
Bir röportajında bu konuda şunları söylemişti:
“Evet, oyuncu olmak istedim. Anneme ve babama zamanında çok yalvarmıştım, ‘Beni konservatuvara yazdırın’ diye.. İyi ki yazdırmamışlar. MFÖ olmazdı bu sefer. MFÖ’süz bir hayat düşünemiyorum. Bunu her zaman söylerim. Müzik, en önde düşündüğüm hadisedir. Hani oyunculuk mu yoksa müzik mi ön plana geçti? İkisi beraber yürüyor şimdi… Kendimi en iyi ifade ettiğim kısım müziktir ama oynamaktan da keyif alıyorum. Yalnızca o karakteri içime sindirmem lazım. O karakterin içine giriyorsam zaten olayı kabul ediyorum. “
-
-
Askerden yeni gelmişti.
Ferhan Şensoy’un ‘Şahları da Vururlar’ adlı tiyatro oyununun müziklerini yapan Fuat Güner, “Gel, birlikte icra edelim” dedi.
Ferhan Şensoy, oyunun bazı sahnelerinde Özkan Uğur ile Fuat Güner’e de küçük küçük roller verdi.
Sonra Devlet Tiyatrosu, sinema filmleri, TV dizileri…
Özkan Uğur…
-
-
Özkan Uğur, 2013’te Lenf kanserine yakalandı. 2020 ve 2022’de hastalığı nüksetti.
Hastalığının yeniden nüksetmesi sonucu 29 Mayıs’tan itibaren yoğun bakımda tedavi ediliyor.
-
-
Özkan Uğur’un sağlık durumu, büyük üzüntüye neden oldu.
Özkan Uğur’un ne denli sevilen, sayılan bir sanatçı olduğunu meslektaşlarından siyasilere kadar geniş bir yelpazede kişinin sosyal medya paylaşımlarından gördük.
Gelin, Özkan Uğur’un bu kadar çok sevilmesine ve sayılmasına vesile olan çalışmalarına bakalım. Ve hangi arzusunun yerine getirilmemesi sonucu ışıltılı kariyerini elde ettiğine…
-
-
Şehir hatlarında çarkçıbaşı olarak çalışan Hurşit Uğur ile ev hanımı Nahide Uğur’un beşinci çocuğu olarak 17 Ekim 1953’te dünyaya gelen Özkan Uğur, Reşat Nuri Güntekin İlkokulu’ndayken mandolin sayesinde müziğe ilgi duymaya başladı.
Fenerbahçe Lisesi’ndeyken de Atomikler adını verdiği grubu kurarak dönemin popüler şarkılarını yorumladı.
-
-
1970…
Profesyonel müzik kariyerine Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası‘nda başladı.
-
-
1971…
Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile olan ilk grubu Kaygısızlar’da baş gitarist olarak görev aldı.
-
-
1972…
Kaygısızlar‘ın dağılmasından sonra Barış Manço & Kurtalan Ekspres adlı grubun ilk kadrosunda yer aldı.
Barış Manço’nun askere gitmesi üzerine grup dağılınca Aydın Çakuş ve Nur Yenal ile birlikte Ter adlı grubu kurdu. Bir süre sonra grup, Erkin Koray ile birleşti.
(Barış Manço’nun sol tarafında oturan kişi Özkan Uğur…)
-
-
1973…
Barış Manço‘nun askerden dönmesiyle yeniden toplanan Barış Manço & Kurtalan Ekspres‘e döndü.
Grup, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50’nci yılının kutlamasının simgesi olan Boğaziçi Köprüsü’nün açılış töreninde yer aldı.
-
-
1974…
Barış Manço & Kurtalan Ekspres bir kez daha dağıldıktan sonra Edip Akbayram‘ın Dostlar Orkestrası’na geçti. Aynı zamanda Mazhar Alanson ile Fuat Güner’in albüm kayıtlarında basgitar çaldı
Müzikal anlaşmazlıklar nedeniyle Dostlar Orkestrası’ndan ayrıldıktan sonra Ersen ve Dadaşlar grubunda çalıştı. Siyasi görüş farklılıkları nedeniyle Ersen Dinleten ile grubun diğer üyelerinin yolları ayrıldı. Bu süre içinde grubun diğer üyelerinden oluşan Dadaşlar ile kalarak Selda Bağcan ile çalıştı.
-
-
1976…
Yeniden kurulan Barış Manço & Kurtalan Ekspres‘e kısa süreliğine döndü. Daha sonra Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile birlikte İpucu Beşlisi grubuna geçti.
-
-
1978…
İpucu Beşlisi’nin dağılmasından sonra Galip Boransu ve Cengiz Teoman ile Grup Karma‘yı kurdu. Bu grup, 1978 Türkiye Eurovision elemelerinde ‘İmkansız’ adlı şarkıyla 4’üncü oldu.
-
-
1980…
Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile birlikte ünlü şarkıcıların konserlerinde orkestra üyesi olarak çalıştı. MFÖ’nün temelleri bu dönemde atıldı.
1980 – 1983 arasında Fuat Güner ile birlikte Ferhan Şensoy‘un ‘Şahları da Vururlar’ ve ‘Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı’ adlı oyunlarında oyuncu olarak yer aldı.
Mazhar – Fuat – Özkan olarak önce ‘Merhaba Müzik’ ardından da Nükhet Duru‘nun başrolünde olduğu ‘Nükhet Duru ile 10 Yıl Geçti’ müzikalinde yer aldı.
Mazhar Alanson, Ferhan Şensoy‘un kendileri için önemini şöyle dile getirmişti: Devlet Tiyatrosu’nda çalışırken, İstanbul’a geldiğimde Fuat ile Özkan’ın, Ferhan Şensoy ile çalıştığını duydum. Hemen oyunu seyrettim. Nefis bir oyundu. Fuat ile Özkan’ın katkiları da çok iyiydi. Oyun ve müzikler o kadar güzeldi ki bir daha seyrettim. Fuat’ın besteledigi ‘Ey Gidi Tahran’ ve ‘Gam Yeme Sen Ey Süreyya’ adlı şarkılara yeni söz yazdım. O şarkılardan biri ‘Ele Güne Karşı’ diğeri ‘Yalnızlık Ömur Boyu’ oldu. Ferhan’ın oyunu olmasa bugün halka mal olmuş iki önemli şarkımızdan mahrum olacaktık. Kendisine Allah’tan rahmet ailesine sabırlar diliyor, hem şarkılar, hem kahkahalarla okuduğumuz kitapları, oyunları, oyunculuğu için çok teşekkür ediyorum. Ferhan’ın oyunu olmasa, belki MFÖ olmayacaktı.
-
-
1981…
Mazhar – Fuat – Özkan; Nükhet Duru ile birlikte ‘İstanbul İstanbul’ adlı şarkıyı yorumladı. Jüri, Ayşegül Aldinç ile Modern Folk Üçlüsü‘nün seslendirdiği ‘Dönme Dolap’ı Türkiye finallerine seçti.
-
-
1982…
Mazhar – Fuat- Özkan; Şenay’ın ‘Müzikle Yaşam’ şarkısına eşlik etti. Bu şarkı, Eurovision Şarkı Yarışması’nın Türkiye finallerine kaldı.
Ancak Mazhar – Fuat- Özkan, kayıtların Eurovision Şarkı Yarışması için yapıldığını bilmediklerini dile getirip itiraz etti. Bunun üzerine ‘Müzikle Yaşam’, finallerden çekilmek zorunda kaldı. Mazhar – Fuat- Özkan, Onno Tunç‘un düzenlemesini yaptığı Mazhar Alanson bestesi ‘Doldum Doldum’ ile Eurovision Şarkı Yarışması’nın Türkiye finallerine kalsa da ön elemeyi geçemedi.
-
-
1984…
Mazhar – Fuat – Özkan, ülke genelinde tanındığı yıl.
Grup, ‘Ele Güne Karşı Yapayalnız’ ile şöhreti yakalad
-
-
1985…
Mazhar – Fuat – Özkan, ‘Âşık Oldum’ ile Eurovison Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti.
Mazhar – Fuat – Özkan, Norveç’in birinci olduğu yarışmada 36 puanla 14’üncü sırada yer aldı.
MFÖ, Eurovison Şarkı Yarışması’na kadar MFÖ olarak ifade edilmiyordu. Mazlar – Fuat – Özkan olarak ifade ediliyordu. Albüm kapaklarında da bu şekilde yer alıyordu.
İsveç’in başkenti Göteborg’ta gerçekleştirilen yarışmayı sunan İsveçli sunucu Lill Lindfors, Mazhar – Fuat – Özkan’ı ‘MFÖ’ olarak takdim edince grup, o günden sonra bu şekilde ifade edildi. Adları, albüm kapaklarında bu şekilde yer aldı.
-
-
1988…
MFÖ, ‘Sufi’ ile bir kez daha Eurovison Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti.
Grup, Celine Dion ile İsviçre’nin birinci olduğu bu yarışmada ise kendine 37 puanla 15’inci sırada yer buldu.
-
-
O yıl, Özkan Uğur’un Mazhar Alanson ile birlikte sinemayla oyunculuğa da döndüğü yıl oldu. Özkan ile Alanson, Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Arkadaşım Şeytan’da rol aldı. Filmin ticari açıdan fazla başarılı olamaması üzerine oyunculuktan bir süreliğine uzaklaştılar.
-
-
1995…
MFÖ, ‘M.V.A.B.’ adlı albümden sonra 2006’ya kadar olan 11 yıllık süreçte grup olarak hiçbir çalışma yapmadı.
Müzik çalışmalarını bireysel olarak sürdürürlerken Özkan Uğur ile Mazhar Alanson, oyunculuğa ağırlık verdi.
-
-
1996…
‘Sedat’ karakterini canlandırdığı ‘Eşkıya’ ile 8 yıl aradan sonra oyunculuğa döndü.
Yavuz Turgul’un yönettiği bu film, oyunculuğunun önünü tamamen açtı.
-
-
Bu yıldan sonra gerek TV dizilerinde gerekse sinema filmlerinde sıkça yer alarak müzikle oyunculuğu bir arada yürütmeyi başardı.
-
-
2004…
Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği, ‘Garavel’i canlandırdığı ‘G.O.R.A’, oyunculuk kariyerine yeni bir pencere açtı. Filmin senaryosunu da yazan rol arkadaşı Cem Yılmaz ile kurduğu dostluk sinema kariyerini şekillendirdi.
-
-
‘A.R.O.G’
Cem Yılmaz filmlerinin ideal kadrosunun oyuncusu olarak kamera karşısına geçti. 2006 yapımı ‘Kısık Ateşte 15 Dakika’nın dışında Cem Yılmaz filmlerinin ideal kadrosunda yer aldı.
-
-
Lenf Kanseri (lenfoma) Nedir?
Vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesidir. Lenf kanseri en sık görüldüğü yerler; lenf bezleridir. Lenf bezleri vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biridir.
Lenf Kanseri (lenfoma) Belirtileri
• Ağrısız, büyüyen ve çoğalan lenf bezleri
• Sebebi bilinmeyen ateş
• Açıklanamayan kilo kaybı
• Rahatsız edici gece terlemesi
• Sürekli yorgunluk
• Öksürük, solunum problemi ve göğüs ağrısı
• Karında şişlik, şişkinlik, dolgunluk hissi veya ağrı
• Kaşıntı
-
-
Lenf Kanseri (Lenfoma) Tedavisi
Lenfomada tedavi kararını etkileyen faktörler arasında; lenfomanın tipi, hastalığın evresi, büyüme ve yayılma hızı, hastanın yaşı, hastanın diğer sağlık problemleri sayılabiliyor.
Yavaş ilerleyen ve belirtisi olmayan kimi çeşit lenfomlarda hasta, hastalığın ilerlemesi, belirtilerin ortaya çıkması ve tedavi gerekliliğinin doğması açısından düzenli aralıklarla kontrol ediliyor. Belirtileri olan yavaş seyirli lenfomalarda; kemoterapi, biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) ve radyoterapi kullanılabiliyor.
Hızlı seyirli lenfoma tedavisinde genellikle kemoterapi ve biyolojik (monoklonal antikorlar) tedaviler tercih ediliyor. Gerektiği durumda radyoterapi tedaviye eklenebiliyor.
Hastalık tedaviye dirençli olduğunda ya da tedaviden sonra hastalık tekrarının (nüks) geliştiği durumlarda kullanılan tedavi şekilleri ise; kemoterapi, biyolojik tedaviler, radyoterapi, yüksek doz tedavi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri ve Car T Cell tedavisidir. Car-T Cell tedavisi bugün için B hücreli Lenfoma için onaylı bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi türü hücresel bağışıklık sistemimizin ana elemanı olan T hücrelerinin genetiğini değiştirerek kanseri tanımayan bağışıklık sistemi hücrelerimizi kanseri tanıyan ve onlara savaşan hücrelere dönüştürülmesini esas almaktadır.
Lenfoma tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalar nüks olasılığı açısından, ilk 2 yıl daha sık olmak kaydı ile 5 yıla kadar yakın takipte tutuluyorlar.
Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşarak düzenli egzersiz ve sağlıklı besinler tüketmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, lenfomalardan korunma noktasında tavsiye ediliyor.