Antalya Devlet Opera ve Balesi, ‘pandemic’ bale eserinin tanıtımı Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. 1 Ağustos 2021 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın youtube kanalı üzerinden yayınlanacak eserin, 1-4 ve 5. bölümlerinden kesitler katılımcılara sahnelendi.

Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürü Akın Ulutaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı Antalya Devlet Opera ve Balesi olarak birçok açıdan ilkleri sahneye taşıyacak olan Pandemic balesinin dünya prömiyerini gerçekleştirmenin gururu içinde olduklarını kaydetti.

Salgının başlangıcından bugüne kadar geçirilen zaman dilimi sanatsal bir yapıya dönüştürülerek seyirciyle buluşması açısından ‘Pandemic’ balesinin dünyada bir ilk olma özelliğini taşıdığını dile getiren

Ulutaş, “Yaşanılan zorlu sürecin kahramanları olan sağlık görevlilerine ithaf ettiğimiz eserin açılışında AÜ Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanlarının, sanatçılarımızla sahnede olmaları yönünden de bir ilk yaşanacak. Eser, dünyanın önemli sanat merkezleri olan, ‘Royal Opera House, American Ballet Theatre, Nederland Dance Theatre ve Sdyney Opera House’nin uyguladığı şekilde ‘Live broadcast’ yani internet üzerinden canlı yayın prömiyer tekniği ile eserin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi YouTube kanalı ve birçok ulusal televizyon kanalı üzerinden 1 Ağustos 2021 Pazar günü saat 20.00’da Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nden tüm Türkiye ve dünyadaki sanatseverlerin evine ulaşılması sağlanacaktır” dedi.
Ulutaş, eserin aynı zamanda ağustos ayında 18. Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nde, eylülde ise 28. Aspendos Opera ve Bale Festivali’nde sanatseverlerle buluşacağını açıkladı.

AÜ Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, son bir buçuk yıl içinde pandeminin insanların hayatında çok şey değiştirdiğine vurgu yaparak, “Toplumda etkilenmeyen neredeyse hiçbir kesimi kalmadı. Sanatçılarımız etkilendi. Diğer tarafta da sağlık çalışanları vardı, onlar bu süreçte işlerine devam ettiler. Süreç ilerledikçe tedavi şekillerini öğrendik, aşılar piyasaya çıktı. Elimizde güçlü silahımız aşı var. Bütün bu yaşanan süreçleri geleceğe nasıl aktarırız diye düşündüğümüzde bilim insanları kitap yazabilir, anılar yazılabilir. Ama sanatın çok özel bir yeri var. Her tür sanatsal etkinlikler yaşadığımız mutlulukları acıları, kaygıları gelecek nesillere aktarılmaya katkı sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Eserin koreografı Volkan Ersoy, kendilerini meslekleri gereği sözsüz beden dili anlatma ile öğrenen sanatçılar olduklarını belirterek, “Bunu sözsüz bir sanat dalı olan bale ile anlatmak bizi çok etkiledi. Pandemi sürecinde içinde insanı benliğinde geçirdiği zorlukları kronolojik olarak anlatırken, bir umut ve tıbbın, bilimin verdiği hayat karşısındaki galibiyeti simgelemeye çalıştık sahnede. Bunu sağlık çalışanlarına ithaf etmeyi düşündük. Bu önemli sanat eser dünya üzerinde önemli yer bulacaktır. 12 sanatçı ile sahnede yer alacağız. Bale yakın temas içinde yapıldığı için sayıyı düşük tuttuk. Bu eser sanatseverin gözünde hiç unutmayacakları bu anları geçek nesillere aktarmada önemli rol oynayacaktır” dedi.

Eserin Koreografı Armağan Davran ise projeye çok heyecanlı baktıklarına değinerek, “Bu balenin çıkış amacı pandemideki doktorlarımızın, tıbbın bize getirdiği güzellikleri bir umutla seyircimizle konuşmak” ifadelerine yer verdi.