Kendi imkanlarıyla evlerinin bahçesine ya da açık alanlara derme çatma çadır kurup oralarda yaşamaya çalışan insanlar, soğuktan çocukların hasta olduğunu aktardı. Köyün camisinin minaresi de depremde hasar alınca kontrollü bir şekilde yıkıldı.

PSİKOLOJİK DESTEK İSTİYORLAR

Mahalle bakkalları açık, insanlar günlük hayatına, çalışmaya devam ediyor. Fakat kadınlar deprem korkusu nedeniyle evlere giremediklerini, psikolojilerinin bozulduğunu iş yapmak istemediklerini ifade etti. Çocukları kucaklarından bırakmayıp evinin önünde vakit geçiren aileler psikolojik desteğe ihtiyaçları olduğunu da söyledi.

“ÇOCUKLAR GECE ÜŞÜYOR”

Hasan Demir, “Depremin sarsıntısına uyandık, kapıya koşup dışarı çıktık. Durunca içeri girdik tekrar sallayınca yine kendimizi dışarı attık. Camilerimizin minarelerinde çatlaklar oluştu. Biz gıda ve su değil çadır istiyoruz. Dışarıda kalıyoruz, çocuklar, yaşlılar gece soğuktan üşüyor. Dün oğlum herhalde rüyasında deprem olduğunu gördü bir anda panik oldu hastaneye götürdük. Psikolojimiz de kötü etkilendi” dedi.

“SANKİ KIYAMET KOPTU”

Deprem anında panik yaptığını aktaran Ayhan Demir ise “Uyurken depremin uğultusunu hissedip, uyandım. Sanki kıyamet koptu 4 çocuğum var üçünü çıkardım o panikle birini içeride unutmuşum. Tekrar içeri gidip o çocuğumu da aldım tekrar bir uğultu oldu. O anda ne yapacağımı ben de şaşırdım psikolojik olarak 20 gündür elim ayağım titriyor, içime bir korku işledi” diye konuştu.

“KEPÇE 10 DAKİKADA YIKAR AMA ZEMİN SAĞLAM”

İhtiyaçlarını söyleyen Demir, “Bizim burası dağ, tepelik, kayalık yoksa kepçe gelse evleri 10 dakikada yıkar ama deprem yıkılmadı. Yoksa bizim evlerin kolonları tam değildir ama zemin sağlam. Bize 4 yardım TIR’ı geldi ama daha çok ihtiyacı olan var diye geri gönderdik. Gıdaya, suya ihtiyacımız yok ama dışarıda yatmaktan çocuklar hasta oldu, doktor istiyoruz. Çadıra ve psikolojik desteğe de ihtiyacımız var. Çocuklar genelde öksürüyor, korku ve panik halindeler” ifadelerini kullandı.