-
-
Antalya’da yaşayan Önay Köroğlu (69), 25 yıl önce bir hastane ziyaretinde tedavi gören hastaların moral ve motivasyonlarının düşük olduğunu fark edince onlarla ilgilenmek istedi. Hastane yönetimiyle iletişime geçerek gerekli izinleri alan Köroğlu, düzenli olarak hastaları ziyaret etti. Kısa süre sonra yakın arkadaşları da Köroğlu’na destek için hasta ziyaretlerine başladı.
-
-
Öney Köroğlu, tıpkı sağlık çalışanları gibi sabah erken saatlerde gelip akşama kadar kimi zaman ameliyata girecek, kimi zaman da servise yeni çıkarılan hastalarla sohbet edip, moral vermeye çalıştı.
SAYISIZ HASTAYA UMUT AŞILADILAR
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yönetimi de onların bu sosyal sorumluluk çalışmasına destek vererek hastanede kendilerine bir oda tahsis etti.
-
-
Sağlık personelinden farklı olmak ve kolay fark edilmek için sarı renkli önlük giymeyi tercih eden 25 kişilik ekip, hastanede ‘Sarı Melekler’ olarak adlandırıldı. 25 yılda sayısız hastaya umut aşılayan Sarı Melekler, aralarında iş bölümü yaparak, nöbet de tutuyor.
Aralarında hasta yakını olan, hastalık geçirip tedaviyle yeniden hayata bağlananlar da bulunuyor. Maddi hiçbir yardımı kabul etmeyen Sarı Melekler, ihtiyaç listelerini oluşturup STK’lardan bu ihtiyaçları ayni olarak karşılayıp hastalara ulaştırıyor. Hem hastaların hem de hasta yakınlarının işini kolaylaştıran Sarı Melekler, pandemi döneminde ziyaretlerinin sayısını azaltmış, ancak hiçbir zaman ara vermemiş.
-
-
Önay Köroğlu, sağlık çalışanlarının işlerinin çok zor ve yoğun olduğunu belirterek, hastaların ihtiyaç duyduğu moral ve motivasyonu da kendilerinin üstlendiğini söyledi.
-
-
Moral vermek için yola çıktıklarını belirten Köroğlu, “Hastaların ihtiyaç duyduğu bez, ilaç, kişisel bakım ürünleri karşılamaya çalışıyoruz. Aramızda çalışmak zorunda olanlar var. Onlar da bize iş durumlarına göre destek veriyor. Pandemi sürecinde seyrekleştirdik ziyaretlerimizi, ancak ara vermedik” dedi.
-
-
Köroğlu, ilk yıllarda yaşadığı ve unutamadığı bir anıyı ise şöyle anlattı:
“Trafik kazasında yaralanan bir hasta vardı. Sürekli ziyaret ederdik ve çok mutlu olurdu. Bir gün ziyaret ettiğimizde çok mutsuz ve camdan dışarı bakarken gördüm. Ne olduğunu sorduğumuzda bacağının kesileceğini öğrendik. O an bir şey diyemedik. Ben o hastanın bize bakışını ve bacağının kesileceğini söylediği anı hiç unutmuyorum.”
-
-
Sarı Melekler’in üyelerinden Demet Katırcıoğlu da 2010’da lösemi teşhisi konulan oğlunun tedavisi sırasında grupla tanıştığını aktardı. Katırcıoğlu, “Allah oğlumu bana bağışladı ve ben hastalara hizmet etmeye söz vermiştim. Dünyanın çok farklı olduğunu oğlum hasta olunca anladım. En ufak şeyden bir umut bekliyorsun. Morali sıfır olan oğluma destek verdiler. Hem hasta tarafında hem de moral veren Sarı Melekler tarafında yer aldığım için her iki tarafın da ihtiyacını ve düşüncesini biliyorum” ifadesini kullandı.
-
-
HASTALARIN İSİMLERİNİ ÖĞRENMİYORLAR
Kadıköy Belediyesi’nden emekli olan Hülya Canbolat (69), 2007’den bu yana Sarı Melekler ekibinde yer alıyor. Canbolat, geçen ay oğlunun lösemi olduğunu öğrendi. Hem oğlunun hastalığıyla hem de diğer hastaların sorunlarıyla yakından ilgilenen Canbolat, “Hasta psikolojisi üzerine grup olarak eğitim aldık. Bize orada ‘Hastaların ismini öğrenmeyin sakın’ denildi. İsimlerini öğrenirsek duygusal bağ kurarız ve hastalara bir şey olunca duygusal etkilenirmişiz. Hastalara ve kendi oğluma destek olmaya, moral vermeye çalışıyorum” dedi.
-
-
Kurban Bayramı’nda da hastaları yalnız bırakmayacak Sarı Melekler, çocuklara hediyeler almak ve kendilerine destek vermek isteyen STK’lar ile hayırseverlere de kapılarının açık olduğunu ifade etti.