-
-
27 Haziran’da Kastamonu genelinde etkili olan şiddetli sağanak yağış sonrası Küre’nin İkizciler köyünde Uzunöz Çayı’nda dereden geçmeye çalıştığı sırada sel sularına kapılarak kaybolan 22 yaşındaki orman işçisi Recep Bakırcı’nın cenazesi, 11 Temmuz’da Sinop sahilinde kıyıya vurdu. Olayın olduğu sırada hac vazifelerini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda olan anne Türkan ve baba İhsan Bakırcı, oğullarının acı haberini aldı. Arama çalışmaları sürerken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, hac vazifesini yerine getiren aile ile görüşerek özel uçak ile Türkiye’ye getirebileceklerini söyledi. Bu teklifi geri çeviren aile, oğulları Recep Bakırcı’nın cenazesinin geç gömülmesini talep ederek, hac vazifelerini tamamladı.
-
-
Ailenin hacdan dönmesi üzerine İhsangazi ilçesinde Merkez Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Burada öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı sonrasında Recep Bakırcı’nın cenazesi, ilçeye bağlı Yarışlar Köyü Karayaprak Mahallesi’ne getirildi. Burada da ikinci kez kılınan cenaze namazının ardından Bakırcı’nın cenazesi, aile kabristanlığında toprağa verildi.
-
-
Selde kaybolarak ölen Recep Bakırcı’nın dedesi Salih Bakırcı, düzenlenen cenaze töreninde, arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerden helallik isteyerek, “Gösterdiğiniz gayretten dolayı tüm milletimize, devletimize, devlet büyüklerimize hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gösterdikleri çabalardan dolayı hepsi haklarını helal etsinler. Adını sayamadığım tüm kuruluşlar, aklıma daha isimleri gelmeyen tüm yardım edenlerden Allah razı olsun, haklarını helal etsinler” dedi.
-
-
Kutsal topraklardan Türkiye’ye getirilmeleri için sunulan özel uçağı aile kabul etmedi
Aileye başsağlığında bulunan Vali Avni Çakır, “27 Haziran günü maalesef ilimizde üzücü bir olay yaşadık. İlimiz genelinde yoğun bir yağış gördük. Bu yağışa bağlı olarak Allah’a şükür herhangi bir kayıp ihbarımız ya da can kaybımız yoktu. Yaptığımız çalışmalar sayesinde şiddetli ve güçlü bir afeti çok ucuz atlattık. Çok az hasarla atlattık. Yoksa sahil bölgesinde, Bozkurt ilçesinde yoğun çalışmalar yürüttük. Çok güçlü bir su geldi. Daha önceki yağış 72 saate yayılmıştı. Bu yağış 8 saat içerisinde 100 ila 160 kilogram arasında bölgeye yağış düştü. Mali kısımlar bir şekilde hallolur zaten devletimiz tüm imkanlarını seferber etti. Allah’a şükür bayram öncesinde yol, su ya da köprü gibi hasarlarımız giderildi. Şu anda bayram sonrasındaki işlerimizin de bir kısmını hallettik ama üzücü olan can kaybımız. Neticede ilk günün akşamında ormanda bekçi olarak yeni işle başlamış, görgü şahidi olmasaydı belki de çok sonrasında haberimiz olacaktı. Bir umutla kardeşimizi aramaya başladık ama gün geçtikte umutlarımız azaldı ama maalesef yağışlar birkaç gün daha devam edince çok zorlu şartlarda arama oldu ve nihayetinde geçen hafta kardeşimizin cansız bedenine Sinop açıklarında ulaştık. Elbette giden canın yerini ifade edecek ya da dolduracak hiçbir söz, kelime ya da bir işlem mümkün değil.
-
-
Ama tesellimiz kardeşimizin ulaşmamız oldu, en azından mezarına koyabileceğiz, ailesinin ziyaret edebileceği bir mezarı olacak. Buna da şükür diyoruz. Ben Bakırcı ailesine teşekkür ediyorum. Babası İhsan Bey, olayın olduğu gün kutsal topraklarda hac vazifesini eda etmek üzere bulunuyordu. Salih amcamız bu süreçte sürekli devletimizin teması ailesi reisi olarak onunla oldu. Olayın duyulduğu ilk dakikadan itibaren şu ana kadar duruşlarıyla, herkes ile girdikleri diyalog ve ilişkileriyle gerçekten de tam da Kastamonu insanına yakışır bir şekilde büyük bir olgunlukla, büyük bir samimiyetle ve nezaketle bu süreci onlarla yürüttük. Bizlere çok yardımcı oldular. En ufak bir şekilde devletimizin bu anlamda bir şeye girmesini istemediler. Biz Küre ziyaretimizde Sayın Bakanımız Murat Kurum ile telefonda görüştüler. Daha sonrasında Sayın Bakanımız Süleyman Soylu Beyefendi de ifade ettiler. Hemen özel uçak ile ne zaman isterseniz getirelim, bunlar kendilerine teklif edildi.
-
-
Cenaze bulunduğunda da aile ile irtibata geçildi. Özel uzak gönderelim dedik. Dediler ki ‘Bizim için özel uçak kaldırmasın devletimiz. Biz gerekiyorsa cenazemizi iki gün sonra kaldırırız, normal tarife ile geliriz. Böylesine bir imkanı dahi devletimiz sağ olsun bizlerle ilgilendi, biz en ufak bir masraf istemiyoruz devletimizden’ dediler. Bu anlamda da aileye gönülden müteşekkiriz. Müthiş bir olgunluk gösterdiler. Elbette ki bu anlamda her türlü talepleri baş üstüneydi. Bunun para ile pulla ölçebilecek bir yanı yoktu. Çünkü orada bir hata yoktu, dere yatağından gelse de su basıp kaybolsa anlardık. Ama bu çocukcağız, yukarıdaki dereyi geçtikten sonra köye giden dereyi de geçerim sanmış, orada su belinin hizasındaydı. Keşke orada bekleseydi ama çocukcağızın vadesi bitmiş, ilk dereyi geçmenin vermiş olduğu cesaretle çünkü orada su daha alçaktı, ikinci dereyi geçerken şiddetli su akıntısıyla tutunmuş olduğu direkten de elleri kayarak suya kavuştu. Yani neticede buna taktir ilahi diyeceğiz hem gencimizin tecrübesizliği diyeceğiz, netice de o oldu. Burada kusurlu falan değiliz ama bu süreci beraber yönetme konusunda müthiş bir ailemizin desteği oldu. Bizlerde 100’lerce kişiyle bölgede ciddi aramalarda bulunduk.
-
-
Devletimizin gereğini yaptık ailemizde zaten yakından takip etti, şahit oldu. Neticede kardeşimizi bugün toprağına buluşturacağız. Hepimizin başı tekrar sağ olsun. Allah bu tür afetlerde beldemizi, ülkemizi bertaraf eylesin” diye konuştu.
Öte yandan, Bakırcı ailesinin iki kez evlerinin yandığı öğrenildi.