Rusya’nın harekat düzenlediği Ukrayna’da mahsur kalanların tahliyesi için Dışişleri Bakanlığı, dün akşam tahliye çalışması başlattı.

Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliği aracılığıyla kiralanan otobüslerin yanı sıra kendi imkanlarıyla yola çıkanlar, bugün öğleden sonra Edirne’den Bulgaristan’a açılan Kapıkule ve Hamzabeyli ile Kırklareli’nin Dereköy Sınır Kapısı’ndan ülkeye giriş yapmaya başladı.

Eşi Hamza Kahnici İstanbul’da yaşayan, Ukrayna asıllı Yulia Kahnici, 2 çocuğuyla Odessa kenti yakınlarında kasabadan arkadaşlarıyla minibüsle yola çıkıp, Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan giriş yaptı.

Ukrayna’da durumun kötü olduğunu anlatan Yulia Kahnici, “Bulunduğumuz bölge tehlike altındaydı, sürekli bomba sesleri geliyordu. Savaştan kaçtım, çocuklarımla İstanbul’daki eşimin yanına gidiyorum” diye konuştu.

’30 KİLOMETRE KUYRUK VAR’

Ukrayna’nın başkenti Kiev’de iş yeri bulunan iş insanı Burhan Kaya, savaş başlamadan önce ülkeyi terk ettikleri söyledi.

Kiev’den Moldova’ya geçen, buradan da Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan arkadaşlarıyla özel aracıyla giriş yapan Kaya, “Ukrayna’dan Moldova sınırına geçmek istedik, yaklaşık 15 kilometre kuyruk vardı. Ukraynalıların kendi halkı da çok panik içindeydi. Moldova’da konsolosluk yetkilileri bizimle ilgilendiler. Yaklaşık 2 aydır Kiev’deydik. Orada iş yerlerimiz var. Daha olaylar bizim bölgemize sıçramadan oradan ayrılmayı başardık. Erken davrandık. Bizim Türk arkadaşlarımızdan hala orada olanlar var. Dışişleri Bakanlığı’mız bizlerle çok ilgilendi ve daha sonra tahliyeler başladı. Şu an tahliyeler devam ediyor, yolda olan arkadaşlarımız da var. Biz erken ayrıldığımız için şanslıyız. Yollar çok kalabalık, kuyruklar 30 kilometreyi buldu. Kuyruklar nedeniyle geçişler çok zor, aralarında Türkler de var. Kendi araçlarıyla ve elçiliğin ayarladığı otobüslerle de gelen çok sayıda Türkler var” dedi.

‘TÜRKİYE’YE 22 SAATE GELDİK’

Burhan Kaya ile aynı araçta Kiev’den gelen iş insanı Bünyamin Görünüş de “Kiev’den geliyorum, orada durum çok kötü. Biz o bölgeden ayrıldığımızda tankların yandığını ve bombalanan yerleri gördük. Önce Odessa’ya geldik, burada taksi kiralayarak kendimizi Moldova’ya attık. Yaklaşık 70 kilometre yolu 8 saatte geldik, kuyruk çok uzundu. Millet perişan, herkes çıkış için sınıra yönelmiş durumda. Odesa’da sadece 25 bin Türk var. Ukrayna genelinde 35 bine yakın Türk var. Yolda tanklar yanıyordu, insanlar tedirgindi. Türkiye’ye 22 saate geldik, buradan Gaziantep’e gideceğim” diye konuştu.

7 ÖĞRENCİ, 60 SAAT YOLCULUK SONRASI TÜRKİYE’DE

Ukrayna’nın Odessa kentinde, üniversitede öğrenim gören 7 Türk öğrenci, Rusya’nın askeri harekat başlatmasının ardından kendi imkanları ile 60 saat süren yolculukları sonunda Kırklareli’nin Bulgaristan’a açılan Dereköy Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı.

İlayda Basmaz, Onur Önel, Emircan Karadeniz, Berke Güven, Yaren Dikici ve Seray Açil, Türkiye’ye ulaşmanın mutluluğunu yaşadı.

Öğrenciler, Berke Güven’in babası Mustafa Güven tarafından sınır kapısında karşılandı. Üniversiteliler, evlerinde baktıkları kedilerini de beraberlerinde getirdi.

Rusya’nın harekatının ardından büyük korku yaşadıklarını söyleyen Sedat Kılıç, “İnsanlarda gözyaşı, hüzün var. Savaşın her türlüsü kötü. Biz de bundan çok etkilendik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ne kadar burada da olsak ruhen onlarla yaşıyoruz. Bir şey beni mutlu etti; Türkiye’ye giren Ukraynalı vatandaşlarının yüzleri gülüyor. Ukrayna’ya sahip çıktığı için ülkeme çok teşekkür ederim” diye konuştu.

‘BOMBA PATLADI, HER YER SALLANDI’

Odessa’da yaşadıklarını ve üniversite eğitimi aldıklarını söyleyen İlayda Basmaz ise “Perşembe sabahı saat 05.00 gibi bomba patladı zaten çok korktuk. Her yer sallandı. Arkadaşımız Yaren yukarı çıktı hemen, ‘Toparlanalım gidelim’ dedi. Ne olacağını bilmiyorduk. Allah’tan aracımız vardı, şanslı olan taraftık. Aracımız olmasaydı; biz de orada kalacaktık. Hemen Moldova’ya geçtik daha sonra Romanya’ya geçecektik fakat Romanya bizi almadı o kadar yolu boşuna gittik. Tekrardan Moldova’ya dönerek bir gece konaklamak zorunda kaldık. Bu sırada Moldova’daki büyükelçiliğe ulaşamadık, not bıraktık. Ertesi gün arandık, kalacak yerimiz yoktu, otel bulduk kaldık. Daha sonra vize işlemleri için Moldova’da 5-6 saat vize çıkmasını bekledik. Vize çıkarttıracaktık ve Romanya’nın sınırlarını açtığını öğrendik. Tekrardan Romanya sınırına geçtik. Sağ olsunlar, bizi aldılar. Bulgaristan’dan buraya geldik. 60 saattir yoldayız” dedi.

‘TAHLİYE EDİLMEYİ BEKLİYORLAR’

Arkadaşlarının Odessa kentinde kaldığını anlatan Basmaz, “Tahliye edilmeyi bekliyorlar hala. Ukrayna’da şu an yapacak bir şey yok. Evlerinin otoparklarına, sığınaklara iniyorlar çünkü bombalar hala devam ediyormuş. Bölge bölge çatışmalar devam ediyormuş. Yağmalamalar da başlamış. Birkaç arkadaşımızın kapısı çalınmış, biber gazıyla onları bayıltıp evlerini yağmalıyorlarmış. Orada şu anda durum iç açıcı değil. Evimiz orada kaldı, eşyalarımız, her şeyimiz; okullarımız ne olacak, bilmiyoruz. Halen yollarda olan insanlar var” diye konuştu.

‘ŞEHRİMİZ BOMBALANDI, ANNEME ULAŞAMIYORUZ’

Edirne’den Bulgaristan’a açılan Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan bir grup Ukraynalı, pasaport işlemlerinin ardından ülkeye giriş yaptı.

Rusya’nın bombaladığı Harkov kentinden babası Stanislav Volkav ile birlikte gelen Ulia Volkav, evlerinin bombalandığını ve annesinden haber alamadıklarını söyledi.

Volkav, “Oturduğumuz şehirde bombardıman başladığında biz babamla birlikte arabayla geziyorduk. Daha sonra bombardıman başladı ve annemi aradığımızda telefonda bize ‘siz gidin, beni almak için dönmeyin. Burada bombalar patlıyor, çok kötü durumdayız. Gelmeyin’ dedi. Şu anda anneme ulaşamıyoruz. Daha sonra biz Odessa’ya gittik. Oradan da Romanya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye geldik. Burada arkadaşlarımız var onlarda kalacağız. Türkiye’de olmaktan ve Türk bayrağı altında olmaktan gurur duyuyorum” dedi.

Stanislav Volkav, yaşadıklarının çok acı verici olduğunu söyledi.

Eşi ile birlikte gelen ve adını vermek istemeyen Ukraynalı bir kadın ise yaşadıkları kentin sürekli bombalandığını ve hayatlarını kurtarmak için Türkiye’ye kaçtıklarını anlattı.

Kırklareli’nin Bulgaristan’a açılan Dereköy Sınır Kapısı’ndan giriş yapan Ukraynalıların sayısı da her geçen saat artıyor.

Savaşın bir an önce bitmesini isteyen Ukraynalıların bazıları İstanbul ve Antalya’ya gideceklerini, bazıları da Türkiye’deki arkadaşlarının yanlarında kalacaklarını söyledi.

Ukrayna’da Rusya’nın askeri harekatı sürerken, ülkeden ayrılan Elena Özdoğan, oğlu, gelini ve torunuyla birlikte Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı.

Özel araçlarıyla Türkiye’ye gelen Özdoğan, Ankara’daki eşi İsmet Özdoğan’ın yanına gideceklerini söyledi.

Türk iş insanı İsmet Erdoğan ile evli olduğunu ve yaşadıklarını gözyaşları arasında anlatan Özdoğan, “Yaşadıklarımızı anlatmak çok zor. Kalbim ağrıyor. Babam, arkadaşlarım orada kaldı. Bütün siyasi kişilere seslenmek istiyorum, insanlar öldü ve çok korkuyorum. Rusya’yı hiç sevmiyorum. Herkes çok zor durumda. Harkov’da yaşıyoruz. İki ya da 3 gündür uyumadım ve ilaç kullanıyorum. Uyanamıyorum. Oğlumun evi Rus ordusu tarafından bombalandı” dedi.

Özdoğan ile beraberindekiler Ankara’ya gitmek üzere sınır kapısından ayrıldı.