Yeni yayınlanan veriler, 2024’ün ilk altı ayında bloğun ihtiyaç duyduğu elektriğin yarısının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını ve fosil yakıtları geride bıraktığını ortaya koydu.
Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı “Enerji Birliği’nin Durumu” adlı rapor, bloğun enerji ve iklim hedeflerine yönelik ilerlemesini değerlendiren yıllık bir çalışmadır.
Rapora göre, rüzgar enerjisi ilk kez nükleer enerjinin ardından AB’nin en büyük ikinci elektrik kaynağı olarak doğal gazı geride bıraktı. AB ayrıca, 2023’teki 56 gigawatt’lık (GW) yeni güneş enerjisi kurulumuyla, 2022’deki 40 GW’lık bir önceki rekoru egale etti.
Enerjiden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Kadri Simson, çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Yenilenebilir enerji kurulumları açısından iki rekor yılın ardından, 2024’ün ilk yarısında rüzgar ve güneş enerjisi yeni zirvelere ulaştı ve elektrik üretiminde fosil yakıtları ilk kez geride bıraktı,” dedi.
Ayrıca elektriğe olan talep de düştü, ancak enerji tüketimini 2030 yılına kadar yüzde 11.7 oranında azaltma hedefini karşılamak için verimliliğe yönelik çabaların artırılması gerekiyor.
“Bugünkü rapor, son beş yıl içinde AB enerji politikasında yaptığımız büyük değişikliklerin gerçek bir kanıtıdır,” diyen Simson, “AB artık iklim nötrlüğü hedefini karşılamak için daha donanımlı. Gelişmeler, sanayimizin de rekabetçi kalmasını sağlıyor,” diyerek ekledi.
Enerji güvenliği ve fiyat istikrarı da bu yılki raporun ana odak noktaları arasındaydı.
Rus gazının AB ithalatındaki payı 2021’de yüzde 45’leri görürken, bu yılın haziran ayında yüzde 18’e düştü.
Bu kısmen Norveç ve ABD gibi ülkelerden yapılan ithalattaki artıştan kaynaklanmış olsa da gaz talebinde de azalmalar görüldü.
Ağustos 2022 ile Mayıs 2024 arasındaki talep, yüzde 18’lik (138 milyar metreküp) düşüşle daha önce belirlenmiş yüzde 15’lik hedefi aştı.
Raporda ayrıca fiyatların daha istikrarlı hale geldiği, 2022’deki enerji krizinin zirve yaptığı dönemin önemli ölçüde geride kaldığı vurgulandı.
Simson, “AB’nin artık Putin’in boru hatlarının insafına kalmadığını” belirtti.
Yine de “hala ele alınması gereken yeni zorluklar” mevcut. Bunlar arasında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerindeki mevcut hedef farkı, diğer küresel rakiplerle karşılaştırıldığında mevcut fiyat farkı ve yeni bağımlılık riskleri bulunuyor.
Simson’a göre, bu sorunların çözülmesi hem AB hem de üye devletler seviyesinde kararlı bir politikayla gerçekleşebilir.
İlerleme umut verici fakat birçok ülke için hala eksik olan ana bir unsur var: Yenilenmiş Nihai Ulusal Enerji ve İklim Planları (NECP’ler).
Rapor, AB üye devletlerini, 2030 iklim hedeflerinin ulaşılabilir olması için bu uzun vadeli iklim planlarını mümkün olan en kısa sürede sunmaları gerektiği konusunda uyarıyor.
Simson, şimdiye kadar yalnızca 10 nihai plan aldıklarını ve birçok planın 30 Haziran olan teslim tarihini çoktan geçtiğini belirtti. Blok içindeki en büyük beş emisyon üreticisinden Fransa, İtalya ve Almanya planlarını sunarken, İspanya ve Polonya geride kaldı.
Aralık ayında yayımlanan bir değerlendirmede, AB ülkelerinin doğru yönde adımlar attığını ancak atılan adımların 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltma hedefi için henüz yeterli olmadığını ortaya koydu.
Enerji Birliği 2024 rapor, nihai planlarda Komisyon önerilerinin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.