Ziyarette bir açıklama yapan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, evlatları için oturma eylemi yapan ailelerin PKK’nın gerçek yüzünü gösterdiğini belirtti.
2 yılı aşkın süredir koca yürekli anne ve babaların Diyarbakır’da çok büyük bir onur mücadelesi verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Onların vermiş oldukları bu mücadele, son derece haklı, son derece güçlü ve illa nihayete ulaşacak, zalimlerin zulmünü ortadan kaldıracak, PKK’nın da kökünü kurutacak bir duruş, bir tavır bu. Onların bu tavrı, 2 yıldan bu yana Türkiye’nin sınırlarını da aşan ve PKK’nın gerçek yüzünü, her ne olursa olsun bütün araçlarıyla farklı göstermeye çalışmalarına rağmen onların gerçek yüzünü bize gösteren annelerimizin ve babalarımızın bu direnci olmuştur. Annelerimiz ve babalarımızla milyonlarca insanımızın kalpleri aynı ayna atmaktadır, aynı duygu ve hisleri yaşamaktadır” dedi.
HDP’nin acılı aileler ve çocuklarıyla ilgilenmediğini söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Her gün gerek Meclis kürsüsünden gerekse diğer siyasi platformlardan çocukların ve kadınların üzerinden siyasi istismar sebebi yaparak kendisine alan açmaya çalışan HDP’nin, bir gün olsun bu çocukların ve kadınların hakkına, hukukuna sahip çıktıklarını ve çaba sarf ettiklerini görmedik. Biz bunların ikiyüzlü siyasetini biliyoruz. Onların hiçbir şekilde bölge insanımızın özellikle de Kürt kardeşlerimizin hakkını, hukukunu savunduklarını söyleyemeyiz. Biz zaten bunu biliyoruz. Biz biliyoruz ki PKK ve onun siyasi uzantısı olan HDP, emperyalist güçlerin bu ülke için kullanmakta olduğu kullanışlı bir aparat ve taşerondur. Biz biliyoruz ki onlar bu Anadolu coğrafyasında kardeşlik hamuruyla yoğrulmuş, yüzyıllardır bir arada, omuz omuza yaşayan toplumumuzun arasına nifak tohumları saçmak ve onları ifsat etmek ama bu annelerin ve babaların bu yürekleri oldukça, bu Anadolu insanının basiret ve feraseti söz konusu oldukça, hiçbir şekilde Anadolu insanını ifsat etmeleri mümkün olmayacaktır. Başaramayacaklardır, asla ve asla bize zarar veremeyeceklerdir. Bizlerin kararlı duruşunu ve mücadelesini asla kıramayacaklardır.”
“BU ANNELERİN VE ÇOCUKLARININ HAKKINI NİYE GÖRMEK İSTEMİYORSUNUZ?”
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinin yaklaşık bir yıl önce de aileleri ziyaret ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu diğer siyasi partilere de seslendi.
Çavuşoğlu, “Zaman zaman Batı’dan gelen insan hakları kurum ve kuruluşlarını ya da siyasi temsilcilerini ya da sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini ağırlama fırsatı buluyoruz. Onların daha ziyade kendilerine enforme ettikleri kesimlerin sözleriyle ülkemize, vatanımıza dönük olarak eleştirel yaklaşımlarını duyduğumuzda, gördüğümüzde, biz de buradaki koca yürekli annelerimizi ve babalarımızı onlara işaret ediyoruz. Bu annelerin ve çocuklarının hakkını niye görmek istemiyorsunuz, niye onlarla da görüşmek istemiyorsunuz, yanlarına gitmiyorsunuz? Onların da bir mücadelesi var ve bir insan hakkı mücadelesidir. Ben buradan diğer siyasi partilere de seslenmek isterim; siz niye sesinizi çıkarmıyorsunuz? Eğer ‘Kürt sorunu’ diyorsanız bu insanlar Kürt değil mi? Eğer siz ‘insan hakkı’ diyorsanız bu insanların ellerinden alınan, ailelerinden koparılan çocukların hakkı söz konusu değil mi? Eğer siz insan hakkı diyorsanız, bu insanların ellerinden alınan, ailelerinden koparılan çocukların hakkı söz konusu değil mi?” dedi.
Bir tiyatro oynanmak istendiğini ancak buna asla milletin kanmayacağını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“İşte son günlerde biliyorsunuz Abant’ta bir kamp yaptı CHP ve orada kendi milletvekillerine Anayasa çalışmalarına esas olacak şekilde bir rapor takdim etti. Bu raporda da gördük ki HDP’ye adeta onun arkasındaki güç olan PKK’ya bir nefes borusu sağlanmaya çalışılıyor. Orada söylenen şey şu, ‘kayyumlar kaldırılsın’ peki ne olsun? Kayyumlar kaldırıldı. Bu belediyeler üzerinden teröristlere ve terör örgütüne kaynak mı aktarılsın, bunlar mı yapılsın? Dolayısıyla artık bu ülkeyi yönetmek üzere ortaya çıkan siyasi partilerin kendisine gelmesi gerekiyor. Herkes aklını başına toplayıp gerçek vatanımız, milletimiz ve ülkemizin birliği için bir irade ortaya koyması gerekiyor.”
“EĞER BİR DÜŞÜNCE VE İFADE ŞİDDETİ ÖZENDİRİYOR VE ŞİDDETE ÇAĞIRIYORSA SUÇ KAPSAMINDADIR”
Daha sonra heyet, terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının 6-7 Ekim 2014’te Aynularab (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirdiği olaylarda katledilen Yasin Börü ve Hasan Gökguz’un ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Ziyarette Gökguz’un babası Mehmet Gökguz olaylarda yaşadıklarını, Börü’nün babası Fikri Börü de oğlunu anlattı. Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, olaylarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, ailelerin acısını paylaştıklarını aktardı.
Yasin Börü’nün 16 yaşındayken kurban eti dağıtmak için gittiği yerde hainlerin ve zalimlerin hedefine düşerek şehit olduğunu belirten Çavuşoğlu, en temel insan hakkının yaşama hakkı olduğunu söyledi.
Makul seviyede düşünen bir insanın bir düşüncesini veya bir ifadesini açıkladığı zaman sonuçlarını öngörmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Eğer bir düşünce ve ifade şiddeti özendiriyor ve şiddete çağırıyorsa bu suç kapsamındadır. Nitekim bugünlerde çoklukla şirinleştirilmeye çalışılan Selahattin Demirtaş ve HDP yönetimi o tarihte Kobani’de yaşananları vesile kılarak sokağa davette bulunmuştur. Bir çağrıda bulunmuştu. Ve o çağrı neticesinde burada yaşananlarla beraber 37 vatandaşımız ve iki polisimiz şehit oldu. Makul seviyede düşünen herkes ifadesinin ve çağrısının neye mal olacağını düşünmek zorundadır. Dolayısıyla bu anlamda burada yapılan bu açıklama ortaya çıkan bu sonuçlar neticesinde gayet net anlıyor ve görüyoruz ki bir azmettirmedir. Hiç kimse bu anlamda yapılan çağrıyı ve çağrı sahibini masumlaştırmaya ve melekleştirmeye çalışmamalıdır. Hele hele Türkiye’yi yönetme iddiasıyla ortaya çıkan partilerin birbirlerine kahvaltı davetlerini diğer taraftan bir an evvel salıverilmesi gerektiği ve bu anlamda neden hapiste tutuluyor gibi söylemler ortaya attıklarında bunları şaşkınlıkla izliyoruz” dedi.
Terörle mücadelede kararlı olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, hakkın ve hakikatin yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti.